Kurt’un yaptığı önemli tespitler var. Bir analiz konuşması. İktidara giden yolun bir yol haritası gibi.

Konuşmasından önemli satır başlarını not aldım;

Diyor ki;

-CHP ana muhalefet partisi ve halen iç çekişmelerle uğraşan bir parti görüntüsü yaratıyoruz. 

-Oysa 31 Mart seçimlerinde partimiz, tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşmış ve birinci parti olmuştur. Bu şu demektir. Önümüzdeki süreçte CHP iktidar olacaktır. O zaman, CHP’yi yönetenlerin bu iktidar olacak mantığına inanarak hareket etmesi gerekir. Ne yazık ki bu eksikliktir.

 -Türkiye’de yıllardır particilik politikası yapıyoruz. 

-Partimizin 2008 yılından bu yana uyguladığı program bu arkadaşlar. 344 sayfa. 344 sayfalık bir parti programı olmaz! 

-Ben partinin bazı hedeflerini seçim bildirgeleriyle, güncel çalışmalarla çözülebileceğini düşünenlerdenim. 

SOSYAL DEMOKRASİ VE SOL KAZANAMIYOR

-O nedenle işin özüne bakmak lazım. İşin özün şu. Sosyal demokrasi ve sol kazanamıyor. Sadece biz de mi kazanamıyor? Dünya da kazanamıyor? O zaman bunun nedenlerini araştırmamız lazım. Avrupa’da kazanamıyor. Başka yerlerde kazanamıyor. Türkiye'de de kazanamıyor. Biz bu siyasi başarısızlıkları devam ederken entelektüel anlamda da başarısız olduğumuzu gördük. 

BİRİKİMİMİZ YOK...

-Birikimimiz yok. Çalışmamız yok. Son yıllarda 2000’den bu yana solcu bir tane şairimiz yok. Edebiyatçımız yok. Romancımız, ressamımız yok. 

-Hala Ahmet Kaya'nın, AŞIK Mahsuni’nin türküleriyle coşuyoruz. 

-Türkümüz yok. Bizi hareketlendirecek, bizi kıpırdatacak, bizi coşturacak, güncel bir türkümüzü bile yaratamadık. 

O zaman10.yıl marşı ile coşmaktan vazgeçeceğiz. Onuncu yıl marşı çok güzel bir marş. Ama, 100. yıl marşını yapamadık. Demek ki eksiklik sadece partide değil. Genel anlamıyla bir sol mantalitede eksiklik var. Türkiye'de 12 Eylül darbesiyle beraber sol, sol olmaktan çıktı. 

-Ve biz tarihsel olarak CHP, SHP, DSP, yine CHP sadece ve sadece emekli maaşların ne kadar olsun? Asgari ücret şu kadar olsun. İşsizlik şöyle kaldırılır. Barınma sorunu. Bunlar, bunlar tek başına sorun işi değil. 

SOL ANTİEMPERYALİST BİR DURUŞTUR

-Sol toplumun tümünü ilgilendiren ve toplumda öncelikle antiemperyalist bir duruşu ortaya koyan ideolojidir. Cumhuriyet Halk Partisi programının başlangıç ilkelerinde yazıyor.

- CHP Antiemperyalist, Kuvayi Milliyeci, bağımsız Türkiye diyen, bağımsız ekonomi diyen, bağımsız yargı diyen, bir parti ama, biz sadece bize çizilen çerçevede solculuk yapmayı kabul etmişiz. 

OYSA BU DÜZENİN GENEL KABULLERİNE İTİRAZ ETMEKTİR SOLCULUK

- Batıdaki işçi sınıfının sosyal demokrat partileri de sağa kaymış. Onlar da aynı çizgide olduğu için biz sadece ırkçılığa karşı duruşla, işte feminist hareketlerle filan sol zannediyoruz, gerçek öyle değil. 

-Sol, emektir.. Sol insan hakları demektir. Sol başka işlere bakmak demek. 

-Biz o nedenle öyle bir noktaya gelmişiz ki. Sol’a oy vermekle AKP'ye oy vermek arasında bir fark olmamış.

- Öyle olunca da insanlar işte din tarafını ağır basarak, kültürel tarafını ağır bastırarak birçok solcu götürüp AKP'ye oy vermiş. 

- Dolayısıyla temel ilkeleri belirleyen bir metinle yeter. Programımız, programımız seçim zamanlarında ya da olağanüstü şartlarda zaten güncellenmek zorunda.

-2008’de yapılan program 2018’e uymaz. 2024’e, 2025’e uymaz. Türkiye'de belki Kürt sorununun hangi aşamaya geleceği farklı bir noktaya çıkacak. Dolayısıyla bizim yazıp da somut hale getirdiğimiz bir Kürt politikası akşama değişebilir.

Şu anda ne DEM Partililer biliyor hangi mesajın geldiğini ne kamuoyu biliyor, ne devlet biliyor. Açıklayacaklar. O zaman o açıklamaya göre bir Kürt politikası değişecek. 

.

YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ. GERİSİ BUNLARIN TEFERRUATTIR

- Avrupa Birliği'ndeki solcuların da, Türkiye buraya girsin diye bir derdi yok. O nedenle Avrupa Birliği'yle ilgili politikalarımızı güncellemeliyiz. 

-Nerede duracağız? Ne kadar olacağı. Gümrük birliği, gümrük birliği anlaşmasını biz gündüz vakti havai fişeklerle kutladık. 

-Türkiye'nin ekonomisinin en büyük kamburlarından birisi şu anda gümrük birliği anlaşması. Biz bunu savunacak mıyız?

CUMHURİYET HALK PARTİSİ CESUR OLMALIDIR.

-Cumhuriyet Halk Partisi cesur olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi korkmamalıdır. Mesela NATO, NATO ile bizim ilişkilerimizi gözden geçirme zamanı geldi mi? Gelmedi mi? Konuşmalıyız. 

-NATO'nun bize yararı var mı, yok mu konuşmalıyız. 

-NATO bize yılda 300-500 yüz milyar dolar, para harcatan, efendim 600-700 bin kişilik bir orduyu besleten bir mekanizma olduğu, bunu gözden geçirmek gibi bir ihtiyacı CHP bence duymalıdır. 

PARTİ PROGRAMINI KİMSE OKUMUYOR

Demek ki programla parti uygulamalarının farklı olduğunu görmek lazım. Her seçim döneminde bir seçim beyannamesi hazırlıyoruz. O seçim beyannamelerinden de 300-400 sayfalık bir şey yazıyor. 

Bunlar doğru değil. Biz ortalama seçmeni ikna edecek basit, kolay anlaşılır bir sol tarif etmeliyiz. Bu tarifi yapamazsak programımızı kimse okumuyor. 

ÇOCUKLARIMIZI ÖZEL OKULA GÖNDERİYORUZ

-Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin sol bir parti olarak programına eğitimin sağlığı, ulaşımın parasız olmak zorunda olduğunu yazması gerektiğini düşünün. Bunu yazamazsak hepimiz şu salondakilerin büyük çoğunluğu devlet okullarında kötü bir tedrisat olduğu için, çocuklarımızı özel okula gönderiyoruz. 

-Karşı olduğumuz yıllardır itiraz ettiğimiz konuyu biz besliyoruz. Bu çelişkileri bizi hiç kimse düşürmemeli. 

CESUR OLMALIYIZ

-Yine cesur olmalıyız. AKP döneminde haksız, hukuksuz yöntemlerle zenginleşenlerin mallarına el koyulacağını söylemeliyiz.  Yani bu bunu şimdi biz bunu söylemediğimiz zaman bir şey kazanmıyoruz. Ama söylemeliyiz.  Söyleyelim. 

- Beşli çetenin haksız aldığı köprüleri, yolları efendime söyleyeyim havaalanlarını, şehir hastanelerini geri alacağız arkadaşlar. Bunun başka bir çözümü yok. Şimdi esas işin özü. Hangi programı yazarsak yazalım, kitapta kalıyor.

KÜÇÜK KISIR TARTIŞMALARI BİR KENARA BIRAKALIM

- Bu programı eve, tarlaya, fabrikaya götürecek olan örgüt. Örgütümüzün o küçük kısır tartışmaları bir tarafa bırakması lazım. 

İktidar olacağız. Buna inanmamız lazım. Biz iktidar olunca bunlar çözülecek. Biz iktidar olmazsak bunlar çözülmez. 22 yıldır çözmeyenler bundan sonra çözemez. Kendimizi kandırmayalım. Dolayısıyla da biz ev, ev, köy köy, tarlalarla, fabrika, fabrika çalışacak bir örgüt yaratmalıyız. 

O nedenle, cumhurbaşkanlığını kazanacak çalışmayı yapacağız. Kendi bireysel çıkarlarımızı unutacağız. Toplumun huzura kavuşması için kararlı bir mücadelenin içine gireceğiz. 

-Oysa biz başka işlerle işte parti içi yarışla enerjimizi harcıyoruz.

 Peki, ne olacak? Emek Mahallesi, 20 delege Emek mahallesine 20 delegesini aldığınız zaman kazanmış mı oluyorsunuz. Emek Mahallesi’nde? Emek mahallesinin nüfusu 60 bin. Emek Mahallesi'nde Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu 6 bin. Bundan utanmamız lazım. Bunu arttırmamız lazım. Biz bu noktada arkadaşlar alanlara çıkmalıyız. Dün çıktık. 2025’de erken seçim dedik. 

-30 binin altında yokuz. Geçim yoksa seçim var dedik. 2025’de o zaman seçimi yaptırabilmeliyiz. 

BU SEÇİMİ 2025’DE YAPTIRAMAZSAK, 2026’DA BİZE KİMSE İNANMAZ. 

-Köylünün mazotu vergi almayalım dedik. Ama unuttuk. Uzun süredir söylemiyoruz. Söyleyeceğiz. Köylünün ve üreticinin diğerleri de dâhil. Mazotundan vergi almak demek üretimi kısmak demektir. Üretimi engellemek demektir. Oysa sol, oysa CHP üretenin yanında olmalıdır. Ürettiğimiz takdirde gelişiriz. 

Ürettiğimiz takdirde bağımsız oluruz. Ürettiğimiz takdirde emperyalizmin karşısında dururuz. 

-Biz ne yapıp edip Türk-İş’in yönetimini devirmeliyiz. Değiştirmeliyiz. Bu noktada bu adımı atmalıyız.

- Sanayileşmeden bağımsız Türkiye'yi yaratamayız. Sanayileşmeden bağımsız ekonomiyi yaratamayız ve sanayileşmeden de emeğin değerini asla veremeyiz. 

Son noktayı koymuş?

DANIŞ-MA KURULUNDA SİYASET DERSİNİ VERMİŞ.

Konuşması uzun ve değerli. Her satır başı kıymetli.

Hamasi nutuk yok.

Gerçekleri söylemiş. Ciddi eleştirileri var.

Kazım KURT deneyimli bir sol siyasetçi. Öyle salon politikacısı değil. Tırışkadan SOLCU’ da değil. İmbikten geçirdiği düşüncelerine hak vermemek olanaksız.

Sürekli okuyor kendisini güncelleştiriyor.

Fakat yanılgısı şu. CHP’yi sol’ da bir parti olduğunu zannetmek. Parti tüzüğünde sosyal demokrat veya demokratik sol bir partidir diye yazılması partinin sol olduğu anlamına gelmiyor.

Varsaymak başka. Dilek ve temenniler başka, reel durum başka. 

Uygulamaları ve örgütlenme yapısı “SOL” değil.

CHP yönetimlerinde ne dediğini kavrama noktasında idrak edecek ne bir kapasite var, nede böyle bir örgüt yapısı.

Herkes, particilikte maşallah ordinaryüs profesör. Parti bizim olsun da, ne olursa olsun anlayışından kurutulmuş değil... Bunu parti içindeki sözde particiler yapıyor. Delegecilik avı, bu zihniyet partiyi enfekte etmiş. İlla bir şey olmalıyız peşinde.

Kurt diyor ki; kendimize güvenen özgüvenimizle ayakta durmalıyız. Bu program ona yarayacak. Bu program Cumhuriyet Halk Partililere bir güven vermelidir. CHP’ liler bu programı okuyup anlayınca tamam biz iktidar oluyoruz demelidir. 

Olur mu dersiniz?

Yetmiş yıldan beri iktidar yüzü görmemiş CHP’ nin yeni bir nefese ihtiyacı var..

Nerede o okuyan, nerede o arapta beyaz……!