Bir çocuğun eğitiminde en önemli safha ailedir. Zira çocuk, doğumdan ölüme kadar ailesinin bir parçası olarak yaşayacaktır. İlk öğrenmelerde ve sonraki zamanlarda çevreden alınan bilgilerin mukayese edilmesinde temel, her zaman aile olacaktır. Çocuk, ailenin dışarıdaki temsilcisi gibidir. Her halinde, evdeki hal ve davranışlardan ve eğitiminden yansımalar sunacaktır. Ezcümle aile, bir çocuk için ilk eğitim merkezi gibidir. Allah Rasûlü (s.a.v.)’nün “Küçük yaşlarda ilim öğrenmek taşa kaydetmek gibidir” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 1/125) buyurması, ailede başlayan eğitimin kalıcılığına ve insan üzerindeki etkisinin devamlılığına işaret etmektedir.

Çocukların eğitiminde en önemli ön hazırlık anne-babaların örnekliğidir. Çünkü çocuk ilk başta anne ve baba ile muhatap olacaktır. Hayata dair ilk deneyimlerini ve örneklerini onlardan edinecektir. Bu noktada anne- babanın öncelikle kendisini yetiştirmesi gerekir. Ebeveynler, çocuğun doğumundan itibaren her hal ve davranışlarına dikkat etmelidirler. Örneğin; birbirlerine karşı yaklaşımları -çocuk tarafından izleneceği için- eğitime uygun olmalı, tartışma veya olumsuz bir durum varsa başka bir mekâna geçilmeli, eğer bu durum onun yanında yaşanmışsa meselenin hallini de onun yanında yapmalı, hem kültürel hem de dini vecibeleri onun yanında yerine getirmeli ve bu sürece onu da dâhil etmelidir. 

Anne-babalığın bir çocuk açısından örneklerini Hz. Peygamber’de görüyoruz: Anne ve babası vefat eden çocuğa; “İster misin ben baban olayım,  Aişe de annen olsun” (İbn Hacer, el-İsabe fi Temyizi’s-Sahabe, 1/302) buyururken çocuğun anlayacağı dilden konuşması; Enes b. Malik yaklaşık 10 yıl hizmet ettiği Efendimizden bir gün bile “Şunu niçin yaptın” (Müslim, “Fedail”, 82) diye azarlama mahiyetinde bir cümle duymazken, Rasûlullah’ın ona nasıl hareket etmesi gerektiğini uygun bir dilde hatırlatarak söylemeye devam etmesi; Enes’in kardeşini, ölen serçesinden dolayı ziyaret edip acısının hafiflemesi adına onunla konuşması (Buhârî, “Edeb”, 112); omzuna çıkan torunlarıyla birlikte namazını kılarak hem ahlaki hem de dini eğitim vermesi (Nesâî, “İftitâh”, 82); cemaatle namaz kılarken çocuklu kadın var ise imamın namazı uzun tutmamasını telkin etmesi (Buhârî, “İlim”, 28) birer eğitim yansımasıdır.

Çocuk eğitiminde yöntemi iyi belirlemek gerekir. Yöntem hususu, her dönemin kendi şartlarına göre ayarlanmalıdır. Anne-baba çocuğuna kendi yaşadıkları dönemin şartları ile değil, çocuğun yaşayacağı zamanın gereklerine göre öngörüde bulunarak yaklaşım sergilemelidir. 

Çocuk eğitiminde baskıdan uzak durulmalıdır. Aksi takdirde; bugün baskı ile yaptırılan veya engellenen şeyler, çocuk büyüdüğü ve kendi kararlarını alabileceği güce ulaştığında gün yüzüne çıkacaktır. 

Dinin giderek günlük hayatta daha az yaşandığı bir noktada çocuklara; ibadetlerin niçin yapıldığını, bir dine inanmanın niçin gerekli olduğunu, dünyanın boşu boşuna yaratılmadığını, Yaratıcının bize farkında olmasak da birçok nimet verdiğini, günlük hayatta küçük bir iyilik gördüğümüz kişiye teşekkür ediyorsak, Rabbimizin onca nimetine de şükretmemiz gerektiğini anlatmalıyız. İkna yoluyla yapılan eğitim zordur lakin ömür boyu kalıcıdır.

Anne-babalar çocuklarına hayatlarının her aşaması için farkındalık eğitimi vermelidir. Örneğin; kişisel temizlik, düzenli olmak, büyüklerine saygılı, küçüklerine ve arkadaşlarına karşı merhametli olmak, mahremiyete dikkat etmek, kötü insanlarla mesafeli bir hayat benimsemek, sapkın grupların faaliyetlerinin farkında olmak, arkadaş seçimini önemsemek, toplumsal hayatta milli, manevi ve şahsi değerlerini yaşatmak için mücadele etmek bunlardan bazılarıdır.

Allah Rasûlü (s.a.v.), “Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha önemli bir miras bırakmamıştır” (Tirmizi, “Birr”, 33) buyurarak ailede çocuk eğitiminin önemine işaret etmiştir. Harici zamanlardan feragat ederek çocuklarımızın her türlü eğitimine önem vermek birinci hedefimiz olmalıdır. İyi bir çocuk, bilinçli bir aileden meydana gelecektir. Rabbimiz, bizlere bu hususta yardım etsin…

                                                                                                                           

                                                                                                                  Betül ÖZTOPRAK

                                                                                                                 Vaiz