Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi, Türkiye kuş yemi üretiminde sessiz sedasız bir dev haline gelmiş durumda.
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi, Türkiye kuş yemi üretiminde sessiz sedasız bir dev haline gelmiş durumda. BEBKA’nın 2023 İlçeler Raporu'na göre, Seyitgazi yıllık 1.630 ton üretimle ulusal üretimin %12,98’ini sırtlıyor. Öyle ki, bu rakamlar küçük bir ilçe için büyük bir anlam taşıyor. Ancak bu başarı ne yazık ki ne yerel ne de ulusal düzeyde hak ettiği ilgiyi görüyor.
Seyitgazi’nin kuş yemi üretiminde Türkiye’de üstlendiği bu önemli rol, ekonomik açıdan değerlendirilemediği için bölge halkının refahını yeterince artırmıyor ve bu başarının arkasındaki hikâye ne yazık ki derin karanlıkta kalıyor. Üretimdeki bu üstün başarıyı, farkındalık eksikliği ve markalaşma çalışmalarıyla destekleyemiyoruz.
Öncelikle bu başarının hak ettiği ilgiyi görebilmesi için, yerelde ve ulusal çapta etkili bir farkındalık kampanyasına ihtiyaç var. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, Seyitgazi’nin kuş yemi üretimindeki rolünün öne çıkması ve bu başarının hikayesinin paylaşılması için haber bültenleri, sosyal medya kampanyaları ve etkinlikler organize edebilir.
Bunun yanı sıra, Seyitgazi’de üretilen kuş yemlerinin markalaşması da bir diğer stratejik hedef olmalı. İlçeye özgü bir marka yaratılarak, ürünlerin değerini artırmak hem yerel ekonomiyi canlandırır hem de yeni iş fırsatları yaratır. Bu noktada, yerel girişimciler ve yatırımcıların dikkatini çekecek teşvikler oluşturulmalı ve bu yolda atılacak adımlar cesaretlendirilmeli.
Ayrıca, bölgesel ve ulusal pazarlama stratejilerinin de geliştirilmesi gerekiyor. Bu stratejiler, yalnızca üretim miktarını değil, aynı zamanda katma değeri artırmayı da hedeflemeli. Özellikle e-ticaret platformları ve ihracat olanakları değerlendirilerek geniş pazarlar hedeflenmeli.
Bu süreçte üniversiteler ve araştırma kuruluşlarıyla iş birliği yapılarak, ürün kalitesini ve çeşitliliğini artıracak Ar-Ge faaliyetlerine de ağırlık verilmeli. Yenilikçi ve çevre dostu üretim tekniklerinin benimsenmesi, uzun vadeli sürdürülebilirliği sağlayacaktır.
Sonuç olarak, Seyitgazi’nin kuş yemi üretimindeki bu sessiz başarısının ekonomik bir hikâyeye dönüşebilmesi için farkındalık yaratılmalı, markalaşma yolunda adımlar atılmalı ve bu süreç aktif iş birlikleriyle desteklenmeli. Seyitgazi, potansiyelini gerçekleştirdiğinde, Eskişehir ve Türkiye için örnek bir başarı hikayesi olacaktır.
***
SARICAKAYA'NIN FARK EDİLMEYEN YEŞİL MİRASI
Eskişehir’in zengin tarım arazilerine sahip Sarıcakaya ilçesi, ülkemizin yeşil sebze üretiminde önemli bir paya sahipken ne yazık ki bu başarının gölgesinde kalmış ve hak ettiği ilgiyi görmüyor. BEBKA’nın 2023 verileri ışığında, Sarıcakaya’da üretilen kuşkonmazın, Türkiye üretiminin %80,46’sını karşılaması, semizotunun %20,44’üne, tere üretiminin ise %12,35’ine tek başına imza atması, ülke ekonomisine anlamlı bir katkı sağlıyor. Ancak bu potansiyelin bölge halkına dönüşü tatmin edici seviyede değil ve bu da ciddi bir farkındalık ve markalaşma eksikliğini işaret ediyor.
Öncelikle bu durumu değerlendirmek ve ele almak gerekiyor: Sarıcakaya’nın sahip olduğu bu tarımsal zenginlik, neden bölgede yaşayan insanlar için daha iyi bir yaşam standardı yaratmıyor? Sebep açık: Üretilen ürünlerin değeri, hak ettiği gibi tanıtılamıyor ve pazarlanamıyor. Yerel üreticilerin kıymetli emekleri ve Sarıcakaya topraklarının verimliliği yeterince ön plana çıkmıyor.
Bu noktada atılacak ilk adım, geniş kapsamlı farkındalık kampanyalarıdır. Yerel yönetimler, tarım kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşları iş birliği yaparak Sarıcakaya’nın tarımsal başarılarını bir kamuoyu meselesi haline getirmeli. Bu kampanyalar aracılığıyla bölgedeki ürünler, hem yerel hem ulusal pazarlarda bilinir hale getirilebilir.
İkinci adım, markalaşma sürecidir. Sarıcakaya’nın adının, kaliteli ve güvenilir tarım ürünleriyle eş anlamlı hale gelmesi, ürünlere katma değer katacaktır. Bunun için, yerel girişimcilik ekosisteminin teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Yerel markaların oluşturulması, sadece ekonomik refahı arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin ve ürünlerin marka değerini ulusal ve uluslararası düzeyde artıracaktır.
Ayrıca, bu ürünlerin katma değerli hale getirilmesi ve işlenmiş ürünler olarak piyasaya sunulması, ekonomik getiri açısından büyük fırsatlar sunmaktadır. Gastronomi trendlerinin dikkatlice izlenmesi ve bu doğrultuda ürünlerin yeniden değerlendirilmesi, Sarıcakaya’ya yeni ufuklar açabilir.
Bu süreçte, tarım teknolojileri ve sürdürülebilir üretim teknikleri için üniversitelerle iş birliği yapılmalı, yenilikçi üretim yöntemleri araştırılmalıdır. İlçeye özgü bu tarımsal güç, sadece ekonomik kazanımlar değil, aynı zamanda tarımsal inovasyon ve eğitim açısından Sarıcakaya’yı bir merkez haline getirebilir.
Sonuç olarak, Sarıcakaya ilçesi, sadece üretim miktarlarıyla değil, yaratacağı pozitif ekonomi ve sosyal değişimle de örnek bir başarı hikayesi olabilir. Bu potansiyel hakkıyla değerlendirilirse, Sarıcakaya sadece Eskişehir’in değil, tüm Türkiye’nin parlayan tarım yıldızı olabilir.