Yaşasın Cumhuriyet!

Ülkemizin doğum günü. Gazi Mustafa Kemal’i bir kez daha saygı ve minnetle anma günü. Birbirinden güzel videolar, birbirinden güzel fotoğraflarla dolu sosyal medya. Hepsini bayılarak izliyorum. Dibine kadar Türkiye’nin her yerinde kutlanmalı. Hemde bağıra çağıra. 

Yer gök Atatürk ve Türk bayrağı ile dolup taşmalı. 

Peki biz bu gün neleri yaşıyoruz? 

Halkın açık iradesinden yeniden iktidarın kapalı iradesine teslim oluşunu izliyoruz. Laik eğitimin yerine tarikatların egemen olduğu düzeni izliyoruz. Sağlık hizmetlerinin bilimselliğinden uzaklaştırılıp ilkel yöntemlerin sağlık hizmetine sokuşturulmasını izliyoruz. 

Böyle gelmiş böyle mi gidecek? Asla. 

Bu ülkenin Cumhuriyetçi güçleri bunların hiçbirini kabul etmeyecek. 29 Ekim 1923 kanla, terle, azimle kazanıldı.

İlk 100 yılı aştık. Yeni bir Mustafa Kemal arıyorlar ama bulamayacaklar. Artık milli bayramları sadece tarihini anarak değil, baya baya anlayarak, hissederek inatla kutluyoruz! 

Çok isterdim huzur ve barış dolu bir yarından yazabilmeyi.

Bu millet ama bu gün ama yarın yine birlik olmayı hatırlayacak. 

Çünkü en büyük bayram, bu bayram! 

Her şey senin sayende, rahat uyu.

Sen dememiş miydin? 

Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak!