Kimler geldi, kimler geçti hayatımdan hiçbirisi. Senin kadar kazıklamadı milleti..(Bunu da ben ilave ettim).
Ajda’nın söylediği bir şarkıydı.1973 yılının favorisiydi. Dilimizden hiç düşmezdi.
Gittiğimiz mekânların ilk istek şarkısı.
Kimler geldi, kimler geçti? Türkçe sözlü düzenleme. O zamanlar böyleydi..
Fikret Şeneş’ in şiiri, bestecisi Tony Hatch'dir. Yani beste biraz tırtıklama.
BAKİ KALAN, HAYATIMIZDA YEDİĞİMİZ KAZIKLARDIR..
Yaşamın son deminde olanlar bilirler. Siyasette de çok sık kullanılır.
Meşhur sözdür:
"Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş." Bazen de, “eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” derler..
Öyledir.
Demirel denlince barajlar, yollar gelir akla.
Özal denilince de paralı oto yollar, Köprüyü satarım gelir akla. Sonra benim memurum işini bilir..
Memurlar o günden sonra işlerini bilmeyi öğrendiler..
Sonra; Banker faciaları gelir akla. İnsanların nasıl söğüşlendiklerini gördük Özal’ izm döneminde.
Petekli Türkiye’den, peteklerindeki balın boşaltıldığı Türkiye olduk. Binaenaleyh, eşek arıları balları yedi gitti. Geriye bal mumları kaldı.
Vatandaş, çok acı bedeller ödedi. Emeklilere, sizlerin dertleri bitecek, süper emekli olacaksınız getirin parayı dediler. Onlarda evini arabasını sattı sözde süper emekli oldular. Biraz onları yemledikten sonra, anayasa mahkemesi de yasayı iptal ediverdi. Bunun böyle olacağını biliyorduk. Ama inanlar olmuştu. Yediği kazıklarlar yanlarına kâr kalmıştı.
Binlerce emekli süper emekli olma sevdası ile evlerini satıp yatırmışlardı. Nasılda kandırıldılar!
Millî, maneviyatçı muhafazakâr ÖZAL döneminde parayı kaptıranlar kalpten gitti, ahirete göçtü kahrından.
Sülün Osman döneminde de bu hırsızlar geldi yönetti bu ülkeyi.
PALAVRALOGRASİ DEMOKRASİNİN DİĞER ADIDIR.
Türkiye’de demokrasi sorunu aynı zamanda demagog sorunudur.
Bütün parti liderlerinin hemen hepsi demagogdur. Meydanlarda başka, kongrelerde başka, toplantılarda başka, balkonda başka, ekranlarda başka konuşurlar.
Tıpkı lunapark aynaları gibidirler. Çevirdikçe her türlü yüzlerini görürsünüz.
Hemen hepsi büyük bir palavralogtur. Dün söylediklerini bu gün unutmuş görünürler.
Baki olan davadır diyenler, emekliyi, sabit gelirlileri, fakiri çoktan unuttular. Orta direk ’in ruhuna el- Fatiha.
Ömer’in adaletini, Masumiyet karinesini çoktan unuttular.
Şimdi moto kurye politikacılar hortladı. Bir oraya, bir buraya gitmeye başladılar…
Başkasının kümesinde yemlendiler, başkasının folluğuna yumurtladılar..
Tıpkı guguk kuşları gibi. İstikametlerini hep başka folluktaydılar. Demokrasi adına öttüler. Guguk guk.
Kargalarda yemlenince de gagak gak diye öterler. Onun için ikisinin sesini nerede olsak tanırız..
EĞRİ CETVELDEN DÜZ ÇİZGİ OLMAZ.
İstikamet koltuk, şan, şöhrete, makam ve ıstakoz.
Demek ki toksinli demokrasi böyle bir şey.
Önemli olan davadır. O dava paralel geçiş yapanların asil kanlarında mevcuttur.
Cibilliyet dediğimiz nedir ki?
Eğer cetvelden düz bir çizgi çizilmez.
Ve siyasetçi bu sistemde güven kaybediyor.
SİSTEM ZEHİRLİ
Türk siyasi tarihinde örneği o kadar çok ki.
Gemiyi terk etmeyeceksin... Ve geride hoş bir seda, bırakmadan, omurgalı bir duruş bırakmadan arkana bakmadan gemiyi terk ediyorsun. Birleri bir balon atıyor atıyor ortaya… Sonra bu balona herkes bakıyor. Bazıları balona bindiriliyor. Gökyüzünde seyahat.
DUMURA UĞRADIK..
Siyasetimiz dumura uğratıldı. Politikada şişkinlik var. Nedeni de siyasetçilerin egoları…
Br kısım politikacılar halka tepeden bakarlardı. Bazıları o kadar kibirliydi ki? Burunlarından kıl aldırmazlardı. Her moku onlar bilirlerdi. Bu acı gerçek şimdi de var.
Hastalık halinde. Vizyon adı altında palavraları sürerler piyasaya. Anlat bakalım desen kem küm..
Hiçbir zaman makul mantıklı bir umut veremediler topluma. Neden? Siyasi olgunluktan çok uzaklar. Kendilerine aşıktırlar..
KİBİR HEYBESİ SIRTLARINDA…
Hem cahildirler, hem de kibirlidirler.. Sırtlarında varaka projelerinin hamallığını yaparlar.
Yıllardır sırtlarında gezdirdikleri kibir heybesini taşırlar.
Merkez sağda kurulan ilk parti DP. CHP den ayrılanlar DP’ yi kurdular ve iktidar oldular.
MERKEZDEKİ SAĞ..
60 darbesinden sonra kurulan AP ilk seçimlerde iktidar ortağı sonraki seçimlerde tek başına iktidar oldu.
80 darbesinden sonra kurulan ANAP ilk seçimlerinden sonra iktidar oldu.
28 Şubattan sonra kurulan AK parti ilk seçimlerde 3 Kasım 2022’ de tek başına iktidar oldular ve muktedir oldular.
Hala devam ediyor.
Sözde Sol’un kendine dönüp aynalara bakması lazım.
Sosyal demokrat fantezisi yerine % 51’ i kucaklayacak politikalar üretemediler. Dar alanlara sıkıştırdılar kendilerini. İhtiraslarının kurbanı oldular..
Çünkü kendi entelektüel birikimi olanları, proje üretme kapasitesinde olanları itina ile bir bir politikadan tasfiye ettiler.. Liyakat diye diye ne kadar liyakatsiz, çapsızlar varsa onları heybeye koydular. Onlara koltuklar bahşettiler..
Dahası varda. Kalemim varmıyor yazmaya.
Eğer demokrasi ve hukuk çıpası yoksa adalet dağıtılamıyorsa, eş dost kayralıyorsa, muhalif görüşlere Fetö benzeri kumpaslar kuruluyorsa, apar topar, insanlar tutuklanabiliyorsa demokratik hukuk devletinden söz edemeyiz.
Hukuk dışı siyaset budur.
Vesayetçi siyaset budur.
Halkın gücüne inanmamaktadır.
Sandıktan çıkan sonuçlara saygı gösterilmemektedir.
Eski Türkiye’yi eleştirirken söyledikleri doğrularda vardı.
"İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler, eski vesayetçi söylemlerle siyasete ayar vermeye çalışıyorlar..." demişti.
Bu gün ne değişti? Yeni Türkiye’de yeni vesayetçi söylemlerini sürekli olarak her gün dinliyoruz.
Muhafazakâr Vesayet odakları topluma ayar vermeye çalışmıyorlar mı?
Guguk guk, gagak gak..
