Doğanın bize sunduğu küçük hediyeler olarak bakıyorum sebze ve meyvelere. Her birinin içine saklanmış farklı hastalıklara şifa kaynağı olabilecek bileşenler gizli. Aslında hangi meyve-sebzenin hangi hastalığa iyi geldiğini de şekillerinden küçük ipuçlarıyla öğrenebiliyoruz. Cevizin beyne benzemesi, mantarın kulağa, havuç kesitinin göze, ginsengin damarlara benzemesi tamamen tesadüf mü sizce? Bence doğanın bize sunduğu bu küçük hediyelere dair küçük birer işaret. Bugün bu mucizevi besinlerden birisi olan “Cennet Hurması”na bakalım. Cennet hurması namı diğer Trabzon hurması, Japon hurması ya da Akdeniz hurması... Özellikle tam da bu mevsimde , pazarların gözdesi diyebiliriz... Türkiye'ye ilk defa 1920 yıllarında Fransızlar tarafından getirilen bu meyve ilk defa Hatay bölgesinde yetiştirilmiş, bu nedenle Fransız inciri veya Frenk elması olarak da adlandırılıyor.

*Özellikle A,B1,B2,B3,C vitaminleri ; potasyum, kalsiyum, fosfor, demir mineralleri bakımından oldukça zengin olan bu meyve günlük C vitamini ihtiyacımızın %75-80’ini karşılamakta.


*Ayrıca yüksek demir içeriğinden dolayı demir eksikliğine bağlı anemisi (kansızlığı) olanların da tüketebileceği bir besindir.
*Posa açısından oldukça zengin olduğundan sindirim sistemi problemleriniz için de oldukça güzel bir alternatif.

*Yüksek antioksidan içeriğinden dolayı doğal bir detoks kaynağı.

* Yapılan araştırmalarda kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde özellikle kolesterol düşürücü ve yüksek tansiyonu dengeleyici etkisinin olduğu gözlemlenmiş. Bu nedenle düşük tansiyonlu bireylerin hekimleri onayıyla dikkatli tüketmesinde fayda var.

*Yüksek lif-posa içeriğinden dolayı sindirim sistemi hastalıklarında (özellikle kabızlık tedavisinde)
kullanılabilir.

Bu meyvenin her ne kadar seveni çok olsa da sevmeyenleri de bir hayli fazla. Severek tüketenler için ara öğünlerde doğrudan tüketmeleri güzel bir alternatif olabilir. Arası çok iyi olmayanlar ve yine de bu meyvenin içerdiği faydalı bileşiklerden yararlanmak isteyenler ise bu meyveyle yapılan “cennet hurmalı puding, cennet hurmalı şekersiz tart, cennet hurmalı şekersiz cheesecake gibi tarifleri deneyebilir veya hazırladıkları yulaf kâselerini tatlandırmak için üzerine ekleyebilirler. Her zaman söylediğim gibi en önemli nokta ise “denge” her ne kadar besinlerin faydalarını sıralasak da atlamamamız gereken bir nokta var ki o da besinlerin faydalarından bahsedebilmek için bireysel inceleme
yapmanın gerektiğidir.

Daha önce de sık sık söylediğim gibi her faydalı besin herkes için faydalı olmayabilir. Kimine iyi gelen birbesin kimini canından dahi edebilir. Her ne kadar besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun desek de unutmayalım ki ilacı zehirden ayıran dozudur. Doğru besini doğru zamanda doğru miktarda tüketmenin gerektiğini tekrar tekrar vurgulamakta
fayda var.

Kimler Tüketmemeli?
Öncelikle yüksek lif içeriğinden dolayı diyare(ishal) yatkınlığı olanlarda , lif kısıtli beslenmesi
gerekenlerde ve yapışkan kıvamından kaynaklı "Tüp Mide" ameliyatı geçiren bireylerde özellikle erken
dönemde öneriyoruz....

Haftaya görüşmek üzere
Sağlıklı günler diliyorum...