Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde Eskişehir'e adeta bir "selam" çaktı. Anadolu'nun bağrında parlayan bu şehir, bir zamanlar "öğrenci kenti" olarak bilinirken, şimdi şehircilik ve belediyecilikte örnek alınan bir model haline geldi. İmamoğlu, Eskişehir’in sosyal demokrat belediyecilik anlayışındaki başarılı örneklerini överken, aslında Türkiye'nin bu tür şehirlere daha fazla ihtiyacı olduğuna işaret ediyor.

Eskişehir, Yılmaz Büyükerşen gibi bir vizyonerin liderliğinde, kıraç topraklarda bir şehircilik mucizesi yarattı. Ancak bu başarının altında yatan asıl formül, topluma değer veren, kent, kent kültürü ve kentlilik odaklı bir yönetim anlayışıydı. Şimdi bu anlayışın bayrağını devralan Ayşe Ünlüce, "kadın gücü"nün de altını çizerek insan odaklı anlayışı kentin merkezine yerleştiriyor. Bir kentin ilk kadın belediye başkanı olmanın gururunu yaşarken, aynı zamanda daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir belediyecilik vaadinde bulunuyor.

İstanbul’dan gelen bu ziyaret, Türkiye'nin dört bir yanındaki belediyecilik için bir umut ışığı olabilir. Çünkü belediyecilik, sadece yol yapmak ya da çöp toplamak değil; aynı zamanda geleceğe köprüler kurmak demektir. Eskişehir, işte bu köprülerin en sağlam örneklerinden biri.

Dileğimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerimizde bu anlayışı yaymak…

Çünkü kentlerimizi güzelleştiren, büyük projelerden ziyade, o projeleri hayata geçiren insanların vizyonudur. Ayşe Ünlüce ve Ekrem İmamoğlu gibi liderler, bu vizyonu hayatımıza katmaya devam etsin. Çünkü biz daha iyi bir geleceğe, ancak bu şekilde ulaşabiliriz.

*********************************************

MESLEKİ EĞİTİMİN YILDIZI

Türkiye, eğitim sisteminde yıllardır birçok dar boğazla mücadele ediyor. Özellikle mesleki eğitim, gerekli ilgiyi görmemiş ve bu durum, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü oluşturmakta yetersiz kalmasına neden olmuştu. Ancak Eskişehir’de bir okul, tüm bu olumsuzlukları geride bırakarak mesleki eğitimin parlayan bir yıldızı haline geldi: Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

2019 yılında kurulan okul, kısa sürede büyük bir başarı hikâyesine imza attı ve Türkiye’nin en gözde meslek liselerinden biri haline geldi. Peki, EOSB Meslek Lisesi'ni bu denli değerli kılan şey neydi?

EOSB Meslek Lisesi'nin değerli görülmesinin birkaç nedeni var:

1.        Nitelikli Eğitim ve Altyapı

2.        Sanayi ile İlişkiler

3.        Başarılı Mezun Profili

4.        İnovatif Eğitim Modelleri

5.        Vizyoner Yönetim ve Liderlik

Öncelikle, okulun modern altyapı ve eğitim olanakları sayesinde öğrenciler, sadece teorik bilgileri değil, aynı zamanda pratik becerileri de kazanıyorlar. Bu durum, mezunların iş hayatına daha donanımlı ve hazır bir şekilde atılmalarını sağlıyor. Okuldaki eğitim sürecinin sanayi ile olan sıkı ilişkisi, öğrencilere staj ve iş imkânları sunarak teorik bilgiyi uygulamayla pekiştirmelerine imkân tanıyor.

Öğrencilerin yüzde 85’i mezun olduktan sonra sanayide çalışıyor. Bu başarı oranı, okulun eğitim kalitesinin ve sanayiyle entegrasyonunun bir göstergesi niteliğinde. Ayrıca okulun 11. sınıf öğrencilerini işletmelere yerleştirme gibi yenilikçi girişimleri, Türkiye’de mesleki eğitime yeni bir soluk getiriyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu modeli benimsemesi, okulun vizyoner yaklaşımlarının ne denli etkili olduğunu gösteriyor.

Okulun lider kadrosu, vizyoner bir yönetim anlayışıyla hareket ederek, sadece Eskişehir’e değil, tüm Türkiye’ye mesleki eğitimin potansiyelini gösteriyor. Bugün, EOSB Meslek Lisesi, sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda sanayiyle iç içe bir yetenek merkezi haline gelmiş durumda.

Eskişehir EOSB Meslek Lisesi’nin başarısı, mesleki eğitimin ne kadar önemli ve etkili olabileceğini tüm Türkiye’ye gösteriyor. Bu örnek, ülkemizin benzer eğitim kurumlarına yönelik yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi için harika bir fırsat. Geleceğin sanayisini inşa edecek nesiller, böylesi okullarda yetişiyor. İşte tam da bu yüzden, bu tür eğitim kurumlarına yalnızca bir okul gözüyle değil, Türkiye’nin geleceğini inşa eden birer mihenk taşı olarak bakmak gerekiyor.

Bu alanda büyük emek harcayan herkesi EOSB Başkanı Nadir Küpeli ve okul için çok çaba harcayan Metin Saraç nezdinde emeği geçen herkesi kutlamak gerekiyor.

**********************************************

KALDIRIMLAR BİZİMDİR!

Her kentin dokusu, onun sokaklarında, kaldırımlarında ve oralarda yaşayan insanların tutumlarında gizlidir. Eskişehir, her zaman insan merkezli, yaşam dostu yapısı ve modern kent yaşamıyla Anadolu'nun parlayan bir yıldızı olmuştur. Ancak ne yazık ki, son zamanlarda bu güzel kentimizin sokaklarında hoş olmayan manzaralarla karşılaşmaya başladık.

Özellikle Fatih Mahallesi Prof. Dr. Orhan Oğuz Caddesi gibi bölgelerde, esnaf arkadaşlarımızın kaldırımları araçları ve eşyalarıyla işgal ettiklerini üzülerek gözlemliyoruz. Kaldırımlar, sadece yayalar içindir. Adı üzerinde: 'Yaya kaldırımı'. Araçlar için yollar, eşyalar için ise dükkânlar vardır. Kaldırım işgalleri, yalnızca yayaların geçişini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda ortak yaşam kültürümüze de zarar veriyor.

Kendi alanını genişletme çabasıyla doldurulan kaldırımlar, yayaların can güvenliğini tehlikeye atıyor. Bu tutumlar, toplumdaki bireylerin birbirine duyduğu saygıyı, ortak yaşam kültürünü yok sayıyor. Her bireyin, kendi alanının sınırını bilmeyi ve bu sınırları başkalarının alanlarına zarar vermeyecek şekilde çizmeyi öğrenmesi gerekiyor.

Kaldırım işgalleri, kent kültürüyle bağdaşmayan bir anlayışın ürünü. Eskişehir’in modern ve saygılı kimliğini koruyabilmesi için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Kaldırımlar, sadece yayaların değil, kent kültürünün de sembolleridir.

Gelin, hep birlikte bu güzel kentin sokaklarını, kaldırımlarını koruyalım. Eskişehir'i, geleceğe layık bir kent olarak bırakmak için birbirimize saygı duyalım, kendimizin dışındaki alanların da varlığını kabul edelim. Unutmayalım ki, güzellik, sadece fiziksel olarak gördüklerimizde değil, onları nasıl koruduğumuzda da saklıdır.

Bu kent hepimizin, kaldırımlar da öyle. Onları saygıyla ve sevgiyle kullanmak dileğiyle…