Son yıllarda sayıları giderek arttı. Artmaya da devam ediyor. Her mahallede birden fazla, hatta bazı mahalle, sokak ve caddelerde yan yana bitişik olanları da var… 

Sayıları arttıkça bakkaldan veya yerel marketten daha ucuza ürün sattıkları için hem bakkalları hem de yerel marketleri yiyip yuttular…

Kimler bunlar?

Halk arasında üç harfliler olarak adlandırılan, yurt genelinde binlerce şubesi bulunan zincir marketlerden bahsediyorum…

Ürünleri fabrikadan veya üreticiden yani birinci elden aldıkları için bakkaldan, yerel marketlerden kimi ürünleri 2-3, kimilerini ise 5-6 TL arasında daha ucuza satıyorlar…

Bu nedenle Eskişehir’de çok sayıda küçük esnaf, zincir marketlerle aynı koşullarda

yarışamadıklarından işyerlerinin kapısına kilit vurdu…

Bir sınır getirilmez ve zincir marketlerin sayıları artmaya devam ederse önümüzdeki süreç içerisinde ayakta kalmak için direnenler de kapanırlar…

Zincir marketlerin pazar günleri kapanması gündeme geldi. Hiç olmazsa hafta bir gün de olsa tüketiciler ihtiyaçlarını bakkal veya yerel marketlerden karşılamaları adına. Ancak güçlülerin fendi güçsüzleri yendi!

Haftanın veya ayın belirli günlerinde indirim kampanyaları düzenleyerek tüketicinin ilgisini çekmekte de son derece usta davranıyorlar... 

Bu devirde bir liranın bile önemli hale gelmesi nedeniyle insanlar beş-on liranın cebinde kalması veya onunla da farklı bir ihtiyacını giderebilmenin hesabını yapıyor…

Bu duruma zaman zaman Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Esnaf Odaları Başkanı Ekrem Birsen ve Seyyar Tuhafiyeciler Odası Başkanı Ali Safa Şen tepki gösteriyorlar…

Küçük esnaflar ise bu konuda çok dertli…

“Üstesinden gelemezsek çok büyük sorunlar yaşamaya devam ederiz. Bu zincir marketler kazandıkları paraları Eskişehir’de harcamıyorlar. Topladıkları paraları neresi işlerine gelirse orada harcıyorlar. Bu konuda ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” diyerek tepki gösteriyorlar…

“ETO’YA ÜYE OLMAK ZORUNDALAR”

Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Eskişehir’de şubeleri bulunan zincir marketlerin yasa gereği Ticaret Odası’na üye olmak zorunda olmalarına rağmen kayıt yaptırmadıklarını söyledi…

Güler, "Bu konu yerel yönetimleri aşan bir konu, siyasi iradenin alacağı kararlar daha önemli. Zincir marketler konusunda çok sayıda dilekçe ve yazı yazdık. Hazırladığımız dosyanın haddi hesabı yok. Ortada haksız bir kazanç ve haksız bir yapı var. Bu zincir marketler konusu anlaşılır hale getirilmeli. Eskişehir’de bildiğim kadarıyla 700’e yakın zincir market şubesi var. Eskişehir Ticaret Odasına kayıt yaptırmayanlar bile var. 5174 numaralı kanuna göre bize zorunlu olarak kayıt olmaları gerekiyor. Biz bunları tespit ettikçe dava açıyoruz. Ortada bir dengesizlik var. Bir standart getirilmeli. Metrekaresi, alanı, mesafesi belirlenmeli. Yüzlerce sektörü etkiler hale geldiler. Kurbanlık, beyaz eşya, mobilya, züccaciye satıyorlar” diyerek bu soruna iktidarın çözüm getirmesini istedi…

BAKKALLAR VE YEREL MARKETLER YAŞATILMALI

Kimse kimsenin ticaret yapmasını engelleyemez…

Ancak bu zincir marketler daha çok para kazanmanın hesabını yaparken yerel marketler, yerel esnaf, mahalle bakkallarının tek tek kapanmasına göz yumulmamalı…

Metin Güler, Ekrem Birsen ve Ali Safa Şen’in de üzerine basa basa ifade ettikleri gibi bir standart getirilmeli…

Gıda ürünleri satılan marketlerde beyaz eşya, mobilya, züccaciye, tuhafiye, ayakkabı, otomobil lastiği gibi v.s satılmamalı…

Eğer o ürünleri satacaksa markette gıda ürünleri olmamalı…

Bakkal, yerel market ve esnafın yaşaması, ayakta kalabilmeleri için bir şehirde, ilçede açılacak zincir marketlerin sayısına kısıtlama getirilmeli…

KENT OLARAK BİRLİK OLAMIYORUZ

Eskişehir’in büyük sorunlarından birisi de mantar gibi biten zincir marketler…

Kent olarak birlik beraberliği sağlayamadığımız, kent milliyetçiliği yapamadığımız için büyüyemiyoruz… 

Son 15-20 yılda Eskişehir’e rakip olarak gördüğümüz kentlerin ekonomik olarak daha çok büyüdüğünü görüyoruz. Biz kent olarak birlik beraberliği sağlayamadığımız için hamle yapamıyoruz. Birlik bütünlük sağlanamıyor. Kent milliyetçiliğinin de yapılması gerekiyor.

Maalesef Eskişehir’de birlik-beraberlik dün de yoktu bugünde yok. Bu gidişat böyle devam ederse doğal olarak yarınlar da olmaz…

Bu şehrin sanki genetiğinde var. Kime sorsan herkes kendi düşüncesinin doğru olduğunu söylüyor…

Bir başkasının düşüncesi veya görüşü onun için pek önemli değil…

“Gelin şehrin sorunlarını bir masa etrafında tartışalım” denildiğinde de bir araya gelemiyoruz… 

Geldiğimizde ise;

A’nın fikrine B, B’nin düşüncesine A saygı göstermiyor…

Böyle olunca masaya otursak da sağlıklı sonuç çıkmıyor.

Yıllardır yazıyorum.

Yazmaya da devam edeceğim.

Eskiler ne demiş, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var...”

Şehrimizde maalesef ne el var ne de ses var...

Komşu illerimiz Kütahya ve Afyon’da birlik-beraberlik var…

Gerektiğinde masaya yumruğu birlikte vurabiliyorlar…

Eskişehir’den nüfus olarak çok daha küçük illerin Ankara’da lobisi var…

İstedikleri isimleri bürokrat olarak atamasını yaptırabiliyorlar veya il için ne gerekli ise alabiliyorlar…

Özetle şehrin sorun ve sorunlarının çözümü konusunda birlikte hareket ederek başarıyorlar… 

Eskişehir’de ise 5 sivil toplum örgütünü bile bir masa etrafında toplayamazsınız…

Neden?

“O benim görüşüme ters. Benim aram onunla iyi değil. Oda seçimlerinde karşımdaki adaya destek verdi v.s” gibi bahaneler ortalıklarda uçuşur durur... 

Eskişehir’de bu “sen-ben egosunu” kıramazsak ne birlik beraberlik ne de lobi oluşturabiliriz…

Komşu iller birçok sorunlarını merkezi hükümet kanalıyla çözerken biz bir birimizin nasırına basmaya devam ediyoruz…

Küçük bir örnek; 

Eskişehir’de şifalı sıcak suyumuz var değerlendiremiyoruz…

Üç-beş hamamın dışında termal tesislerimiz yok…

Komşu iller bu konuda para basarken biz hala sıcak suyumuzu kentin birkaç camisinde aptes almak ve de tuvaletlerde taharet için kullanıyoruz…

Kızılinler’e termal tesisler yapılacak ‘Eskişehir Kaplıca Turizm’ merkezi olacaktı…

Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri çok ciddi masraflar yaparak proje hazırladılar…

O proje de Kültür ve Turizm Bakanlığının tozlu raflarında hala gerçekleşeceği günü bekliyor…

Sen-ben kavgası sürdüğü müddetçe Eskişehir nüfus olarak büyür ama gelişim konusunda arkalarda nal toplamaya devam eder...