Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Gündoğdu-2 Kentsel Dönüşüm Projesi’nin A etabını tamamladı. Ne mi yaptılar? Kurdular masayı, oturttular şehit annesi Lütfiye hanımefendiyi, Ali Şimşek’i, Şükrü Aslım’ı, başladılar kura çekilişine. İlk kuralar çekildiğinde, Başkan Ünlüce’nin yüzünde bir gülümseme… İlk isim şehit annesi olunca, dedik, “Büyüklük böyle bir şey işte.”

Bu projelerin değerini anlamak için, Gündoğdu Mahallesi’ne bir bakış atmak gerek. Zamanda eski, köklü ama biz ne yaptık? Zamana bıraktık, mahalle kendi haline dönmeye çalıştı ama olmadı, dönemedik. Başladık çözüm aramaya. Sağ olsun, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen döneminde start aldı bu işler. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in katkılarıyla başlayan bu yolculuk, bugün Başkan Ünlüce’nin liderliğinde bir başka seviyeye ulaşıyor. 60 konutla başlayan bu adım, Gündoğdu’nun ve Eskişehir’in kaderini değiştirmeye hazırlanıyor.

Gel gelelim bugüne, çekiliş oldu, insanlar sevinçten havalara uçtu. İnanın kazanan sadece şahıslar değil, kazanan Eskişehir! Hem de nasıl… 60 konut tamamlandı, bir koca kentsel dönüşüm hikâyesinin ilk adımı tamamlandı.

Ama yetmez. Kentsel dönüşüm, sadece yeni binalardan ibaret sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hele bir de 143 bin metrekare yeşil alanlarla, okul alanlarıyla, kültürel tesis alanlarıyla desteklenirse ancak o zaman tam olur. Sosyo-ekonomik yönden sürdürülebilir bir yaşam vaat ediliyorsa, işte o zaman gerçek anlamda kazandık diye biliriz.

Bu şehir daha iyisine layık. Dönüşüm, kentimizin çehresini değiştiriyor, çocuklarımız daha sağlıklı, daha güvenli bir geleceğe merhaba diyor. 

İşte budur, geleceği dönüştürmek!

***

SANAYİ GELECEĞİMİZ... YA DA VAR MI?

Eskişehir Sanayi Odası (ESO), sanayi ekosistemimizin geleceğini güvence altına almak ve afetlere karşı daha dirençli bir yapı oluşturmak adına önemli bir adım atıyor. ESO'nun, Eskişehir Teknik Üniversitesi'nin desteği ve yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla başlattığı “Dirençlilik Eylem Planı ve Strateji Belgesi” çalıştayı, bu vizyonun somut örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Çalıştayın açılışında ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın yaptığı konuşma, bu girişimin ne denli hayati bir misyona sahip olduğunu gözler önüne serdi. Başkan Kesikbaş, esasında bu girişimin sadece sanayi yapılarının fiziksel dayanıklılığını arttırmayı değil, aynı zamanda iş sürekliliğini sağlamayı hedeflediğini belirtti. 

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Gelin biraz da sanayi sektörümüzü ayakta tutalım” dedi. Ve ne yaptı? Kolları sıvadı! Depremle sallanan ülkemizde sanayicilerimizin depreme ve diğer doğal afetlere karşı olan direncini artırmak için; Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni, belediyeleri, kamu kurumlarını, üniversiteleri ve sivil toplum kuruluşlarını yanına alarak bir çalıştay düzenledi.

Çok mu zor?  

Bir düşünün… Bir afet oluyor, fabrikalar yerle bir, üretim duruyor, ekonomi çökme noktasına geliyor. Celalettin Bey diyor ki, “Bir şey yapmalı.” Bu eylem planı ve strateji belgesi şehrimizin sanayi yapısını sadece ayakta tutmuyor, depremde kafamıza düşmeyecek şekilde inşa ediyor. Celalettin Bey’e göre hayati önem taşıyor. Haklı mı? Fazlasıyla.

Koca koca binalar, tesisler, dev makineler… Peki ya içinde çalışan insanlar? Mesela, 90 bin kişi! ESO Başkanı’nın dediğine göre bu 90 bin kişi, Eskişehir’deki her üç aileden birine ekmek kapısı oluyor. Yanlış duymadınız, her üç aileden biri! Eskişehir sanayisi, 9 milyar dolara yakın bir ciro ve 4,5 milyar dolar ihracatla hem şehir hem de ülke ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyor.

Peki, neden?  

Sorun şu ki, bizde yaşam böyle. Acı tecrübelerden ders almadık mı? 6 Şubat depremleri kapı gibi örnek, her şey bir anda yıkılabiliyor. Maddi zararlar, işleri kesintiye uğrattı, sanayicilerimizi sarstı. Dayanıklılık önemliydi, evet. Ama gerçekten ders alabildik mi?

Şimdi ise ESO, elini taşın altına koydu, bu kentte yapılması gerekenleri yapmaya kararlı. Toplantıyı Eskişehir Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Alper Çabuk yönetti. Mantar tabancası değil dostlar, bilim konuştu, beyin fırtınası yaşandı, sürdürülebilir bir gelecek için stratejiler geliştirildi.

Özetle…  

İş birliği, dayanışma, dirayet… Eskişehir sanayisi için sağlam adımlar atılıyor, geleceğe umutla bakılıyor. Ama unutmayalım, topyekûn bir çaba olmadan sadece sözde kalırız. İşin sırrı, sadece konuşmak değil, gerçekten yapmakta!