Haftalardır dikkat çekmeye çalışıyorum ancak ciddiye alan yok…

Ne diyorum?

“Eskişehirspor göze hoş gelecek, şampiyonluğa yakışacak futbol oynamıyor. Kazanıyor ancak futbol oynamadan. Alınan galibiyetler kötü futbolun önüne geçiyor. Orta saha yok. Atılan gollerin çoğu gol yeteneği olan futbolcuların şahsi beceriyle, takım oyunu yok. Bu futbolla şampiyonluk zor, inşallah ben yanılırım.”

Ben böyle yazdıkça birileri ısrarla beni, “Eskişehirspor’un şampiyon olmasını istemiyorsun. ES ES düşmanı” diye itham ediyor…

Sokakta karşılaştığım, yıllarca gerek amatör takımlarda gerekse profesyonel olarak futbol oynamış dostlar arasında benim gibi düşünenlerde var…

“Bir tek doğruları sen yazıyorsun. Herhalde Ergün Hoca kötü futbolu görmesinler diye gözlerine biber gazı sıkıyor!” diye espri yapanlarda… 

MANAVGAT’I YENİNCE ŞAMPİYON OLDUK SANDILAR

BAL Ligi 6. Grupta şampiyon adayı olarak Manavgat Belediyespor ile Eskişehirspor öne çıkıyor. Pazar günü Kırmızı-Siyahlı takımı yenen Akşehirspor, kendi sahasında Manavgat Belediyespor’u da 2-1 yenmişti...

Herhalde Ergün Hoca, büyük ihtimalle “Nasıl olsa yeneriz” diye düşünmüş olacak ki, rakibini yardımcılarından birisini göndererek izletmemiş… 

Şampiyonluğa oynuyorsun rakiplerinden puan veya puanlar alacaksın. İki hafta önce Eskişehir’de oynanan ve BAL Ligi’nde seyirci rekoru kırılan Eskişehirspor-Manavgat Belediyespor maçını Siyah-Kırmızılar 2-1 kazanınca hem taraftarların çoğunluğu hem de Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular “şampiyon olduk” havasına girdiler…

Pazar günü oynan Akşehirspor maçında şapka düştü kel göründü…

MAÇIN SONUCUNU BİLDİM

Akşehirspor-Eskişehirspor maçının devre arasında Eskişehir’in ‘ayaklı bilgi bankası ve futbol duayeni’ Osman Cemoğlu’na telefon ettim…

“Maçı izliyor musun? Bu futbolla Eskişehirspor bırak maçı kazanmayı berabere bile kalamaz. Maç bu skorla biter” dediğimde “katılıyorum. Sen zaten haftalardır Siyah-Kırmızılı takımım futbol oynamadığını yazıyorsun. Yenilirse benim içinde sürpriz olmaz” dedi…

Uzatmalarla birlikte 90+11 dakika oynanan maçta Siyah-Kırmızılı takımın yüzde yüz girdiği gollük pozisyon sayısı iki…

Maç sonunda; “hakem Akşehir takımının futbolcularının sakatlık numarasıyla sürekli yatmalarına göz yumdu. Birisine sarı kart bile göstermedi. Eskişehirsporlu futbolcuların motivasyonunu düşürdü” diyenler var…

Doğru 111 dakikanın yaklaşık 15 dakikasını yatarak geçirdiler…

Eğer şampiyonluğa oynuyorsan bunlar bahane değil. Ne yapıp yapıp maçı kazanmak zorundasın…

Şimdi birileri hemen “futbol bu, puan veya puanlarda kaybedilecek. Önemli olan grubu birinci tamamlamak ve şampiyon olmak, her maçı kazanacaksın diye bir kaide yok” diye savunmaya geçecekler…

Eğer sezonu şampiyon olarak tamamlayacaksan her maçı kazanacaksın…

Kendi işini kendin bitireceksin…

ERGÜN HOCA KÖTÜ FUTBOLA ÇARE BULAMADI

Ergün Hoca geçtiğimiz 12 haftada 2-3 maç hariç takımın futbol oynamadığını ya görmüyor ya da görmezden geliyor. Kırmızı Şimşeklerin 11. haftada Manavgat Belediyespor’u yenerek 10 galibiyetle yeniden liderlik koltuğunda oturduğunda Ergün Ortakçı şunu söylemişti:

“Bu başarı Başkan Ulaş Entok ve yönetim kurulunun çalışmaları sayesinde geldi. Eskişehirspor taraftarının bize olan güveni, yönetimin özverili çalışmalarıyla sezon sonunda yıllardır özlemini duyduğumuz başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Bizim için tüm maçlar final niteliğinde. Hedefimizden başka bir konuyla meşgul olmuyoruz…”

İyi ki de başka konuyla meşgul olmuyorsunuz Ergün Hocam!

Birde olsanız demek ki takım şampiyonluk yarışından çoktan uzaklaşmış olurdu…

“Önümüzdeki her maçın final niteliğinde olduğunu” söylüyorsunuz ama pazar günü oynanan maçta takımın şampiyonluğu hak edecek performansını göremedik…

Başkan Ulaş Entok ve yönetim kurulu, kulübün yaşadığı maddi sorunlara rağmen büyük fedakarlıklar yaparak “şampiyonluğa oynayacaksak bu futbolcuları almalıyız” dediğiniz futbolcuları aldı…

Yani şu anda kulüpte un, şeker, yağ var. Helvayı yapacak usta da sizsiniz…

Ama bu ustanın 12 haftadır yaptığı helvadan 2-3’ü kıvamında idi. Diğerlerinin ise tadı bozuktu…

2-3 hafta yaptığınız bizimde beğendiğimiz helvanın bozulan tadını düzeltecek olan da yine sizsiniz. Eskişehirlilere önümüzdeki haftalarda tadı bozuk helva yedirmeye devam edeceksiniz yani kötü futbola çare bulamayacaksınız yönetimden affınızı isteyin…

Bizim yani bu şehrin sezon sonuna kadar tadı bozuk helvayı yemeye mecbur değiliz…

İKİ FİNAL MAÇINI KAYBETTİNİZ ÜÇÜNCÜSÜNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Grupta iki maç kaybettiniz…

“Bizim için tüm maçlar final niteliğini taşıyor” dediğiniz “iki final maçından” sıfır çektiniz…

Üçüncü final maçını da kaybetmeye hiç ama hiç tahammülümüz yok…

Umarın bu sezon sonu da yine hüsran olmaz…

* * *

TEBRİKLER 2 EYLÜL

Bu sezon ilk kez BAL Ligi’nde mücadele eden 2 Eylül Spor Kulübü geçtiğimiz pazar günü evinde ağırladığı Fuzul Ömeranlı’yı 4-1’lik skorla mağlup ederek grupta üçüncü galibiyetini aldı…

Şehrimizin BAL Ligi’ndeki ikinci takımı olan 2 Eylül Sporda forma giyen futbolcuların tamamına yakını Eskişehir çocuğu…

Aslında bu takımda oynayan futbolculardan 3-4’ü rahatlıkla Eskişehirspor’da forma giyebilir…

Geçtiğimiz yıllarda Siyah-Kırmızılı Kulüpte oynayan bir şekilde küstürülüp kulüpten ayrılmalarına göz yumulan Berkay Tanır, Hasan Ulaş Uygur, Anadolu Üniversitesi takımında forma giyen Hasan Hüseyin Acar gibi bu şehrin çocukları görmezden gelindi…

Siyah-Kırmızılı takımda forma giyen bir Eskişehir çocuğu varken Sarı-Siyahlı Kulüpte forma giyenlerin yüzde 99’u bu şehrin çocuğu…

Maddi imkanları Eskişehirspor’dan çok çok geride olması nedeniyle çareyi bu şehrin çocuklarında arayıp buldular…

Doğrusunu da yaptılar…

Taşıma su ile değirmen döndürmek zor…

2 Eylül Spor kulübü bu sezonu orta sıralarda tamamlar…

Bu sezon tecrübe kazanan Sarı-Siyahlı Kulüp, gelecek sezon 3-4 takviye ile şampiyonluk mücadelesi verir…

Yeter ki bu futbolcuları koruyabilsinler…

* * *