CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Saraçhane'de yaptığı konuşmada bazı markalara “boykot çağrısı” yapmıştı…

CHP’ye göre “boykot çağrısı” büyük ilgi gördü. AK Parti ise “ilgi görmediğini” iddia etti…

Ben 2 Nisan günü Bodrum’da idim…

Ülkenin en gözde turizm merkezlerinden birisi...

Bodrum’un merkezinde yaklaşık 10’a yakın markete girip çıktım…

Marketlerden alış veriş yapan vatandaş sayısı parmakla sayılabilecek kadardı…

Bazı işletmelerin işyerlerini kapattıklarını gördüm…

Bazı kişilerin ise zincir marketler yerine Bodrum’un yerli marketlerinden ihtiyaçlarını karşıladıkları da dikkatimi çekti…

Oysa normal günlerde marketlerden alış veriş yaptıklarını görmediğimiz bakanlar ve üst düzey bürokratlar marketleri dolaşarak CHP’nin “boykot” çağrısının ilgi görmediğini iddia ettiler…

“2 Nisan günü” marketlerden ne kadar alışveriş yapıldığına dair elimde ciddi bir veri yok…

Ama gözlemlerime göre insanlar çağrıyı dikkate almış... 

HATİPOĞLU’DAN İDDİA

AK Parti Eskişehir Milletvekili ve MKYK üyesi Nebi Hatipoğlu, CHP’nin boykot çağrısı sonrası Eskişehir’deki CHP’lilere seslenerek, “Buradan çağrım size CHP'li başkanlar, siyasetçiler, boykot edilen ve kullandıkları marka araçları satacaksınız, değiştireceksiniz! Öyle vatandaşı kullanıp, kandırıp kendin gezmek yok” açıklamasında bulunmuştu…

Hatipoğlu açıklamasında şu ifadelere de yer vermişti:

“Doğuş Oto'yu boykota çağırdılar. Genel Başkanları Audi marka makam aracı kullanıyor. Eskişehir'de bile CHP'li vekiller, belediye başkanları, il yönetimindeki, belediye meclisindeki siyasiler saymakla bitmez isim Audi, Volkswagen ya da Skoda marka (Doğuş Oto markaları)  makam aracı kullanıyor. Kardeşlerim, bunlar kendi konforlarından asla vazgeçmezler; varsa yoksa sizleri kullanmaya, sömürmeye çalışırlar. Çok rica ederim şu boykot saçmalığındaki açıklamaları dikkatle bir gözden geçirin. Son olarak tüm bunlara rağmen sonuç ne oldu? Boykot çağrısını yapanların boykot edilmesi oldu...”

“TÜM DÜNYADA YILDIZI PARLAYAN BIR KONUMA ULAŞMIŞTIR"

Tartışmaya AK Parti Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi Özlem Ünalır’da dahil oldu. Pazartesi günü yapılan Odunpazarı Belediyesi Nisan ayı meclis toplantısında gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından gündem dışı söz alan Özlem Ünalır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle yapılan eylemleri ve boykot çağrılarını sert bir dille eleştirdi… Gençlere seslenen Ünalır, eylemlere katılmamaları konusunda çağrıda da bulundu.

Özlem Ünalır konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, her alanda hayata geçirdiği büyük atılımlar sonucu ekonomik büyüklüğünü dolar bazında 6,5 kat artırmış ve 11 milyon yeni istihdam sağlamıştır. Bugün Türkiye, 18 çeyrektir aralıksız büyümesini sürdüren, 1,3 trilyon doları aşan ekonomisi ve 15 bin doları aşan kişi başı geliriyle tüm dünyada yıldızı parlayan bir konuma ulaşmıştır. Ancak, kendilerini ülkenin efendisi ve sahibi zanneden, 'biz ne istersek o olur' anlayışıyla hareket eden ama 22 yıldır hüsrana uğrayan, kendilerini birinci sınıf üstenci vatandaş görüp, halkımızın çok büyük çoğunluğunu adeta ikinci sınıf vatandaş görme kibrine ulaşan çevreler, ellerindeki belediyeleri saran yolsuzluk ve rüşvet skandallarını örtbas etme ve doğrudan Türk ekonomisini hedef alma girişimi olarak boykot çağrıları yapmıştır. Boykot çağrıları açıkça ‘ekonomiyi sabotaj’ girişimidir. Haksız ticaret ve haksız rekabeti hâkim kılmayı amaçlamakta, doğrudan ‘Yerli ve Milli’ markalarımızı hedef almaktadır. Boykot çağrıları özellikle ekonomik düzeni bozucu veya rekabeti sınırlayıcı etkiler yarattığında hukuki yaptırımlara tabi olabilmektedir.

“VATANDAŞIMIZIN HUZURUNU KAÇIRMAKTAN VAZGEÇİN”

Biz 1970-1980-1990’lı yıllarda esnafa kepenk kapattıranları çok gördük. Kepenk kapattırmanın kimseye faydası olmadı, olması da mümkün değildir. Kepek kapattırmanın adı bir hak değil, bizatihi başkaldırma eylemidir. Sokaklara çıkarak, örgütler, marjinaller ve vandallar ile millî iradeye parmak sallama dönemi çoktan geride kalmıştır. Sokak terörüyle siyasete, adalete istikamet çizilen günler eski Türkiye ile birlikte mazide kalmıştır. Sizi, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurunu bozmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz. Türkiye demokratik bir ülkedir, bir hukuk devletidir; üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir.”

“HUKUK SANA AYRI BANA AYRI OLURSA O GUKUK OLUR”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Özlem Ünalır’ın konuşmasına ve AK Partililerin CHP’nin boykot çağrılarına yönelik eleştirilerine yanıt vererek, “Ben 43 yıllık hukukçuyum. Sıkıyönetim zamanı 12 Eylül’de avukatlık yaptım. 12 Eylül mahkemelerini aratıyor şu andaki mahkeme. Hukuk sana ayrı bana ayrı olursa o gukuk olur” dedi...

“ERKEN SEÇİM İSTİYORUZ"

Kazım Kurt’un konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

-Türkiye ekonomisi Özlem Hanım’a göre uçtu, tavan yaptı. Milli gelirin kişi başına 15 bin doları geçtiğine hiç kimseyi inandıramazsınız. Yanlış. TÜİK’in rakamları yalan. Burada asla ve asla böyle bir noktada değiliz. Türkiye’nin ekonomisi bitmiştir, batmıştır, yönetemiyorsunuz. Yönetemediğiniz için erken seçim diyoruz. Yoksa başka keyfimizden değil.

“TÜRKIYE CUMHURIYETI DENEME TAHTASI DEĞIL”

-Eskinin olumsuzluklarını bugün kendi yaptığınız olumsuzluklara haklılık gerekçesi yapamazsınız. 1950’de, 1960’ta, 1970’te, 1980’de yanlış yapılmışsa 2025’te bu size o yanlışlığı yapma hakkı vermez. Çünkü 2025’te yaşıyoruz. Çağdaş, demokrasi diyoruz, insan hakları diyoruz. Bir anayasa yapmışsınız. Beş kere halkoyundan geçirmişsiniz. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Buna sahip çıkmak zorundasınız. Bu Anayasa’ya ben evet demedim. Ama anayasa kabul edildiği için anayasayı biz savunuyoruz. Siz savunmuyorsunuz. Kapatın Anayasa Mahkemesi’ni diyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararları herkesi bağlar ama AKP’yi, MHP’yi bağlamıyor. En iyi anayasayı yapmıştınız. En iyisi buydu. Ama şimdi diyorsunuz değiştirelim, yanlışlık yapmışız. Türkiye Cumhuriyeti deneme tahtası değil. 25 yıldır yönetiyorsunuz ve 25 yıldır maalesef sorunlar büyüdü. Çözülmedi.

“HİÇ KİMSE YARGILANAMAZ DEĞİL”

-Son zamanlarda özellikle 19 Mart’tan itibaren Türkiye’de ne yazık ki devlet eliyle bir kaos yaratılıyor. Bir soruşturma yapılır. Hiç kimse yargılanamaz değil. Herkes yargılanır. Ama bu işin bir usulü vardır. Usul esasın der hukukçular. Yani siz usule uygun davranmazsanız esasta yapacaklarınızı kimse kestiremez. Çünkü yasalar demiştir ki, soruşturma şöyle yapılır. Belediye başkanıyla ilgili soruşturma mı yapacaksınız? Gelir müfettiş incelemesini yapar, bakanlığa gönderir. Bakanlık değerlendirmesini yapar. Ama siz öyle demiyorsunuz sabahın köründe adamın evine gidip baskın yapıyorsunuz.

“BOYKOT ANAYASAL BIR HAKTIR”

-Boykot haktır. Anayasada yazan çok net bir haktır. İnsanlar tüketimden gelen özgürlüklerini kullanırlar. Kim söyledi bunu? Recep Tayyip Erdoğan. O söyleyince farklı oluyor. Boykot haktır ve yapılmalıdır. Medya Doğan Holding ile ilgili kavgalar ederken ne diyordu, ‘almayın bu gazeteleri, sokmayın evinize’. O zaman haktı. Şimdi biz söyleyince ‘yerli ve milli’ diyor. Volkswagen’in neresi yerli ve milli. Bilmem ne kafenin neresi yerli ve milli. Yapmayın lütfen. 50 TV kanalı, 50 açıdan bu sizin söylediğiniz demagojiyi yapıyor. Vandallar yaktılar, yıktılar. Nereyi yaktılar? Polisin görevi gösteri yapan topluluğu korumak. Dünyanın her yerinde böyledir. Siz şimdi bekçiye polis elbisesi giydireceksiniz, kafasındaki kasktan numarayı kaldıracaksınız. Şuradan kimliği kaldıracaksınız. Saldır. Öyle değil.

“12 EYLÜL MAHKEMELERINI ARATIYOR ŞU ANDAKI MAHKEME”

-Haksızlık yapıyorsunuz. Yanlış yapıyorsunuz. Bunun elbet itirazları olacak. Bu itiraz hukuk çerçevesinde olacak dimi. Nerede hukuk? Ben 43 yıllık hukukçuyum. Sıkı yönetim zamanı 12 Eylül’de avukatlık yaptım. 12 Eylül mahkemelerini aratıyor şu andaki mahkeme. Hukuk sana ayrı bana ayrı olursa o ‘gukuk’ olur. Siz ondan hoşlanıyorsunuz. Bir davada gizli tanık varsa bilin ki o dava çökmüştür. İstanbul belediyesinde çalışan insanlara tehditle, şantajla şahitlik yaptırmaya çalışıyorlar. 

“HALKIN ÖNÜNE GERÇEKLERİ KOYACAĞIZ”

-Türkiye’de insanların gündemi allak bullak oldu. Bir günde dört tane gündem değişti. Biz Apo’yu dinleyecektik Meclis’te. Ben Apo’ya ‘Sayın, kurucu lider’ deseydim kelepçelenip içeri gidecektim. Ama siz dediniz. Bunları halkın önüne biz koyacağız. Siz uydurukları koydunuz, montaj kasetleri koydunuz. Biz gerçekleri koyacağız. 17-25 Aralık’ta pek çok iddia vardı dimi? Ne oldu? 17-25 Aralık’ın hesabını verin. Kutulardakinin hesabını verin. Sıfırlananların hesabını verin. Bunlara dokunulmadı. Bize gelince adalet, hukuk, öyle yağma yok.

“ATATÜRK’E DÜŞMAN OLAN BİZDEN UZAK DURSUN”

-Atatürk’e düşman olan bizden uzak dursun. Çok net söylüyorum. Atatürk’e düşman olan bize selam vermesin. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur, Türkiye Cumhuriyeti’nin hala yönlendiricisidir Atatürk. Onun için Atatürk’e düşman olmadığınızı göğsünüzü gere gere her yerde söyleyin. Korkmayın hiç.

* * *

Belediye Meclisleri şehrin sorunlarının konuşulacağı yerel parlamentodur…

Ülke gündemin tartışılacağı yer Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir…

Son yıllarda belediye meclis toplantılarında şehir sorunları ve çözümleri yerine ülke gündemi daha sık konuşulur oldu…

Sanki Eskişehir’in tüm sorunları giderilmiş, şehirde yapılacaklar kalmamış, belediye meclislerinde ülke gündemi tartışılıyor…

* * *

EREĞLİ’Yİ YENİP MANAVGAT İLE BERABERE KALIRSA ŞAMPİ….

Eskişehirspor hafta sonu deplasmanda kümeden düşmesi kesinleşen Tarsus İdmanyurdunu 6-0 gibi farklı skorla mağlup ederek şampiyonluk yolunda bir engeli daha aştı…

Sezonun bitmesine 4 hafta kaldı…

Bu dört haftada Siyah-Kırmızıların oynayacağı dört karşılaşma tam bir final maçı…

Kalan dört maçın ikisini evinde ikisini de deplasmanda oynayacak…

Dört maçtan ikisi çok çok önemli…

Grubun lideri olan Kırmızı-Şimşekler pazar günü gurubun üçüncüsü olan, oynadığı 22 maçta sadece üç yenilgi tadan Konya Ereğli Spor ile karşılaşacak…

Bu maç şampiyonluk yolunda 2 puan gerisinde olan Manavgat Belediyespor maçı kadar önemli…

Bu nedenle pazar günkü maçı ne yapıp yapıp mutlak kazanmak zorunda…

Bir hafta sonra deplasmanda karşılaşacağı Manavgat Belediye Spor karşısına iki puanlık fark avantajıyla çıkmalı…

Manavgat’tan alınacak bir puan dahi Eskişehirspor’u iki sezondur özlemini çektiği üçüncü lige taşımak için büyük avantaj sağlayacak…

Bu nedenle Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular ve teknik heyet ellerindeki avantajı korumak için sahaya çıkıp Ereğlispor’u yenmek zorundalar…

Rakip yutulacak kolay lokma değil…

Geçen sezon final niteliğindeki maçta Polatlıspor’a yenilerek şampiyonluğu son anda ellerinden kaçırdıklarını anımsamalılar…

KALDI 4 FİNAL MAÇI

Bölgesel Amatör Lig 6. Grup’ta zirvede yer alan Eskişehirspor, 2024-2025 sezonunu şampiyon tamamlayıp profesyonel liglere yeniden dönmek istiyor…

Son 4 haftaya girilirken Eskişehirspor puan cetvelinde, en yakın takipçisi Manavgat Belediyespor’un önünde 2 puan farkla birinci sırada yer alıyor…

Eskişehirspor bu hafta sonu Konya Ereğlispor’u evinde ağırlarken, şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi 2 puan geride olan Manavgat ise Mezitli deplasmanına gidecek…

Grupta dördüncü sırada yer alan Mezitli ise play-off avantajını yakalamak için sahaya çıkacak…

Ereğli, Eskişehir’de mağlup olur Mezitli de Manavgat’ı yenerse play-off oynama şansını yakalayabilir…

Bu nedenle Siyah-Kırmızılılar ve Manavgat’ta hafta sonu zor maçlara çıkacaklar…

* * *

İşte Eskişehirspor ile Manavgat Belediyespor’un kalan maçları: 

Eskişehirspor: 

Konya Ereğlispor  

Manavgat Belediyespor (D)

Akşehirspor

Mezitli 33 (D)

Manavgat Belediye:

Mezitli 33 (D)

Eskişehirspor

Homurlu 1951 (D)

Osmanlı 1453

YÖNETİM GECE OYNANMASINI İSTİYOR

Eskişehirspor yönetimi, hafta sonu oynanacak Konya Ereğlispor karşılaşmasının daha kalabalık bir taraftar topluluğu önünde oynanabilmesi için maç saatinin geceye alınması yönünde Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) başvuruda bulundu...

Ancak TFF’nin, maçların aynı saatte başlaması konusundaki kural ve hassasiyeti nedeniyle bu talebin kabul edilmesi şu an için zor görünüyor…