Hayatımızı kolaylaştırmak için bilincinde olmamız gereken güçlü ve zayıf yönlerimiz vardır.

Bunları tanımak bize yaşam boyu rehberlik eder.

Sigmund Freud’un şu ifadesine bir bakalım;

Filozof  ‘’zayıflıklarımız gücümüzdür’’ diyor anlatmak istediği şudur ki,

Bizler zayıflıklarımızı,  bilip kabul edersek, karşımızdaki insanların da bize kullanacakları bir koz ve bizi üzecekleri bir durum olmaz.

Güçsüz yanlarımızı bilmemiz bizi niçin güçlü kılar?

Zayıflıklarımız gücümüz müdür?  

Bu cümle beni daha net bir düşünceye götürüyor.

Gücümüz müdür bilemem fakat gücümüzü göstermeye yardımcı olduğu bence çok net.

Güçsüzlüklerimi bilmek aynı zamanda bana gücümü keşfettirir güçsüzlüğümün zıttı benim en iyi yönüm olabilir.

Neden hep güçsüzlüklerin üzerine gidilir, neden zayıf yönlerimiz üzerinde hep onarılmaya, daha iyi olmaya çalışılır?

Bence burada ters köşe oluyoruz.

Mesela bir öğrenci fizik dersinde çok iyi olmayıp, müzik dersinde iyiyse neden fizikte daha iyi olmaya çalıştırılıyor?

Çok daha iyi olduğu alanda müzikte gücüne güç katmalı, zaten hazırda olan yeteneğinin ve ilgisinin üzerine gidildiğinde çok daha başarılı olacaktır.

Zayıf yönlerimizin değil de güçlü yönlerimizin üstüne gitmeliyiz. Yani başarısız olduğumuz konuların değil başarılı olduğumuz konuların daha da üstüne gitmeliyiz.

Zayıflıklarımızı bilip, bir rehber gibi kullanıp, gücümüzü bulmalıyız,  daha sonra güçlerimizin üstüne gitmeliyiz  böylece daha da güçlü olmaz  mıyız?

Şöyle düşünüyoruz genelde zayıf olan tarafımız gelişmeli güçlü yanımız zaten güçlü.

Hayır, maalesef ters köşe, güçsüz yanımıza harcadığımız çabayı, güçlü yanımızı mükemmel yapmak için uğraşmalıyız çünkü mükemmellikler yeteneğin ve gücün üstüne giderek doğar.