Her yılbaşı geldiğinde, Türklerin kadim kültürü olduğu belirtilen Noel bayramı, Ded Maroz, Nardugan Bayramı ile Ayaz Ata tartışması alevlenir…

Tarihçi / bilim insanlarının görüşlerini sizler için derledik…

AYAZ ATA...

Yılbaşının en önemli figürlerinden Noel Baba’nın Türk rakibi AYAZ ATA…

Türk mitolojisini araştıran uzmanlar, Ayaz Ata ismiyle anılan şahsiyetin Türkler’in Noel Babası olduğu dile getiriyor…

Orta Asya Türkleri’nin yılbaşı olarak ‘Nardugan Bayramı’nı kutladığını dile getiren Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden Prof. Dr. Nurullah Çetin, ‘Noel Bayramı, Hz. İsa’nın Doğuşu adına kutlanıyor… Ancak Noel Bayramı’nın kahramanı Noel Baba diye bir kişi gerçekte yoktur… Hakkında söylenenler tamamen uydurma ve efsaneden ibarettir…

Hristiyanlar’ın ‘Noel Babası’na karşı Türk’ün Ayaz Ata’sı vardır…

Eski Türkler’de Soğuk Hanı olarak bilinen Ayaz Ata’mız, efsaneye göre kışın soğuk havalarda ortaya çıkan ve aç, fakir, kimsesiz garibanlara yardım eden bir evliyadır...

Ayaz kelimesi tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelir… 

Ay Tanrısının, soğuk havaya karşı Türkler’i koruması için Ayaz Han’ı gönderdiğine inanılır… Ayaz Ata, Türkler’in gerçek Noel Babası’dır... Etimoloji ve kültürel olarak Türk kültüründe bir kişilik olduğu kesindir’ diyor…

Tarihin toz tutmuş sayfalarından bir gerçeğin daha ortaya çıkması bizim ve kültürümüz için çok önemlidir… Artık Yılbaşında sokaklarda Noel baba değil Ayaz Ata görmek istiyoruz… Noel’i değil Nardugan Bayramı kutlamak istiyoruz, Akçam (Hayat) Ağacını süsleyip kendi kültürümüzü yeniden yaşatmak istiyoruz…

Yapmanız gereken bu gerçeği herkesin duymasını sağlamak.

Gün Aysın Ulu Budun...

Kut Almış Günler Türk Milletinin Olsun...

NARDUGAN BAYRAMI...

Türklerin Orta Asya’da İslam dinini kabul etmeden önce tek tanrılı inançları vardı ve güneş onlar için çok önemliydi…

22 Aralık’ta gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başlamasından dolayı , ‘Güneş geceyi yendi’ diyerek Nardugan günümüzde bilinen Noel Bayramını kutlarlar. ‘Nar= Güneş Dugan, Tugan=Doğan’ anlamında yani Doğan Güneş olarak kutlamalara başlarlar...

Akçam ağacı yani yeryüzünün tam ortasında bulunan hayat ağacı altında toplanıp, ağacı süsleyip, güzel giysiler giyip ve şarkılar söyleyerek yaklaşık 10 gün boyunca kutlamalar yaparlar. Zamanla Hristiyanlar da kutlamalara başlarlar yalnız Akçam ağacı yalnızca Orta Asya’da olduğu için çam ağacı süslerler ve sonradan Nardugan bayramının ismi değişerek Noel bayramı haline gelmiştir…

BİLGİ...

(Biz) Türklerde güneş çok önemli… İnançlara göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece, gündüzle savaşıyor... Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor… Bu, güneşin yeniden doğuşu; bir yeni doğum olarak algılanıyor Türklerde…

Bayramın adı ‘Nardugan’ Gündoğan... (Nar=güneş, tugan/dugan = doğan)

İşte bu güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu Türkler, büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar. Güneşi geri verdi diye, Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları tanrıya gitsin, diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar; dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar tanrıdan...

Bir başka görüşe göre;

Türkler'de ‘yıl döngüsü’ olarak da nitelendirilen Nardugan Bayramı nedir?

Doğu toplumlarında önemli kutlamalardan birisi de karanlık ve aydınlığın 3 günlük savaşı olarak kabul edilen 22 Aralık günü gün ışığı başlayan, 24 Aralık akşamına kadar süren yıl döngüsü kutlamasıdır… Bu kutlamaya göre en uzun gece sona erip günler uzayacak ve Güneş daha fazla görünecektir… Güneş'in daha fazla görünmesi ise tanrının insanlara hediyesidir… Aslında bu olay bilimsel bir gerçeklikken insanoğlu tarihten beri bugünü, geleneksel bir törene dönüştürmüştür… Bu törenler toplumlar arasında farklı biçimde uygulanmıştır…

Örneğin, bugünü ilk kutlayanlardan birisi de Türklerdir…

Türkler eskiden beri 22 Aralık'ta gündüzün geceyi yenmesini bir zafer olarak nitelendirmekte ve bu zaferi akçam ağacı altında kutlamaktadırlar...

Türklere göre güneşin doğuşu, yeni yıl döngüsü olarak kabul edilmiştir… Türkler, Güneş'e mitolojide ‘Nar’ ismini vermişlerdir… Türk atasözlerindeki ‘Nar gibi yanıyor’, ‘Nar gibi kızardı’ sözleri aslında ‘Güneş gibi yanıyor veya kızardı’ anlamında kullanılıyor…

Nardugan Bayramı olarak nitelendirilen bugün aslında Güneş'in doğuşu bayramı...

Nardugan/Nartugan/Nardogan kelimeleri farklı Türk topluluklarındaki adlandırmalardır…

Peki, / Türkler bu seremoni için özel bir hazırlık yapar mıydı?

Evet. Türkler, 22 Aralık öncesinde bu bayrama hazırlanmak için evlerini ve yaşadıkları yerleri temizlerler, yeni ve temiz elbiseler giyerler,

Türker’de bugün Tanrı Ülgen'e sunulmak üzere hediye hazırlanır ve en yüksek tepede akçam ağacı altında dualar ederek hediyelerini buraya bırakırlarmış….

Bu olay gerçekleşirken bölgenin en bilge ve yaşlı kişisi en görkemli elbiselerini giyerek bu törene liderlik edermiş…

Bu bilge kişi, Türk toplumlarının çoğunda farklı adlarla anılmıştır…

Fakat genel kanaat Ayaz Ata isminin verildiğidir...

Hatta Ayaz Ata'nın yaşlı olmasından dolayı ona yardımcı olarak torunu yaşında bir kızın yardımcı olduğudur…

Ritüellerde bu kız gerçekten kızı veya torunu olabileceği gibi kızı/torunu yok ise torunu yaşında birisinin yardımcı olarak görevlendirilmesidir...

Bu törende kadınlar önceden bezler hazırlayarak tören sırasında akçam ağacına bağlarlardı...

Bu bezler veya ipler genelde koyun/keçi yününden yapılırdı. Bu bezlerde motif olarak da hayat ağacı işlenirdi...

Türklerdeki bu gelenek, İslamiyet'in kabulünden sonra evliyalar veya önemli insanların mezarlarına veya bu mezarların yakınındaki ağaçlara bezler bağlanması şeklinde devam etmiştir…

KHAL KAGAN KUTLAMASI…

Anadolu'da Khal Kagan kutlaması ile Noel kutlamaları çok benzer formlar taşıyor. Noel, Anadolu kültüründen mi geliyor?

Anadolu'da Sivas, Tunceli, Erzincan, Bingöl ve Muş'ta yeni yılın karşılanması olarak ‘Khal Kagan’ kutlamalarının yapıldığı bilinen bir gerçek…

Bu kutlama her yıl aralık ayının son haftası Khal Khelk adı verilen ak saçlı, aksakallı, yaşlı bir adamın, köy çocukları ile beraber kapı kapı dolaşarak hediyeler toplaması ile başlamaktadır…

Hristiyan dünyasındaki Noel baba ile benzer bir durum söz konusu olsa da Hristiyanlık'taki Noel Baba figürü, yakın tarihte ortaya çıkmıştır..

Hatta bu noktada Türk kültürünün Rusları etkilediğinden bahsediliyor…

 ‘Türk kültürünün Rusları etkiledi mi?’

YÖRÜK TÜRKLERİNDE SAYA GELENEĞİ…

Yörükler'deki Sayacı geleneğinin Ayaz Ata ile bağlantısı var mı?

Yine Yörük Türklerinde Saya geleneği vardır… Saya gezmesi genellikle koç katımından sonraki 100. günde olur…

Bu da zemheri ayının ortalarına rastlamaktadır...

Miladi takvime göre zemheri (erbain), 40 günlük bir süreç içerisinde gerçekleşmektedir… Bu sürecin 21 Aralık'ta başlayıp 31 Ocak itibarıyla sona erdiği varsayılmaktadır… 1 Şubat itibarıyla eskilerin deyimi ile zemheri ya da erbain dönemi son bulmaktadır…

Bu geleneğe göre köy gençleri bir araya toplanır, içlerinden seçtikleri üç genci, çoban, yüzü kara boyalı genç ve gelin kılığına sokarlar...

Çoban kıyafetindeki gence keçeden yapılma aba veya kürk giydirilir, takma sakal, bıyık takılır ve belindeki kuşağa çan ve zil bağlanarak eline de uzunca bir değnek verilirdi. Gelin kılığına sokulan gencin başına yazmadan bir örtü ile uzun kollu entari giydirilirdi. Ayrıca gençlerden birkaçına da toplanacak yağ, bulgur vesaire koymak için heybe, torba ve helke verilirdi. Akşamdan sonra köyün bir ucundan başlanarak evler tek tek dolaşılır. Dolaşma esnasında hep bir ağızdan türküler söylenirdi. Türkler'de Sayacı geleneği aslında yıl döngüsünün kutlanmasıdır. Burada kural ise bölgede ilk koyunun doğurmasıyla bu döngünün başladığına inanılmasıdır…

DEVAM EDECEK

Derleyen: Güvence I Hüseyin Güven

Kaynak: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden Prof. Dr. Nurullah Çetin ve çeşitli araştırma kaynaklarından derlenmiştir...