Hayat şartları giderek daha da ağırlaşıyor…
Bir hafta önce marketten, pazardan aldığınız ürünün etiketinin bir hafta sonra değişmiş olduğunu görüyoruz…
Birkaç örnek verecek olursam…
Ayçiçek yağı…
2024 yılının başlarında 5 kilogramı 125-140 TL arasında idi…
Bugün aynı marka yağların 5 kilogramı 250-275 TL…
Beyaz peynir...
Kilosu ortalama 90-100 TL idi.
Bugün 250-300 TL'ye yükseldi.
Mandıradaki sütün litresi yılın başlarında 15 TL idi.
Bugün ise 25 TL…

Yumurta geçtiğimiz ocak ayında 4 TL idi. 10-15 gün önce gelen zamla tanesi 8 TL’ye yükseldi…
Gerekçesini sorduğumda, yem fiyatlarına yüzde 100'ün üzerinde zam geldiğini söylüyorlar…

Kırmızı etin kilosu yılbaşında ortalama 300 TL’ye, tavuk eti ise 50 TL idi…

Bugün kırmızı etin kilosu 600, tavuk etinin ise 200 TL’ye satılıyor…
Nohut’un kilosu ocak-şubat ayında 30-40 TL'ye satılıyordu. Kuru fasulyenin fiyatı cinsine göre değişiyordu. Onun da kilosu 30-40 TL idi…

Önceki gün marketlerdeki nohut ve fasulyenin fiyatlarına da yüzde 100’e yakın zam gelmiş…
Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Peki, asgari ücrete, emekli ve memur zamlarına yapılan zamlar yüzde yüz mü?

Tabiki hayır!

Gerek cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve maliye bakanı enflasyonun düşme eğilimine geçtiğini söylüyorlar…

Sözde enflasyon düşüyor ama etiket fiyatları bırakın yerinde durmayı her gün değişiyor…
* * *
Gelelim pazara…
Pırasa 40, Ispanak 50, karnabahar 50, domates 60 TL, salatalık 50 TL, yemeklik kabak 50, patlıcan 40 TL olmuş…
Yüzüne kimse bakmazken, pandemi döneminde uzmanların bağışıklık sistemi güçlendiren besinler arasında gösterdikleri kırmızı pancarın bile kilosu 20 TL idi. Bugün 50 TL…
Kereviz de aldı başını gidiyor. Kilosu 15 ile 20 TL arasında değişiyordu bugün kilosu 40-50 TL…

Brokolinin kilosu 60-70 TL’ye çıkmış…
* * *
Portakal ve mandalinanın en bol olduğu döneme girdik…
Geçen yıl kilosu en fazla ortalama 15-20 TL idi…
Bugün ise mandalina ile portakalın kilosu 50-60 TL…

* * *
Adeta sprinter bir atlet gibi koşan fiyatlara yetişmek mümkün değil.
Sebze ve meyve fiyatları marketlerde daha da pahalı…
İhtiyaçlarımı genelde Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinden alıyorum.  Ürünlerin etiketlerine bakıyorum. Hani sözde piyasadan daha ucuz idi. Onlarda zam furyasına katıldı. Bazı ürünlerin fiyatları zincir markette Tarım Kredi Kooperatifinin marketlerinden daha ucuz…
* * *
Geçen yıl bu aylarda pazarda iki file ortalama 200-250 TL'ye doluyordu. Bugün ise 500 TL'ye doluyor. Fiyatlar yüzde 100'e yakın arttı…
Pazarcılara bunun gerekçesini sorduğumda yüzde 150-200 oranında artan mazot, gübre, işçilik maliyetleri olduğunu söylüyorlar…
* * *
Artık dar gelirliler ve emekliler akşam üzeri, yani pazarın kapanacağına yakın alışverişe gidiyor…
Çünkü pazarcı esnafı elindeki ürünü o saatlerde tezgahta kalmasın diye nerede ise maliyet fiyatına satıyor…
Benim gündüz 500 TL'ye doldurduğum iki fileyi 350-400 TL'ye dolduruyor…
O nedenle pazar alışverişini akşam saatlerine bırakıyor.
Bu arada akşam esnaf tezgahını toplarken çürüme, ezilme gibi nedenlerle attıkları sebze ve meyveleri toplayanları görünce yüreğimizin ne kadar burkulduğunu da ifade etmek isterim…
* * *
Bu zamlara ne çalışan ne de emeklilerin yetişmesi mümkün değil...  
Görmesi gerekenler ise ya görmezden geliyor ya da 'artan fiyatlara yetişemiyoruz' diye bağıranların sesine, kulaklarını tıkadıkları için duyamıyorlar!
Sayın Cumhurbaşkanı ve Maliye Bakanı, Osmanlı döneminin bazı padişahları gibi tebdili kıyafetle bir gün pazara giderseniz halkın aldığı maaşla nasıl geçinmeye çalıştıklarını gözlerinizle görecek, kendilerinin hal hatırını sorduğunuzda size nasıl yanıt vereceklerini düşünemiyorum bile...
* * *

10 LİRAYA SATANDA PARA KAZANIYOR

Simidin 12 lira olduğu dönemde, bazı fırın işletmecileri fiyatı geri çekerek 10 liradan satış yapmaya başladı…

Bu indirimiyle bölgedeki simit satışlarında dikkat çeken bir artış gözlendi…

Eskişehir Ticaret Odası Meclisi geçtiğimiz haziran ayında 100 gramı 9 liradan satılan simide yüzde 33 zam yaparak 12 TL’ye satılmasını kararlaştırmıştı…

9 TL’den 12 TL’ye yükselmesi nedeniyle simit satışında ciddi bir düşüş yaşanınca bazı simit fırınları fiyatı geri çekerek 10 TL’den satmaya başladılar..

Eşim ve kızımı Çarşamba günü İstanbul’a yolcu ettim…

Eşim, “bize iki simit al, yolda yeriz” dedi…

Şehrin merkezindeki simit fırınından iki simit aldım 30 TL verdim 10 TL’sini geri çevirdi…

“Bizde simit 10 TL” dedi…

Şüphelendim…

Fırından çıkınca yanında bakkal vardı. Rica ettim tarttırdım…

Gramajı aynı…

Fırına geri döndüm…

“Simit 12 TL değil mi. Siz benden iki simit için 20 TL aldınız. Eksik mi aldınız?” diye sordum…

“Eksik almadım. Bizde simit 10 TL. Hem de uzun zamandan beri” dedi…

“Peki, 10 TL’ye sattığınızda kar etmiyor musunuz?” diye sorunca…

“Ediyoruz. Küçük kar payı bizi kurtarıyor. Şehirde 10 TL’ye simit satan simit fırını sayısı bizden sonra arttı” dedi…

* * *

Birkaç gün önce Eskişehir İç Anadolu Fırın İşverenleri Sendikası Başkanı Musa Kazım Mülazımoğlu, 2025 Ocak ayında ekmeğe ve simide yüzde 30-35 zam talebinde bulunacaklarını söylemiş…

Zam, ETO Meclisince kabul edilirse bir simidin fiyatı 15-16 TL olacak…

Bugün 12 lira olan simit satışları geçtiğimiz haziran ayına göre yaklaşık yüzde 15 azalmış. Fiyatı 15 TL’ye çıkarsa bu oran yüzde 20-25’e çıkabilir…

Artık simit yemek bile lüks haline geleceğinden insanlar simit yemekten de vaz geçecek...

Bugün zam isteyenler, zam yapsalar da bir süre yine fiyatını geri çekmek zorunda kalacaklar…

* * *