Eskişehirspor geçtiğimiz pazar günü konuk ettiği Konya Ereğlispor engelini zorda olsa aştı…

Maçın zorlu geçeceği belliydi…

Ereğli, Eskişehir’den bir puan alsa play-off için büyük avantaj elde etmiş olacaktı…

Sahaya bunun için çıktı…

İlk 45 dakika da Siyah-Kırmızılar karşısında istediği avantajı sağladı…

Eskişehirspor ise 20 bini aşkın taraftarın stadyumu doldurduğu maçın ilk yarısında öncelikle savuma güvenliğini düşünerek rakip kale sahasında etkili olamadı…

İlk yarının nerede ise 30 dakikası orta saha mücadelesi şeklinde geçti…

Bu yarıda taraftar siyah-kırmızılı formayı giyen futbolculardan umdukları futbolu göremedikleri için endişelendiler…

Eğer Ereğli maçın ilk dakikalarında Tuncay Kılıç ve Osman Çağlar’ın şutlarıyla Eskişehirspor kalesinde yaşattığı tehlikelerden birisi gol olsaydı belki de karşılaşmanın sonucu farklı olabilirdi…

Bir de Siyah-Kırmızılı futbolcuların özellikle kendi sahasında daha sakin olmaları gerekirken taç atışında topu Umut Akpınar’a vermek istemeyen Tuncay ile yaşadıkları tartışmanın büyümesine neden oldular. Rakip futbolcuya yapılan sert muamele tartışmasına her iki takımın yedek kulübesinden de katılanlar olunca gerginlik yaklaşık 3 dakika sürdü… 

SERTLİĞE HEMEN KARŞILIK VERİYORLAR

Art niyetli bir hakem olsa siyah-kırmızılı futbolculardan birisine kırmızı kart göstermiş olsaydı daha maçın ilk dakikalarında takımı 10 kişi bırakabilirdi…

Pazar günü şampiyonluk yolunda Mezitli karşısında 2-1 yenilerek büyük avantaj kaybeden Manavgat karşısında da aynı sertlikte karşılık verilirse bunun karşılığında kırmızı kartla saha dışı kalırsa şampiyonluk kupasının bir kulpunu tutan Eskişehirspor maazallah avantajını kaybedebilir…

Bunun için yöneticiler ve özellikle teknik ekip Manavgatsporlu futbolcuların olası sert hareketlerine karşılık verilmemesi için futbolcuları maç öncesi sürekli uyarmalılar…

YÜZDÜK YÜZDÜK KUYRUĞUNA GELDİK

Manavgat maçı öncesi oynanacak Ereğli karşılaşması çok ama çok önemliydi…

Siyah-Kırmızılı takımım taraftarları da bunun bilincinde olduklarından dolayı 33 bin kişilik stadyumun yarısından çoğunu doldurarak futbolculara maç öncesi yaptıkları koreografı ile moral verdiler…

Zor geçeceği bilinen karşılaşmada beklenen gol 63. dakikada geldi…

Oyuna ikinci yarıda giren Sertaç Kayatekin topu Kerim Deler ile buluşturdu. Kerim’in ceza sahasına ortaladığı topa Siyah-kırmızılı takımın gol ayağı Necati Önal kafa vuruşuyla Ereğli file bekçisi Emirhan’ın çaresiz bakışları arasında topu sağ köşeden ağlarla buluşturdu. 1-0…

KULAKLAR MEZİTLİ-MANAVGAT MAÇINDA İDİ

20 binin üzerindeki Eskişehirspor taraftarlarının gözü maçta iken kulakları Mezitli-Manavgat maçından gelecek skorda idi…

Mezitli’nin 1-0 yenik duruma düştüğü haberi gelince Siyah-Kırmızılı taraftarlar futbolculara verdikleri desteği daha da artırdılar…

Eskişehirspor-Ereğli maçı saha içerisinde meydana gelen küçük çaplı tartışmalar ve yaşanan sakatlıklar nedeniyle 8 dakika uzadı…

Karşılaşmanın son dakikalarında kırmızı şimşeklerin en yakın takipçisi Manavgat’ın Mezitli’ye 2-1 mağlup olduğu duyulunca taraftarlar hep bir ağızdan “şampiyon, şampiyon” diye slogan atmaya başladılar…

Eskişehirspor’un zorlu maçta Ereğlispor’u 1-0 mağlup etmesinin ardından saha içerisindeki futbolcular ile yedek kulübesindeki futbolcular ve teknik ekip saha içerisinde büyük sevinç yaşadılar…

Tribünleri dolduran taraftarlar da futbolcuları çağırarak alkışladılar ve sevince ortak oldular…

MANAVGAT MAÇINDA ALINACAK BİR  PUAN ŞAMPİYONLUĞU GARANTİLER

Eskişehirspor Pazar günü 5 puan gerisinde olan Manavgat deplasmanına gidecek…

Manavgat maçı ile birlikte kaldı üç maç…

Manavgat karşısında alınacak bir puan dahi Kırmızı Şimşeklere şampiyonluk yolunda çok büyük avantaj sağlayacak…

Manavgat maçından sonra kalan iki maçın birisini kendi sahasında diğeri ise deplasmanda oynanacak…

Sezonun son maçını evinde Akşehirspor ile oynayacak Eskişehirspor bu maçı kazanması halinde deplasmanda oynayacağı Mezitli 33 Spor maçında yenilse de geçen sezon son üç maçta kaybettiğimiz şampiyonluk hedefine ulaşmış olacak…

Bu nedenle futbolcular rehavete kapılmadan Manavgat karşısında puan veya puanlar almak için varını yokunu ortaya koymalılar…

Maazallah Manavgat’a yenilmeleri halinde her ne kadar iki puanlık farkla önde olsalar da play-off’u hedefleyen Akşehir ve Mezitli maçları zor maçlar…

Manavgat ise Eskişehirspor maçından sonra kalan iki maçı küme düşmesi hemen hemen kesinleşen Homurlu 1951 Spor ve Osmanlı 1453 kulüpleriyle oynayacak…

Eğer Siyah-Kırmızılı takımı yenerse son iki maçta bol gollü 6 puan alması zor değil…

Bu nedenle Eskişehirspor’un şampiyonluğu garantilemek için daha doğrusu yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiği ligde Manavgat maçını ya kazanmak ya da berabere kalmak zorunda…

Bu maçta istediği sonucu elde etmesi halinde son iki maçta alacakları bir puan dahi kırmızı-şimşekleri sezon başında koyduğu şampiyonluk hedefine taşır…

* * *

TEŞEKKÜRLER CENGİZ HARDURA

Geçtiğimiz hafta sonu cep telefonum çaldı…

Baktım Cengiz Hardura…

Eskişehir’de uzun yıllar eczacılık yaptı, siyasetin içerisinde yer aldı…

İşyerini Ankara’ya taşıdı…

Haftanın 5 günü Ankara da, iki günü Eskişehir’de…

İkametgahı Hamamyolunda olduğu için ara sıra denk gelip ayak üstü sohbet ederiz…

Sevdiğim isimlerden birisidir…

Ben kendisine “Doğrucu Davut” derim…

Düşündüğü doğruları söylemekten çekinmez…

“Doğruya” doğru, “yanlışa” yanlış der…

Aman birisi kırılacak diye “yanlışa” bile bile doğru demez…

Cengiz Hardura, Eskişehir’de Anavatan Partisi'nde Merkez İlçe Başkanlığı ve ANAP ile Doğru-Yol Partisi’nin birleşmesinden sonra yoluna aynı ilkelere ve ideolojiye sahip “Demokrat Parti’de” devam etti…

Demokrat Parti'de Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeliği yapmış bir isim…

Telefonda önce hal hatır sordu…

Ardından, “Sadi seni tebrik ediyorum. Yazılarını gazetenin internet sitesinden okuyorum. Son bir haftadır o kadar güzel konuları ele aldın. O yazılarını büyük bir ilgiyle okudum. Senin bu yazdıklarının hepsi de doğru ve yaşanmış şeyler. İki-üç yazın bana geçmişi hatırlattı. O günlere geri döndüm. Senin gibi geçmişteki yaşanmışları hatırlatan bizi o günlere geri götüren yazar sayısı ya bir ya da iki. Allah sana sağlık ve güç kuvvet versin” sözleriyle iltifatta bulundu...   

* * *

Bir yazarın okurlarından duyacağı en güzel tümceler bunlardı... 

50 yıllık meslek yaşantımda kimseye yağ çekmedim. Kimseden de bir beklentim olmadı…

Doğru bildiklerimi yazdım…

Yeri geldi en yakınlarımı bile yazılarımda yanlışlarını gördüğümde eleştirdim…

Bilenler hatırlayacaktır…

* * *

Bu vesile ile her ne kadar internetten de olsa yazılarımı takip ettiği için kendisine telefonla teşekkür etsem de bir kez de duygularımı köşemden yansıtmak istedim... …

* * *