Odunpazarı Belediye Meclisi Nisan ayı ilk toplantısı yapıldı.
Ramazan Bayramı, tatili idari izinle birlikte 9 güne çıkartılmıştı. Mecburen 7 Nisanda yapıldı.
19 gündem maddesi. Gündem maddeleri oldukça fazlaydı.
MECLİS’TE ZORUNLU KOMİSYON SEÇİMLERİ VARDI.
Encümen seçimleri gizli oylama ile yapıldı. Diğer komisyon seçimleri ise, CHP ve AKP’nin gurupları tarafından belirlenen isimler açık oylama doğrultusunda oy birliği ile seçildiler.
En önemli gündem maddesi ise 2024 yılı başkanlık faaliyet raporunun yazısı. Bütün meclis üyelerine dağıtıldı. Herhâlde, bütün meclis üyeleri bu raporu okurlar. AKP’ li meclis üyeleri bu raporu Odunpazarı ilçe başkanı ile birlikte okuyup değerlendirecekler..
11 Nisan Cuma günü meclis toplantısında en tartışmalı konu başlığı bu olacak.
AKP gurubu eleştirecek. CHP’ de savunmaları yapacak. En sonunda söz başkana gelecek. AKP’nin bütün iddialara tek tek yanıtlayacak.
Günün sonunda oy çokluğu ile başkanın faaliyetleri onaylanmış olacak.
Ramazan bayramlarını kutlandı.
Başkan KURT meclis oturumunu kapatarak gündem dışı söz almak isteyenlerin isim kayıtlarını alarak sırasıyla söz verdi.
EMEKLİLER PERİŞAN.
Her zaman olduğu gibi ilk sözü Haydar Çelik alarak, başkanlık sistemi ile birlikte malumunuz ileri demokrasi söylemi sürekli Türkiye'de gündeme getirildi ama bugünlerde o ileri demokrasiden filan bahsetmediklerini ifade ederek, ekonomik duruma değinerek emeklilerin asgari ücretle çalışanları durumunu anlattı.
İMAMOĞLU, YARGI VE DİRENME HAKKI TARTIŞILDI
CHP Meclis Üyesi Nihat Çuhadar, anayasal haklara dikkat çekerek, “Halk direnme hakkını kullanabilir. Bu demokratik bir haktır” dedi. Grup
Başkanvekili Emre Genç ise Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki gösterdi ve “Adalet sadece mahkemelerde değil, vicdanda da yaşar” diyerek süreci sert biçimde eleştirdi.
+++++
AKP’ den Özlem Hanım söz alarak önündeki, yazılmış olan metinden genel siyaseti ilgilendiren ekonomik gelişmeleri okudu. Erdoğan’ı öve öve bitiremedi. Yani dedim tam bir vekil kumaşı var. İnşallah yapılacak genel seçimlerde milletvekili aday adayı olarak görürüz.
Zira meclis üyeliği, milletvekili olabilmek için bir sıçrama tahtası olarak görülüyor.
Bu konuda başarıya ulaşan sadece Ülker CAN vardı.
BOYKOT SABOTAJ GİRİŞİMİDİR.
CHP’ nin desteklediği boykotu eleştiriyor. Vay vay neler söylüyorlar;
Kendilerini ülkenin efendisi ve sahibi zanneden "Biz ne istersek o olur" anlayışıyla hareket eden ama 22 yıldır hüsrana uğrayan kendilerini birinci
Sınıf üstenci vatandaş görüp, halkımızın çok büyük çoğunluğunu adeta ikinci sınıf vatandaş görme kibrine ulaşan çevreler ellerindeki belediyelere saran, yolsuzluk ve rüşvet skandallarını örtbas etme ve doğrudan Türk ekonomisini hedef alma girişimi olarak, boykot çağrıları yaptı. Boykot çağrıları açıkça ekonomiyi sabotaj girişimdir.
Sabotajjjj!
Tabii önündeki sipariş yazıyı okuyor.
Ne yapsın.
Neler okuyor.
CHP’ yi yargısız infaz ediyor.
AH! OKUDUKLARINI BİR ANLAYABİLSELER.
AKP gurup başkanvekili Mehmet Kepez ‘de CHP ‘ sini eleştirmek için sabırsızlanıyordu.
CHP'nin sokağa çağrılarını kınayarak, hak arayışının adaletle değil sokakla sağlanamayacağını belirtti. “İddiaların çözüm yeri mahkemelerdir. Küfür ve hakaretin hiçbir şekilde bahanesi olamaz” dedi.
Tabii kimin mahkemeleri olduğunu nedense pas geçti.
İmamoğlu’ndan, mitinglerden, boykotlardan girdi. Aman ALLAHIM çam sakızı gibi uzadı da uzadı.
Es TV de canlı yayın veriyor. Parasız reklam.
KAZIM KURT YANITLIYOR.
Uzun konuşmasından başlıklar.
“İmamoğlu 15 Milyonun Adayıdır”
Hem ekonomik verileri hem de İmamoğlu’na yönelik yargı sürecini eleştirdi. TÜİK verilerine güvenmediğini belirten Kurt, “Ekonomide yaratılan tablo gerçeği yansıtmıyor. Türkiye, devlet eliyle bir kaosa sürükleniyor” dedi. “Boykot anayasal haktır” . “Biz 2023’te seçim yaptık, halkın iradesi belli. 15 milyon insan İmamoğlu’nu aday olarak seçti. Bu iradeye sahip çıkacağız” sözleriyle meclise damga vurdu.
-Anayasa buydu. Ama şimdi ne diyorsunuz değiştirelim bir yanlışlık yapmışız deneme tahtası değil. Türkiye cumhuriyeti 25 yıldır yönetiyorsunuz ve 25 yıldır maalesef sorunlar büyüdü çözülmedi.
-Bazılarının sorunları çözüldü işte. Köprüyü yapanların, yolu yapanların, efendim farklı işleri yapanların, yani saraya yakın olanların sorunları çözüldü. Hiçbir sıkıntı yok onlar için. Ama, halk ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Şimdi son zamanlarda özellikle 19 Mart’tan itibaren Türkiye’de ne yazık ki! devlet eliyle bir kaos yaratıldı.
HİÇ KİMSE YARGILANMAZ DEĞİL..
Bir soruşturma yapılır. Hiç kimse yargılanamaz değil. Buna Recep Tayyip Erdoğan da dâhil herkes yargılanır, herkes yargılanmalıdır ama bu işin bir usulü vardır. Usul esasın kapısıdır derler hukukçular. Yani siz usule uygun davranmazsanız, esasa ilişkin yapacaklarınız kimse kestiremez.
Çünkü yasalar demiştir ki, soruşturma şöyle yapılır. Belediye başkanıyla ilgili soruşturma mı yapacaksınız. Gelir müfettiş incelemesini yapar, Bakanlığa gönderir. Bakanlık değerlendirmesini yapar ve evet bu başkan yargılansın der. Belediye başkanı da itiraz eder, dosya danışta ya gider. Danıştay evet yargılansın kardeşim deyince yargılanır. Ama siz öyle demiyorsunuz. Sabahın köründe adamın evine gidip baskını yapıyorsunuz, alıp götürüyorsunuz.
Ekrem İmamoğlu’nun beş tane daha davası var o davalarda niçin böyle yapılmadı?
Terörle kimin bağlantılı olduğunu gördü ne zaman gördü. Ergenekon davasında gördü. Fetö davalarında gördü. En son bu çözüm sürecinde de gördü…
GİZLİ TANIK VARSA O DAVA ÇÖKMÜŞTÜR.
“ Bir davada gizli tanık varsa o DAVA çökmüştür. Bir zamanlar altına zırhlı makam aracı verdiğiniz Zekeriya ÖZ vardı, savcıydı Türkiye’yi kurtarıyordu. En iyi savcıydı. İşte bunun heykelini dikmek lazım diyordular. Ne oldu? Kaçtı. Zekeriya ÖZ kaçtı ve hiç sahip çıkmadınız. Ergenekon davasının savcısıydı sayın cumhurbaşkanı. Ne çabuk unuttunuz”!
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ.
KEKEME
Üniversiteye kayıt olmak için giden gence Müdür sorar; Adın ne yavrum?
Memememehmet Yayayayakup…
Kekeme misin evladım? Hayır, hocam babam kekemeydi. Nüfusa o kayıt ettirdi.