Sürdürülebilir ulaşım, günümüz dünyasında şehirlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olan trafik yoğunluğu, hava kirliliği ve enerji tüketimi gibi sorunlarına çözüm sunuyor. Eskişehir, Tepebaşı Belediyesi'nin attığı adımlar ve başlattığı projelerle bu alanda öncü şehirlerden biri olmaya devam ediyor. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında sunduğu ESPEDAL ve Tripy gibi paylaşımlı bisiklet sistemleri, toplumsal farkındalığı artırmayı ve insanları sürdürülebilir ulaşım seçeneklerine yönlendirmeyi hedefliyor.

Eskişehir, öğrenci nüfusu yoğun bir şehir olarak dinamik ve yenilikçi çözümlerin kolaylıkla adapte edilebildiği özel bir konuma sahip. Bu özellik, kentin sürdürülebilir ulaşım projeleri için mükemmel bir test alanı oluşturuyor. Tepebaşı Belediyesi'nin öncülüğünde uygulanan paylaşımlı elektrikli bisiklet sistemi, yaya ve çevreci ulaşım şekillerine olanak tanıyarak şehir içindeki hareketliliği artırırken karbon ayak izini azaltıyor. Bu sistem, modern şehircilik anlayışıyla halk sağlığını ön planda tutan, çevreci ve ekonomik bir ulaşım alternatifi sunuyor.

Kentlilik kavramı, bireylerin şehirle kurdukları ilişkileri ve bu ilişkilerden doğan kimlik ve aidiyet hissini kapsar. Paylaşımlı bisiklet projeleri, Eskişehirlilerin şehirle etkileşimini artırarak daha dengeli bir kent yaşamı sağlıyor. Bu tür projeler, aynı zamanda sosyal eşitliğin geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Bisiklet yollarının genişlemesi ve erişilebilir fiyatlarla bisiklet kullanımının teşvik edilmesi, her kesimden bireyin rahatlıkla faydalanabileceği bir ulaşım sistemi sunuyor.

Dünyadaki diğer metropoller ve gelişen şehirler ile karşılaştırıldığında Eskişehir, sürdürülebilir ulaşım projelerinde hızla ilerleyen örneklerden biri olarak öne çıkıyor. Kopenhag, Amsterdam gibi bisiklet dostu şehirler bu alanda yıllardır öncülüğü elden bırakmıyor. Fakat Eskişehir’in modern ve ekonomik ölçekli yaklaşımı, diğer şehirlerle kıyaslandığında yeni yöntemler geliştirme potansiyelini gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, Tepebaşı Belediyesi’nin paylaşımlı bisiklet sistemlerini indirimli sunarak yaptığı bu teşvik, sürdürülebilir bir şehir vizyonu için önemli bir adımdır. Eskişehir halkı, bu tür projelere katılım göstererek sadece bireysel sağlıklarına değil, aynı zamanda genel şehir yaşam kalitesine de büyük katkıda bulunacaktır. Umuyoruz ki bu tür projeler, Eskişehir ve benzeri diğer şehirlerde yaygınlaşıp daha iyi ve sağlıklı bir geleceği beraber inşa etmemize yardımcı olur.

*******************************************

Eskişehir'de Konut Satışları Hangi Sinyali Veriyor?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Eskişehir'de 2024 yılı Ağustos ayında konut satışlarının, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 oranında artış gösterdiği açıklandı. Bu etkileyici artış, Eskişehir'in daima dinamik bir konut piyasasına sahip olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak, bu genel artışın karşısında ipotekli satışlardaki yüzde 36,9'luk düşüş dikkat çekiyor; geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ipotekli satışlar sadece 268 adet gerçekleşmiş durumda.

Ağustos 2024'te Eskişehir’de toplam 2.124 adet konut satışı yapıldı. Bunlardan 611'i ilk el satışlar, 1.513'ü ise ikinci el satışlar olarak kaydedildi. İpotekli satışlar içerisinde, ilk el konut satışları 92, ikinci el konut satışları ise 176 adet oldu. Diğer, yani ipoteksiz satışlar ise yüzde 12,2 oranında artarak 856 adede ulaştı. Bu rakamlar, konut alıcılarının ipotekli alımlardan uzaklaşıp peşin veya başka finansman yollarına yöneldiğini ortaya koyuyor.

Konut piyasasındaki bu dinamikler, sadece yerel değil, aynı zamanda ulusal ekonomik trendleri de yansıtıyor. Türkiye genelinde konut satışları yüzde 9,9'luk artışla toplamda 134.155 adet olarak gerçekleşti. Ancak, ipotekli satışların genel olarak düşüşte olması, faiz oranlarının yüksekliği veya bankaların kredi kullandırma politikalarındaki sıkılaşmalardan kaynaklanıyor olabilir.

Ekonomik belirsizlik dönemleri, vatandaşları daha temkinli davranmaya itiyor. Faizlerdeki artış yahut kredi kullanımında daha yüksek risk algısının olması, potansiyel alıcıları, alternatif finansman yöntemlerini düşünmeye sevk ediyor. Dolayısıyla, konut alımında farklı ödeme yöntemlerine ve pazarlık gücüne dayalı fırsatların daha fazla rol oynadığı bir konjonktür seziliyor.

Sosyal açıdan bakıldığında ise, Eskişehir konut piyasası toplumsal tercihlerdeki değişimlerin de bir yansımasını taşıyor olabilir. Özellikle genç nüfusun yoğun olduğu Eskişehir'de, ailelerin ve bireylerin konut satın alma eğilimleri, yaşam tarzı tercihlerine, gelecekteki ekonomik beklentilerine ve sosyal taleplerine göre şekilleniyor.

Sonuç olarak, Eskişehir'de konut satışlarının artışı, kentin cazibesini koruduğuna ve konut almanın hala önemli bir yatırım aracı olarak görüldüğüne işaret ederken, ipotekli satışlardaki düşüş, ekonomik koşulların ve bireysel stratejilerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Gelecekteki dönemde faiz oranlarında yaşanacak olası değişiklikler, konut piyasasının yönünü belirleyen temel etkenlerden biri olmaya devam edecek. Eskişehir konut piyasası, bu ekonomik ve sosyal etkileri yakından takip etmeli ve esnek stratejiler geliştirmelidir.