Daha önceleri de yazdım. Bu şehirde 50 yıldır gazetecilik yapıyorum. 25 yıl öncesinde bugün yaşanan siyasi eleştiriler o zamanda yaşanıyordu. Ama bugünkü kadar sert ve kırıcı değildi…

Eskişehir’de TV’de ilk canlı program yapan gazeteci benim. Bunu her yerde gururla anlatıyorum…

9 Ekim 1993 tarihinde kardeş televizyon Kanal-26 TV’de dönemin CHP’li Belediye Başkanı rahmetli Selami Vardar ile kapanan Anavatan Partisi İl Başkanı Ese Ildız ilk konuklarımdı…

Vardar ile Ildız arasında bir sürtüşme vardı. Ne olduğunu bugün hatırlamıyorum. Bu sürtüşme gazete sütunlarında günlerce yer aldı…

O yıllarda hem Kemal Ilıcak’ın sahibi olduğu bugün yayın hayatını sonlandıran Tercüman Gazetesi Eskişehir Bölge Bürosunda muhabirlik yapıyordum. Zaman zaman da Kanal 26 TV’ye özel haberler yapıyordum... 

O zamanki TV’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Abacı, “Sadi abi Selami Bey ve Ese Ildız ile görüşerek her ikisini de canlı yayına davet ettik. Bu programı sen yapar mısın?” diye teklifte bulunmuştu... 

O teklife kadar canlı TV programı yapmadım. Deneyimim yok. Ama kendime güveniyordum. Medeni cesaretim de vardı. ‘Tamam, yaparım’ dedim…

İLK PROGRAM İLK HEYECAN

İlk programda koskoca bir şehrin Belediye Başkanını konuk etmek nasip oldu.  Selami Vardar ile Ese Ildız arasındaki program yaklaşık 1,5 saat sürdü. O programda ANAP İl Başkanını zapt etmek zor oldu…

İlk sözü hem Belediye Başkanı hem de yaşça büyük olan Selami Vardar’a verdim…

Selami Vardar konuşmaya başladı iki dakika geçti geçmedi Ese Ildız araya girerek sözünü kesti…

Tabi moderatör olarak, “Ese Bey lütfen sayın başkanın sözünü kesmeyin. Kendisi konuşsun daha sonra sözü size vereceğim” diye ikaz ettim…

Vardar, konuşmaya devam etti. İki dakika geçmeden tekrar araya girerek Vardar’ın tekrar sözünü kesti…

“Ese Bey programa ikinizi de davet ettik. İkinizde konuşacaksınız. Selami Bey bu şehrin belediye başkanı hem de sizden yaş olarak büyük. Konuşmasını tamamlasın. Ardından sözü vereceğim” diye tekrar ikaz etmek zorunda kaldım…

İlk programım olmasına rağmen hiçbir sorun olmadan tamamladım…

Programdan üç gün sonra Anavatan Partisi Genel Merkezi’nden Tercüman Gazetesi Bürosunda haber yazarken büronun telefonu çaldı…

Arayan ANAP Genel Başkanı rahmetli Mesut Yılmaz’ın Basın Danışmanıydı…

“Sadi Bey, İl Başkanımız Ese Bey ile Belediye Başkanı Selami Beyi konuk ettiğiniz programın kasetinden (o yıllarda henüz CD yoktu) bir kopya verebilir misiniz? Sayın Mesut Yılmaz rica etti” dedi…

“TV’nin Yönetim Kurulu Başkanı ile görüşeyim. Onlar kabul ederse ben size haber veririm” diyerek telefon numarasını aldım…

TV’ye giderek Yaşar Abacı’ya, “Programın kasetini ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz istemiş. İzlemek istiyormuş” dedim…

“Tamam, abi gelsinler veririz” deyince basın danışmanına telefon ederek, “TV yönetimi kasetin kopyasını vermeyi kabul etti. Ne zaman isterseniz gelip alabilirsiniz” dedim…

İki gün sonra gelip programın kopya kasetini aldılar…

Yaklaşık 10 gün sonra ANAP İl Başkanı Ese Ildız görevden alındı…

Gerekçesini çok merak ediyordum…

Mesut Yılmaz’ın basın danışmanına telefon ederek, il başkanın görevden alınma gerekçesini sordum…

“Bilmiyorum, öğrenip size dönüş yaparım” dedi…

Yarım saat sonra dönüş yaptı…

“Programda il başkanının belediye başkanına karşı saygısızlığı nedeniyle imiş” dedi…

Ben tahmin etmiştim ama emin olmak istiyordum…

Mesut Yılmaz, il başkanını belediye başkanına karşı saygısızlığını af etmemiş…

Saygısızlıkta sık sık sözünü kesmesi…

Hakaret, kötü söz yok…

Sanıyorum 4 veya 5 yıl Kanal 26’da program yaptıktan sonra Eskişehir’in genç girişimci işadamı Özgür Fethi Demirdaş, ES TV ile Anadolu Gazetesini satın almıştı…

Demirdaş, televizyon ve gazeteyi satın alınca mevcut kadroyu genişletmeye başlamıştı…

Telefon ederek, “abi müsait olduğun bir gün buluşup görüşelim” dedi… 

Gün ve yer belirleyip buluştuk…

“Sadi abi ES TV ve Anadolu Gazetesi ailesi içerisinde seni de görmek isterim” dedi…

Ben de, “seve seve aileye katılmak isterim” dedim.. 

Yaklaşık 12 veya 13 yıl da ES TV’de programlar, Anadolu Gazetesinde muhabirlik yaptım, Anadolu Gazetesinde köşe yazıları yazdım…

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 900 BİN  NÜFUSA HİZMET GÖTÜRÜYOR

Yazımın buraya kadar olan bölümünü neden yazdığıma gelince…

Durup dururken değil elbette…

Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, yaptığı basın toplantısında benimde daha önce kaleme aldığım, “Bir belediye kent merkezindeki iki merkez ilçe ile 12 dış ilçe ve kırsal mahallelere hizmet götürmekte zorlanır. Eşit hizmet edemez. Bu karardan dönülmeli” yazımdaki benzer sıkıntılardan bahsetmiş…

Düşünün Büyükşehir Belediyesi Eskişehir’in en uzak ilçesi Günyüzü’nün Ankara’nın Polatlı ilçesinin sınırındaki kırsal mahalleye hizmet götürüyor…

Yaklaşık 20-25 kilometre sonrasında Polatlı ilçesine bağlı mahalleler var…

Büyükşehir olunca Özel İdare ve Köy Hizmetleri Müdürlükleri kaldırıldı…

Geçmişte ilçe ve köylere hizmeti Özel İdareler ve Köy Hizmetleri Müdürlükleri veriyordu…

Onların yaptıkları hizmeti bugün Büyükşehir Belediyesi yapıyor…

“BELEDİYELER KIRSALA HİZMET TAŞIMAKTA ZORLANIYOR”

İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan basın toplantısında, Eskişehir merkezi ile kırsalının aynı ölçüde hizmet almamasında iktidarın da etkili olduğuna dikkat çekmiş... “Belediyelerin bütün şehir yasasından dolayı kırsala hizmet götürmekte zorlanıyor” diyen Ulucan, şöyle devam etmiş: 

“Merkez mahallere göre kırsal mahallerdeki hizmetlerin yetersiz kalmasının sebeplerinden başında 2014 yılında bütün şehir yasasıyla örneğin Günyüzü’deki bir mahallenin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlanması yer almaktadır. AK Parti iktidarının aymazca sadece kırsaldaki oyları kendilerine toparlayabilmek adına yaptığı bir yapıdır. Bugünkü belediyelerin tasarruf tedbirleri kapsamında gerekli kısıtlamalar yapılmakta, belediyeleri çalıştırmamak için her türlü, zorluğu ortaya koyduğu ortamda, belediyeler kırsala hizmet taşımakta zorlanıyor. Yaklaşık 555 mahalle büyükşehir belediyesine bağlı. Bunların mezarlığı da temizliği, bakımı, onarımı da, alt yapı kanalizasyon hizmetleri de Büyükşehir’e bağlı onun sorumluğunda. Büyükşehir ve ilçe belediyelere ayrılan bütçe yeterli olmadığı hizmet eksikliği oluşabiliyor…” 

Söylediklerinin altına imzamı atarım…

Büyükşehir Belediyelerinin üzerindeki bu yükü almak gerekir…

Onun içinde İl Özel İdareler ve Köy Hizmetleri Müdürlükleri yeniden açılmalı…

“HİZMETTE YARIŞSINLAR”

İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan, basın toplantısında bazı yazılarımda benim de üzerine basa basa dikkat çektiğim konuya da değinmiş…

Ulucan, Eskişehir’de yatırımlar noktasında eksikliklerin olduğunu, iktidar ile belediyelerin tartışmalarda değil hizmette yarışması gerektiğini söylemiş... 

Ulucan, konuşmasını şu şekilde sürdürmüş: 

“Şehrin merkezinde de çok büyük yatırımlar yok. Eskişehir’in eski belediye başkanı Selami Vardar’ın yapmış olduğu altyapı ile Eskişehir ayakta duruyor. Son 25 yılda yatırımdan ziyade bir süsleme, yenileme yapılmıştır. AK Parti CHP ile kayıkçı kavgası içerisindedir. Ben değil biz demeleri lazım siyasete hizmet noktasında bakmaları lazım. İki taraf da kendi rantları noktalarına bakıyor. Kayıkçı kavgasından yorulduk. Hizmet edeceklerse birbirlerini eleştirmesinler hizmette yarışsınlar...”

* * *

Yukarıda yazdım. TV programında “İlin belediye başkanına saygısızlık yaptın” diye il başkanı görevden alındı…

Bugün ise bazen nerede ise hakaret derecesine varan açıklamalar yapıyorlar il başkanları…

Onların bu tarzı herhalde parti genel başkanları veya üst yöneticileri tarafından takdir ediliyor olmalı ki bu tür demeçler bugünde sürekli yapılıyor… 

Serdar Ulucan’ın yukarıda da yazdım söylediklerine yüzde yüz katılıyorum, birisi hariç…

O da; “Son 25 yılda yatırımdan ziyade bir süsleme, yenileme yapılmıştır…”

Serdar kardeşim sende yıllardır bu şehirde yaşıyorsun…

Yıllardır da siyasetin içerisindesin…

“Son 25 yıl da yatırım yapılmadı” diyorsan ya gözünde biraz miyopluk var ya da yapılanları görmezden geliyorsun…

Ara sıra tarihi Odunpazarı Bölgesine giderek Mihalıççık’lılar lokalinde veya kahvelerde oturuyorsun…

Hafta sonları Eskişehir’e akın akın gelen yerli ve yabancı turistleri görmüyor musun? 

Sazova ve Kent Park’ı… 

Tramvay, Hayvanat Bahçesi, Bal Mumu Heykeller, Hamam, Çağdaş Cam Sanatları, Kurtuluş, Kent Belleği Müzeleri. Porsuk Çayı düzenlemesi v.s gibi çok ciddi hizmetler geldi Eskişehir’e…

Küçük bir hatırlatma yapayım: Bu günlerde sıkça kullanılan son derece hoş ve anlamlı bir teşbih, “Eskişehir pasaportsuz gidilen Avrupa kenti...” 

Hepsini tek tek yazmaya kalksam bir gazetenin tüm sayfaları yetersiz kalır…

Madem yapılan hizmet yok o turistler neden akın akın Eskişehir’e geliyor?

Değerli kardeşim hem 25 yıl şehre hizmet eden belki senin de oy verdiğin Yılmaz Büyükerşen’e hem de Eskişehir’e sanki biraz haksızlık ediyor gibisin…