Tılsımlı kelime… Cazibesi var… Farkında mısınız bilmem ama dünyada her şey değişim üzerine kurgulanmış..
Değişimin olmadığını düşünün… Hayat durur. Yaşam anlamsızlaşır. Her şey değişmek zorundadır.
Değişim toplumu değiştirir ve ileriye götürür.
İnançlar değişir. Ekonomi değişir. Siyaset yapma biçimleri değişir
Değişmeyen tek şey değişimdir. Şimdi bazı köşe kadıları vallahide bende değişimciydim, değişimciyim diye parmak kaldırılıyor..
Hatta bazı belediye başkanları bile 50 saniyede değişimci oluvermişler…şimdi U dönüşleri yapıyorlar..
Maşallah..
****
Çok farklı dallarda yüksek eğitimler aldım… Ana bilim dalımız da farklı. Kamu yönetiminden tutunda, siyaset bilimine, medya iletişimden tutunda, makro ekonomiye, entelektüel finanstan tutunda, sosyolojiye, siyasal iletişime kadar geniş bir yelpaze..
Daha da durmadan okuyoruz, araştırıyoruz, yazıyoruz… Hayat devam ediyor.
Çünkü insanız. Doğmalara esir olan insanlar bağnaz olurlar. Algıları kapalıdır…siyaset ise yaşamamızın bir parçasıdır…ne onsuz yapabiliriz, Ne onsuz yaşayabiliriz..
*****
En hızlı değişim medya sektöründe oldu. Nedeni de teknolojinin baş döndürücü şekilde hızla değişmesi yeni bir medya anlayışını gündeme getirdi..
Dijital medya… Kısa bir zaman sonra dijital demokrasiye geçeceğiz. Endüstri toplumunun özelliği olan siyasal yapılar yerini dijital demokrasiye bırakacak..
Her şey değişecek. Değişmezseniz Afganistan gibi olursunuz..
Günümüzde anında haber ve yorumlar kitlelere ulaşıyor..
ES MEDYA GURUBU DEĞİŞİMİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR..
Gerek TV programları gerekse haberleri ile anında ulaşıyor. Üç tane gazetesi ve muhabir kadrosu ile Eskişehir’in nabzını tutuyor. Sürekli bir değişim içerisinde. Sosyal medya, dijital platformları ve internet haberciliği ile birkaç adım önde gidiyor.
Değişimin gücünü fark ediliyor. ES TV’ de nitelikli program ve konukları ile ses getirmeye devam ediyor.
Bu bir nitelikli değişimdir, arkasında emek ve sermaye vardır. Nitelikli haberci kadrosu ve yazarlar vardır.
Düşünün her sabah saat 9 da, GÜN başlıyor KEREM VE BURCU ile günün gelişmeleri ile haberler ve yorumları izliyoruz.
Öğle haberleri..
Saat 15 de başlayan YAZI İŞLERİ Tarkan Demir moderatörlüğünde Hilal Köver, Kerem Akyıl, Sedat Aydoğan, Ayşegül Hümmet ,Tarık Sayer ve bendeniz dönüşümlü olarak günün güncel siyasi ve haber değerlendirmelerinde bulunuyoruz.
ES TV müdürü ŞENER ÇETİN TV haberlerini hazırlayan ve sunan çalışkan bir genç isim. Röportajları ve Belediye meclislerinden yaptığı canlı yayınlar la izleyici kitlesini ES TV izleyicisi ile buluşturuyor.
Fikir Meydanı çok farklı bir program… Deneyimli isimlerin konuk olduğu programda farklı analizler yapılıyor.
Kamera arkasında, elbette bu yayınları sizlere oluşturan çok güçlü bir teknik yayım ekibi var… Onların emekleri hiç unutulmaz
*****
Dün ne vardı..
İYİ parti GİK üyesi Oktay Vural geldi. Kerem Akyıl ve Sedat Aydoğan’ın ekstra program konuğuydu. Gündeme ilişkin konular konuşuldu.
Tarkan DEMİR’ in soruyoruz program konuğu, Kazım KURT önemli açıklamalarda bulundu.
Değişim olmalı Kılıçdaroğlu ile seçimleri kazanamaz demişti.
DİK BİR DURUŞU VAR..
Biz buna omurgalı duruş deriz. Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol… Bu sözleri hak eden ve politikanın bütün detaylarını bilen, örgütlülükten gelen bir isimdir KURT.
Siyaseten çok önemli bir isim. Programda çok önemli mesajlar verdi.
Değişimciyim dedi en başından..
- Özgür özel çok dengeli bir dağıtım yaptı. Ekrem İmamoğlu bu işin önder isimlerinden biri. İmamoğlu’nun önemli katkıları oldu. Bir sinerji oluştu, bununla birlikte seçimler kazanıldı. Ve kardeşlik hukuku içinde devam edilecek.
Parti ortak akıl içinde yönetilecek.
Özgür Özel ‘in bir zamana ihtiyacı var. Kurultay, çok garip bir zamanda yapıldı… Çok sıkıştı. Belediye başkanları parti yönetimlerinde görev alamadı. Bir tercih yaptı…5 yıllık süreç içerisinde birlikte yönetirler..
Belediye başkanlığı icraatın tam ortasında…birlikte hem hizmet belediyeciliğini hem de Türkiye siyasetini şekillendirirler..
-Ekrem İmamoğlu 2028’ de cumhurbaşkanı adayı… 2023 cumhurbaşkanı adayı olsaydı seçilirdi... Tüm anketler onu gösteriyordu. Sonuçta Kılıçdaroğlu aday oldu ve kaybetti. Büyük bir kayıptır. Muhalefetin cesareti kalmadı. Kılıçdaroğlu, özür dileyip bu işi ben yapamadım diyerek bırakmalıydı..
Aday olmaması için konuştum…
-Özellikle Eskişehir’de KAZIM KURT aleyhine ihanet ediyor anlamında algı yaratıldı. Düşüncesini açıklamaktan korkan pek çok kişi genel seçimleri kaybedecek ama, kurultayı kazanır diye KAZIM KURT’u suçlamaya başladılar.
- Ben düşündüğünü anlatan politikacıyım. Hem de düşündüğünü söylemekten korkmayan bir politikacı olarak dikildim. Bu işin şekillenmesinde kendi çapımda, kendi gücümde, katkım oldu..
-Aday belirlenme sırasında da saldırılar devam etti. Şöyle bir üst perdeden üstenci bir yaklaşımla hem bura da, hem Ankara’da hem başka yerlerde herkes genel başkanlar dokunulmaz, eleştirilemez gibi bir algıyla bizleri küçümsemeye çalıştılar.
Ama şunu bilmediler taban, halk CHP ye oy veren seçmen, farklı şey söylüyor..
-Politika belli elitlerin etrafında yapılarak gerçekleştirilen bir olay idi CHP de. Onun öyle olmadığını söyledik biz.
-Yani bir kişi, fabrikada çalışan iki bin kişi. Siz patronu ikna etmiş olmakla iki bin kişiyi ikna etmiş olmuyorsunuz ki…85 milyon insan.85 milyon çeşit görüş var.60 milyona yakın seçmen var. Bunların içinde bir milyonluk CHP üyesi ile yapacağınız politika yeterli değil..
CHP’ nin oy alması gereken yoksullar var, dezavantajlı kesimler var, emekçiler var, işsizler var, emekliler var, köylüler var. Sömürülenler var. Bunların sesini dinlememiz gerekiyor.
Bunların yanında olmak zorundayız. Biz bunları dinlediğimiz zaman diyorlar ki değişim. Ama, elitler, beyaz Türkler oturdukları yerlerde kendi konforlarını düşünerek, kendi rahat yaşamlarını düşünmek suretiyle genel başkanımız devam etsin diyordu.
Niçin devam etsin?
% 48 oy madalya almıyor. Yani hükümetin yarısını size verelim denmiyor..1.olan kazanıyor. Birinci olamazsanız kaybediyorsunuz. Dolayısıyla bu değişimi zorladı halk ve CHP tabanı..
SONUÇ HAKLI ÇIKTIK..
Siyaset öngörü işidir. Siyaset geleceği okuma işidir. Biçimlendirme işidir. Mücadele işidir. Biz bunu gerçekleştirdik.
-CHP’ nin patronu örgüttür. Kişiler patron olmaya kalkarsa yanlış yapar.. Ben kişisel koltuk hevesiyle, beklenti hevesi üzerinden politika yapmadığımı defalarca söyledim. Ama, bir abi olarak yol gösterici, perspektif açıcı oldum. Arkadaşlar sözlerimize itibar ettiler. Bana bunun mutluluğu yeter.
-Eskişehir’de önümüzdeki süreçte parti hukukunu parti tabanını, partinin program ve tüzüğünü savunacak kadroların oluşması lazım. Genel merkezimiz bundan sonra örgütü öne alacak. Örgütün taleplerini dikkate alacak, örgütü ciddiye alacak bir yapı yaratacak..
-Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir’e en az 20 kere geldi, bir kez partiye uğradı… Böyle bir yapıda parti güç kazanmaz… Partiyi paralel bir yerden yönetmeye kalkmak, danışmanlarla yönetmeye kalkmak, sol bir örgüt içerisinde çok doğru bir şey değildir.
-AKP GENÇLİK kolu başkanı bir trafik kazası yaptı. Erdoğan evine gitti geçmiş olsun dedi ve ilgilendi. Biz bunları göremedik. İl ve ilçe başkanları genel başkanlarla görüşmeye gittiklerinde görüşmeden geriye döndüler..
Duvarları aşamadılar.
Daha bütünleşmiş, çalışkan bir parti yapısı önemsiyorum. İzleyemediyseniz, you tube kanalından izleyebilirsiniz..
İzlemeye ve okumaya devam edin. Siyasetsiz, habersiz kalmayın..
Bundan sonra siyaset safları daha da belirginleşecek..