Ticaret Bakanlığı'nın yayımladığı verilere göre, Türkiye’nin Aralık 2024'te ihracatı yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 11,1 artışla 32,3 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret açığı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,7 artarak 8,8 milyar dolar oldu…

Son yıllarda Organize Sanayi Bölgesinde sayıları giderek artan işletmelerle birlikte Eskişehir'in de ihracatı ciddi oranda artış kaydetti...

İlimizin 2024 yılı toplam ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 15,11 artarak 4,5 milyar dolara ulaştı...  

Bu önemli rakam…

Eskişehir ihracatta göstermiş olduğu yükselişle ülkemizde en fazla ihracat yapan iller arasında 12. sırada yer aldı…

Son yıllarda yakalanan ivmenin devam etmesi ve önümüzdeki yıl Eskişehir ihracatının yeni bir rekor kırması bekleniyor…

Açıklanan ihracat rakamlarıyla ilgili Sanayi Odası (ESO) ve ile Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanları Celalettin Kesikbaş ve Nadir Küpeli, 2024 yılı Eskişehir’in ihracat rakamlarını değerlendirdiler…

“İHRACATTA 12. SIRADAYIZ”

İhracatın anahtarının yeşil ve dijital dönüşüm olacağını belirten ve mevcut rakamları sektörler bazında değerlendiren Kesikbaş, Eskişehir’den gerçekleştirilen ihracatın yüzde 30’dan fazlasının orta, yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğuna dikkat çekti…

Kesikbaş, “Bu alanda Türkiye ortalamasının yüzde 4 civarında seyrettiğini düşündüğümüzde oldukça iyi bir noktada bulunduğumuzu söyleyebiliriz. Özellikle havacılık, savunma, beyaz eşya, makine imalat ve kimyevi maddelerde yüksek ihracat hacmine sahibiz. En önemli pazarlarımızın ABD, Fransa ve Almanya olduğunu görmekteyiz. Tüm dünyada 170’ten fazla ülkeye Eskişehir ürünlerini ihraç ediyoruz. Özellikle yeşil dönüşüm ve dijitalleşme alanlarına yapacağımız stratejik yatırımlarla Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri gibi önemli pazarlardan ciddi oranlarda pay alabiliriz. Enerji ve karbon yönetiminin her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemden geçmekteyiz” dedi…

“HEDEFİMİZ 2025’TE 5 MİLYAR DOLARI AŞMAK”

Eskişehir Sanayi Odası olarak hazırlanan vizyon belgelerinde Eskişehir’in 2025 sonu itibariyle 5 milyar dolar ihracat hedefinin bulunduğunu ve bu hedefe yaklaşıldığını ifade eden Kesikbaş, “Eskişehir ihracat performansını ülkemizin genel performansı ile karşılaştırdığımızda daha iyi bir seviyede olduğumuzu görmekteyiz. Nitekim ülkemizde ihracat 2024 yılı aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 oranında artarken, bu oran Eskişehir için yüzde 26,63 olmuştur. Yükselişin devam etmesini ve 2025 yılı sonunda hedefimiz olan 5 milyar doları aşmayı ümit ediyoruz. Türkiye'nin ihracatını artırabilmesi için yüksek katma değerli ürünlere odaklanması, teknoloji ve inovasyon yatırımlarını artırması, dijital dönüşümü hızlandırması gerektiğini düşünüyoruz. İhracat pazarlarını çeşitlendirmenin ve özellikle gelişmekte olan ülkelere açılmanın dış ticaret dengesi açısından önemli olduğuna inanmaktayız. Bu bağlamda, KOBİ'lerin uluslararası pazarlara entegrasyonu sağlanmalı, lojistik ve altyapı yatırımları geliştirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

ESKİŞEHİR İHRACATINI EN FAZLA ARTIRAN 3.İL OLDU

Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan 2024 yılı ihracat rakamlarına göre, Eskişehir’in ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 4,5 milyar dolara ulaştı…

 Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ise,  açıklanan ihracat rakamlarının, şehrimizin ekonomik dinamizmini ve üretim gücünü bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekerek, şehrimizdeki sanayi kuruluşlarının Eskişehir ve ülkemiz ekonomisine çok büyük katkılar sağlamaya devam ettiğini söyledi…

“Sanayicilerimiz, yüksek katma değerli ürünlerle ülke ekonomisine katkı sağlarken, uluslararası pazarlarda da varlıklarını her geçen gün daha da güçlendiriyor” diyen Küpeli, 2024 yılında ihracatını en fazla artıran iller sıralamasında Eskişehir’in 3. sırada yer aldığını da vurguladı…

ESKİŞEHİR’DEN 177 ÜLKEYE İHRACAT YAPILIYOR

Açıklamalarına devam eden Küpeli, “Kocaeli ve Çorum'un ardından 591 milyon dolarlık bir artışla üçüncü sırada yer alması, Eskişehir'in sanayi ve ticaret alanındaki hızlı gelişimini ve rekabetçi üretim kapasitesini gösteriyor. Bu başarı, şehrin ihracat performansının güçlü bir göstergesi olarak, önümüzdeki yıllarda daha da büyümesi ve yeni pazarlara açılması için önemli bir temel oluşturuyor” dedi...  

Nadir Küpeli,  açıklanan rakamları sektör ve ülke bazında da değerlendirerek, “En önemli pazarımızın başında ABD geliyor.  Bunun yanı sıra Avrupa Birliği ve OECD ülkelerine yüksek standartlarda ürün satabilme kabiliyetine sahibiz. Şu anda 177’den fazla ülkeye Eskişehir ürünlerini ihraç ediyoruz. İl sanayimizin yüksek teknolojili ürün üretme kabiliyeti ve yüksek kaliteye sahip ürünler sayesinde, en zor pazarlarda bile rakiplerimizin önünde yer almaya ve ihracatımızı arttırmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

* * *

Eskişehirli sanayicileri kutluyorum…

Bir taraftan ülkemizde yaşanan ekonomik krize, yüksek faize, elektrik ve doğalgaz kullanım ücretlerinin aşırı pahalı olmasına, yaşadıkları vasıflı eleman sıkıntısına, küresel zorluklara rağmen 177 den fazla ülkeye ihracat yapmak, hem ülkemize hem de şehrimize katma değer sağlamak oldukça önemli…

Bu tempoyla 2025 yılında konulan 5 milyar dolarlık ihracatın gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum…

* * *

EMEKLİLER KÖK MAAŞLARINA 12 BİN TL SEYYANEN ZAM İSTİYOR

2025 yılında uygulanacak asgari ücrete yüzde 30 zam yapılarak 22 bin 104 TL’ye çıkarıldı. En düşük emekli maaşı asgari ücretin nerede ise yarısının altında kaldı, makas giderek açıldı… 

Açıkladığı rakamlarla son zamanlarda adından en çok bahsettiren Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Aralık ayı enflasyon rakamlarından sonra memur ve memur emeklilerinin yüzde 11,54, emeklilerin yüzde 15,75 zam alacağı belirlendi…

Aralık ayı enflasyon rakamının beklentilerin altında geldiğini, rakamların gerçeği yansıtmadığını savunan emekliler, verilerin daha düşük açıklanarak zamların da daha düşük tutulmasının bir hükümet politikası olduğunu düşünüyor... 

Emekliler zam hesaplarını asgari ücrete göre yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesini bekliyor... 

Ama emeklilerin bu beklentisinin nafile bir bekleyiş olduğu gün gibi aşikâr...

“ENFLASYON'A EZDİRMEYECEĞIM DEDİLER  ENFLASYONUN YARISINI BİLE VERMİYOR”

Emekliler en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi çağrısında bulunurken, sorunun gerçek çözümü için intibak düzenlemesini işaret ettiler…

En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi çağrısında bulunarak zam çıtasını yükselterek, “Emekli maaşları asgari ücret seviyesine çıkarılsın” diyorlar…

Haksızlar mı?

Sonuna kadar haklılar... 

2024’ün altı aylık enflasyon oranı yüzde 15,75 olarak açıklandı…

İktidar bu rakamı baz alarak işçi ve Bağ-Kur emeklilerine zam yapmaya hazırlanıyor…

Eğer bir iyileştirme yapılmazsa aylığı en düşük sınır olan 12.500 lira sınırındaki emeklilerin büyük bölümünün maaşlarında bir artış yaşanmayacak…

Memur emeklisi zammının da yüzde 11,54 olacağı hesaplandı…

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin yaşam şartlarının giderek kötüleştiğini ifade ettiği açıklamasında, “Emeklinin sürünme yılı başladı. Zamlar yağmur gibi. Emeklinin cebine girmeden üç gün içinde eridi. İsyan etmenin, bağırmanın, eylem yapmanın faydası yok. Hükümet kulaklarını tıkıyor, gözlerini kapatıyor” dedi…

Dilbaz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:

“Emekli yılı hüzünle bitti. Bekliyor muyduk? Hayır, bu kadarını da beklemiyorduk! Ama şaşırmadık. Emeklinin sürünme yılı başladı.  Zamlar yağmur gibi. Enflasyon açıklanan rakamlarının çok üstünde, isyan etmenin, bağırmanın, eylem yapmanın faydası yok. Hükümet kulaklarını tıkıyor, gözlerini kapatıyor.  Hükümet bizi nasıl sınıyorsa bizde onların anlayacağı cevabı vereceğimizi bilmesi gerekir. Enflasyona ezdirmeyeceğim diyor gerçek enflasyonun yarısını bile vermiyor…”

“TÜİK ARTIK BİZLERI İNANDIRAMAZ”

Dün de yazmıştım…

TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına inananların sayısı giderek düşüyor. İnsanlar artık bu rakamlara inanmıyor…

Eskişehir Emekliler Derneği Şube Başkanı Dilbaz da, TÜİK verilerini eleştirerek, “TÜİK artık bizleri inandıramaz. TÜİK’in yalanlarıyla maaş almak istemiyoruz. Kademeli emeklilik sistemi diyerek yaş ve primler artırıldı, bunun yanında maaş bağlama oranları yarının altına düşürüldü. Bu da yetmedi 16 milyon emekli sürdürülemez dediler, yani size maaş veremiyeceğiz artık denilerek emekli maaşlarını kuşa döndürdüler. Maaşlar yaşam standartlarının çok altına çekildi. Bir ay önce asgari ücret belirlendi 22.104 TL herkes biliyor ki bu maaş geçinmek için yeterli ücret değil.  Bizi bu ücrete öyle alıştırdılar ki, sanki çok adil, normalmiş gibi. Emeklinin ücreti asgari ücret ile kıyaslandığında durum daha da kötüleşti. İkiyüzlü hayat yaşıyoruz.  Birincisi sanal rakamlar perde arkasında sanal olarak belirleniyor.  Pazara, çarşıya, evin dışına çıkınca karşılaştığımız gerçek yaşam başlıyor. Gerçi artık evin içine de girilmiyor. Kira, doğalgaz, elektrik, su giderleri bizi evin içine de sokmuyor artık.  Direniyoruz ölmemek için. Pazardan artık topluyor bayat ekmek tüketiyoruz, askıda yemek, ekmekten yararlanır hale geldik. Huzur evleri de bizi kabul etmiyor artık. Çünkü emeklinin maaşı huzur evlerinin masrafına yetmiyor. Çok hevesli olmayalım yarın bu maaşları da bulmak zor olacak. Hatta gelecekte gençlerimiz, çocuklarımız emekli bile olamayacaklar. Ocak 2025 den itibaren maaş bağlama oranı %27’ye düştü. Çalışırken 100 TL alırken emekli olunca 27 TL alacaksınız demektir. Daha da aşağı çekeceklerinden emin olabilirsiniz. Hükümet acilen emekliye çözüm üretmelidir. Acilen seyyanen zam yapılarak emekliler rahatlatmalıdır. 31 Mart seçimlerini de hükümete hatırlatmak isteriz.  Önüne sandık gelince emekli gerekeni yapacaktır. Bu ülkenin gerçek sahipleri emeklilerdir, çalışanlardır, memurlardır, göçmenler değil” dedi…

EMEKLİ NE İSTİYOR? 

*Aylık bağlama oranı yenden yüzde 70'e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. 

*En düşük emekli kök maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin…

*Emekli aylıkları bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin. 

*Tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 12 bin TL seyyanen zam yapılsın. 

*TBMM'de emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın. 

*İntibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. 

*Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin. *Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. 

*Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın ve temel yaşama yetecek kadarı ücretsiz olsun. 

*Banka promosyonu günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin. 

*Konut sahibi olamayan emellere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın. 

*Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın. 

*Çalışan emellerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32'lk kesinti kaldırılsın...

* * *

Bunlar son derece haklı talepler…

Peki, bu istekler yerine getirilir mi?

Sanmıyorum. Hatta mümkün değil diyorum…

Pazartesi günü yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonlarca emeklinin maaş artışları ile ilgili beklentisiyle ilgili tek kelime bile etmedi…

İnşallah Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emeklilerin haklı taleplerine kulak vererek umutları giderek tükenen tüm emeklileri ters köşe yaparlar…

* * *