Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi'nin aktardığı verilere göre, Çarşamba günü İstanbul’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem Eskişehir ve bir çok şehirde de hissedildi…
Allahtan ne bina yıkıldı ne de can kaybı yaşandı…
Ancak uzmanlar bu depremin beklenen İstanbul depremi olmadığına dikkat çekerek, esas İstanbul depreminin 7 ve üzeri büyüklükte olmasını beklediklerini, bu büyüklükteki depremin çok sayıda yapıya zarar vereceğini, çok sayıda can kaybı yaşanabileceğini söylüyorlar…
* * *
En son 6 Şubat 2023'te Türkiye, tarihinin en yıkıcı ve ölümcül felaketini yaşandığı Kahramanmaraş merkezli iki deprem yaşamıştık. O depremde resmi verilere göre 53 binden fazla kişi hayatını kaybetti…
17 Ağustos 1999 Marmara- Gölcük depreminden çıkarılması gereken dersleri çıkaramadık…
Resmî raporlara göre 17 bin 480 kişi öldü…
Yakın zamanda İzmir’de 30 Ekim 2020'de gerçekleşen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği deprem…
Geçmiş yıllarda yaşanan depremleri hatırlatmıyorum…
Sadece Marmara, İzmir ve Kahraman Maraş merkezli depremlerde resmi rakamlara göre toplam 80 bine yakın yurttaşımız can verdi…
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür derler…
Türk toplumu maalesef yaşadıklarımızı çabuk unutuyoruz…
Depremler sonunda “şöyle önlem alınacak-depreme dayanıksız binalar yıkılacak-kentsel dönüşüm hızlandırılacak-eski ve depremlerde hasar gören binalar incelenecek” gibi laflar ediyoruz. Aradan 5-6 geçtikten sonra verdiğimiz sözleri unutuyoruz…
Ta ki başka bir büyük deprem olunca yeniden hatırlıyoruz…
Gerek Marmara gerekse 12 ili vuran Kahramanmaraş Merkezli depremlerden sonra yer bilimciler ve Jeoloji Mühendisleri olası İstanbul depremine dikkat çekmeye başladılar…
Bir an önce depreme dayanıksız konutların belirlenerek yenilenmesi gerektiğine dikkat çektiler…
Peki, yapılan uyarılara rağmen depreme dayanıksız binalar yıkılıp yenilendi mi?
Hayır!
Göstermelik birkaç çalışma yapıldı hepsi o kadar…
Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğünde bir depremde herhangi bir yıkım ve can kaybı söz konusu olmadı…
“ESKİŞEHİR’DE HALA DEPREM EYLEM PLANI YOK”
.Eskişehir 2. derece deprem bölgesinde yer alıyor. Yani deprem riski yüksek bir il… En son 20 Şubat 1956 yılında Çukurhisar Merkezli şiddeti Richter ölçeğine göre 6,0 olan bir deprem meydana geldi. Bu depremde bin 379 bina ağır, bin 486 bina orta, 9 bin 862 bina da hafif derecede hasar görmüştü. Bir kişinin öldüğü depremde 19 kişi de yaralanmıştı…
Jeoloji Mühendisleri Odası eski Başkanı Yüksek Jeoloji Mühendisi, Anadolu Üniversitesi eski Uzay ve Yer Bilimleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Can Ayday, “Olası Eskişehir depreminin yenilenme takvimi yaklaşıyor. Biz hala önlem almıyoruz. Özellikle alüvyonlu ve çürük zeminler üzerine yapılan binalar çok riskli. Özellikle de altlarında işyeri olan yüksek katlı binalar. Bir de 1999 depremi öncesi yapılan yapılar. Bunları acilen yenilemeyiz. Eskişehir’de hala deprem eylem planı yok. Olası depremde kimler nasıl koordineli çalışacak belirsiz. Toplanma alanları nereler mahalle sakinleri bilmiyor” diyerek bas bas bağırdı…
Ama maalesef duyan yok…
“BÖYLE BİR FELAKETE KARŞI HÂLÂ YETERİNCE HAZIRLIKLI DEĞİLİZ”
Yaşanan depremler sonrası Eskişehir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç, sık sık belediyeleri uyarıyor… Silivri’de meydana gelen depremin ardından açıklama yapan İMO Şube Başkanı Kılıç, “İstanbul’da ve şehrimizde büyük bir depremin gerçekleşeceği artık olasılık değil, gerçekliktir. Ve üzülerek belirtmeliyiz ki, böyle bir felakete karşı hâlâ yeterince hazırlıklı değiliz. Yapı stokumuzun özellikle 1999 öncesinde inşa edilmiş binalardan başlayarak acilen yenilenmesi gerekmektedir” dedi…
“DEPREM GERÇEĞİ BİR KEZ DAHA KENDİNİ HATIRLATTI”
Orkun Kılıç Eskişehir.Net’e yaptığı açıklamasında şunları söyledi: “Deprem gerçeği bir kez daha kendini hatırlattı. Bugün, bir yıkım haberi almamış olmanın sevincini yaşarken, aynı zamanda deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşiyoruz. Ne yazık ki, can ve mal kaybının yaşanmadığı depremlerde bile iletişim hatlarının kilitlendiğini görmekteyiz. Bu durum, olası yıkıcı bir depremde karşı karşıya kalacağımız riskleri daha net ortaya koymaktadır.
YETKİLİLERİ VE KARAR VERİCİLERİ SORUMLUK ALMAYA DAVET ETTİ
Sözlerine devam eden Kılıç: “İstanbul’da ve şehrimizde büyük bir depremin gerçekleşeceği artık bir olasılık değil, bir gerçekliktir. Ve üzülerek belirtmeliyiz ki, böyle bir felakete karşı hâlâ yeterince hazırlıklı değiliz. Bu tablo, yapı stokumuzun özellikle 1999 öncesinde inşa edilmiş binalardan başlayarak acilen yenilenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Tüm bu veriler ışığında, yetkilileri ve karar vericileri bir kez daha sorumluluk almaya, kalıcı ve kararlı adımlar atmaya davet ediyoruz”
İfadelerini kullandı...
“ESKİŞEHİR'İN BIR TANE ÖNCELİĞİ VAR O DA KENTSEL DÖNÜŞÜMDÜR”
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu da İstanbul’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğünde bir deprem sonrası sosyal medya hesabından açıklamada bulundu…
Hatipoğlu, İstanbul da yaşanan ve herkesin yüreğini ağzına getiren depremin bizlere tehlikenin ne kadar yakın ve de anlık olduğunu bir kez daha şiddetli şekilde hatırlattığına dikkat çekerek; “Yüce Allah'ım sen gecinden ver, ne yazık ki Eskişehir deprem tehdidini birinci derece taşıyan iller arasında başı çekiyor. Aktif ve çok tehlikeli bir fay hattının merkezindeyiz ve kentimizin zemini, Antakya'da hasarı arttıran zemin sıvılaşması riskini birebir taşımakta” diyen AK Parti Eskişehir Milletvekili ve AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Nebi Hatipoğlu, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Yerel seçimler sürecinde çok defa dile getirdim, ardından da defaatle konuyu gündemde tutmaya çalışıyorum. Diğer her iş bir şekilde halledilir ya da katlanılır. Ancak şaka değil kardeşlerim çok sayıda uzmanla bu konuyu görüştüm; 7 üzeri bir depremde kentimizde ne yazık ki 40 binden fazla bağımsız yapının (daire, dükkan veya müstakil yapı) yıkılacağı öngörülüyor. Kaç insanımızın moloz yığınlarının altında kalacağını da takriben biliyorum ama söylemeye dilim varmıyor. Ki altını çizeyim 40 bin yapı minimum rakam sevgili hemşehrilerim. Yaşayacağımız kayıpları oturup birkaç dakika düşünmenizi rica ediyorum. Geçmişte ne yapıldığını artık hepinizin bildiğini düşünüyorum. 25 yılda 24 dairelik kentsel dönüşüm akıllarda slogan oldu. Ama gelecek için hala geç değil. Bu konudaki ısrarlı tavrımız ve kamuoyunun konunun alıcısı olması mevcut belediye yönetimlerini ufak bir hareketlendirdi. Ancak hala yeterli olmaktan inanılmaz derecede uzaktayız. Acilen 25 bin yeni, depreme dayanıklı konut üretme zorunluluğumuz var. Yanlış anlaşılmasın kimseyi suçlamıyorum. Böyle devasa bir operasyonda tek bir makama veya kişiye sorumluluk yüklemek popülist politikadan başka bir şey olmaz. Ama ortada bir yetersizlik olduğu da aşikâr.
“DEPREM ÇALIŞTAYI DÜZENLENMELİ”
Bence bu konuda hızlıca bir çalıştay düzenlemeliyiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, Sayın Valimiz, tüm belediye başkanlarımız, Eskişehir milletvekilleri, ilgili sivil toplum örgütleri, ilgili mahallelerin muhtarları toplanmalı ve bizi yavaşlatan sorunları bulmalıyız. Ardından da hızlı bir acil eylem planı hazırlamalıyız. O gün geldiğinde hep beraber oturup ağlayacağımıza, bugün hep beraber oturup bu işi çözelim diyorum. Tüm hemşehrilerimi, çoluk çocuğumuzu Allah'a emanet ediyorum…"
* * *
Nebi Hatipoğlu haklı mı?
Evet, sonuna kadar haklı…
Benzer ifadeleri ben de geçmişte “Deprem öncesi alınacak önlemler sadece belediyelere yüklenmemeli. Valilik, AFAD, belediyeler ve diğer kamu kurum-kuruluşları sorumluğu paylaşmalı. Binalar yenilecekse bu sadece üç belediyenin bütçesi olmaz. Hiçbir iş ve yatırım yapmasalar dahi bütçelerini tamamen binaların yenilenmelerine ayırsalar dahi yetmez. Devletinde binaların yenilenmesi için belediyelere ek bütçe aktarmalı ve kamu bankaları faizsiz veya çok düşük faizli kredi vermeli” diye en az iki-üç kez yazdım…
AK Parti Eskişehir Milletvekili Hatipoğlu, “Deprem Çalıştayı yapılmalı” demiş…
Evet, doğru düşünce…
Deprem öncesi neler yapılmalı? Ne gibi önlemler alınmalı? Kamu Kurum ve kuruluşlarının görev ve sorumluluk paylaşımı bu çalıştay da paylaştırılmalı…
Hem İMO Başkanı hem de AK Parti Eskişehir Milletvekilinin açıklamaları mutlak ama mutlak değerlendirmeye alınmalı…
Eskişehirlilerin daha fazla bekleyecek hali kalmadı…
Deprem olmadan, binalar yıkılmadan, insanlar enkaz altında kalmadan, can kayıpları yaşanmadan yapılması gerekenleri bir an evvel yapalım…
Deprem olup, binalar yıkılıp insanlar enkaz altında kaldıktan sonra dizimizi dövmenin kimseye faydası olmaz…
Önemli olan testi kırılmadan gereken önlemleri almak…
* * *