CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, günde güne TBMM’de etkili çalışmalar yaparak Eskişehir’in biriken ve kronikleşen sorunlarını Bakanlıkların gündemine getirmeye çalışıyor. Son zamanlarda giderek çalışmalarına hız veren Arslan, etkili gündem konuları ile dikkat çekiyor.

Kısaca hatırlatmak gerekirse 2020 yılının Eylül ayında Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisinde bir karar alınmıştı. Bu karar ilimizin gelecekteki 50-60 yılında su sıkıntısı yaşanmamasını sağlayacak “Sakarbaşı kaynaklarından ilimize içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması projesiyle” ilgiliydi.

Buna göre; DSİ Genel Müdürlüğü ile ESKİ Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanmıştı. Protokol imzalandı ama neredeyse 4 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen konuyla ilgili somut hiçbir adım atılmamıştı. İşte CHP Milletvekili İbrahim Arslan bu konuyu TBMM gündemine taşıyarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Bu soru önergesine Bakanlıktan cevap geldi. Arslan, cevabı kamuoyu ile paylaştı.

Bakanlık tarafından verilen cevapta;

·        Söz konusu protokolün ancak yaklaşık bir yıl sonra DSİ Genel Müdürlüğü tarafından onaylandığı,

·        Projeye ait Planlama Raporu çalışmalarının 2024 yılı sonuna kadar tamamlanmasının hedeflendiği,

·        Planlama Raporunun onayının ardından ihalesinin gerçekleştirilmesinin planlandığı,

·        Söz konusu projenin yatırım maliyetinin 2024 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 14 milyar TL olacağının öngörüldüğü belirtiliyor.

Bakanlığın verdiği cevabı yorumlayan Arslan projenin başlama ve tamamlanmasının en az 5-10 yıl süreceğinin anlaşıldığını belirterek bu duruma sert tepki gösterdi. Haksız da değil. Bu projenin sadece Eskişehir için değil, aslında küresel ısınma ve iklim krizi ile boğuşulan bir ortamda coğrafyamız, bölgemiz ve Anadolu için de önemli olduğu ortada. Önümüzdeki yıllarda su krizinin yaşanacağı uzmanlarca açıklanıyor. BM’nin bu konuyla ilgili hazırladığı çok ciddiye alınması gereken raporları da vardır. Bu proje tüm kente yaşam suyu sağlayacak. Ertelenmesi, yavaş ele alınması, siyaseten değerlendirilmesi hem kamu kaynaklarının yanlış kullanımına hem de ekolojimizin sağlığının bozulması adına yeri dolmaz hatalara neden olur. 2020 yılının Eylül ayında imzalanan bir protokolün bu denli, yavaş hayata geçecek olmasının hiçbir izahatı olduğunu da düşünmüyoruz. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın gündeme getirdiği ve takipçisi olduğu bu konunun takipçisi olmak herkesin görevi olmalıdır.

***

İHRACAT ARTIYOR AMA KİME FAYDASI OLUYOR?

Eskişehir ihracatı artış göstermeye devam ediyor. Eskişehir’de faaliyet gösteren firmalar mayıs ayında 416 milyon dolar ihracat yaptı. Ocak-Mayıs döneminde geçen yıla göre yüzde 8,7 oranında artışla 1,88 milyar dolar ihracat rakamına ulaşıldı.

Ancak buna rağmen Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, sanayide çözülmesi gereken çok fazla sorun olduğunun altını çiziyor. Kesikbaş’a göre;

·        Kurlardaki dalgalanmalar, rekabet baskısı ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar sanayicilerin iş yapma biçimlerini önemli ölçüde etkiliyor.

·        Döviz kurlarında yaşanan düşük seviyeler, sanayiciler üzerinde ciddi etkiler oluşturuyor.

·        Sanayicilerimiz, Avrupa ve Asya’daki rakiplerine karşı fiyat avantajını zaman zaman kaybedebiliyor.

·        Hammadde, ara mal ve teknoloji ithalatında maliyetlerin yükselmesi, üretim maliyetlerini artırıyor.

·        Artan maliyetler ve azalan gelirler, sanayicilerin nakit akışlarını yönetmelerini zorlaştırıyor.

·        İhracattan elde edilen gelirlerin azalması, yeni yatırımlar için gerekli sermayenin birikmesini engelliyor.

·        Artan maliyetler ve azalan kar marjları, sanayicilerin risk alarak yeni yatırımlara yönelmesini zorlaştırıyor.

Kısacası Eskişehir’de sanayinin ve sanayi politikalarının kalbinin attığı Odanın lideri Celalettin Kesikbaş, ihracat artışına rağmen yukarıda sayılan gerekçelerden dolayı ihracat gelirinin azaldığını ve dolayısıyla yeni yatırımların hayata geçemediğini söylüyor.

Başkan ifade etmemiş ama bu döngüyü ben tamamlayayım; Yeni yatırımlar hayata geçemediği için de istihdam yükselmiyor. İstihdam yükselmediği için gelir artmıyor. Gelir artmadığı için, satın alma gücü düşüyor, sonuçta da maliyet artışlarını karşılayamayan gelirden dolayı da enflasyon arttıkça artıyor. 

Yani ihracat artıyor ama bunun kime faydası oluyor?