Dün ikamet ettiğim apartmanın duyuru panosuna yakıt bilgisi asılmış…

Bilgiyi okuyunca şaşırmadım desem yalan olur…

Kaloriferler 14 Ekim’den itibaren yanmaya başladı…

Ekim ayının ortasında yanmaya başladı ama sadece sabah erken ve akşam 18.00’den sonra…

O günlerde kalorifer peteğine dokunduğumda hafif ılık…

Küçük çocuğu olanlar ile ileri yaştaki insanların üşümemesi adına…

15 günlük yakıt bedeli olarak 80 metre kare daireler 580, 100 metre kare daireler için ödenecek rakam 680 TL…

Daha kış gerçek yüzünü göstermemişti…

Geçen yıl kasım ayının başında ödediğimiz rakam 400 TL idi…

Kışın ortasında ise en fazla ödediğimiz yakıt bedeli dokuz yüz-bin TL olmuştu…

2024’ün kasım ayı yakıt faturası bin 100 TL…

Birde sözde merkezi sistem…

Demek ki bu kış, ocak, şubat ve mart aylarında ödeyeceğimiz yakıt bedeli bin 500 TL, hatta daha da yüksek rakamları bulacak…

* * *

Yenikent Mahallesinde ev kiraları ortalama 2022 yılında bin 500, iki bin 500 TL idi civarında idi…

Bu rakam 2024 yılında en düşüğü 12 bin en yükseği ise 18 bin TL’ye yükseldi…

Kiracılar kira bedeli artı yakıt parası ödeyecek…

Eğer asgari ücretle çalışıyorsa birde haneye tek maaş giriyorsa kira+yakıt parasının toplamı bin 20 bin TL’yi geçecek…

Asgari ücret ise 17 bin TL…

Kira, elektrik, su, ekmek, telefon, yol parası, çocukların okul harçlığı, yakıt ortalama en az 10 bin TL…

Eline kalan sıfır…

Pazar ve market alışverişleri yok içerisinde…

17 bin TL asgari ücretle bir ay geçinmek mümkün mü?

Muhalefet partilerin genel başkanları ve üst düzey yöneticileri “Asgari ücret sefalet ücreti” dediklerinde AK Partililer onlara “asgari ücrete en yüksek zam bizim dönemimizde yapıldı” diyerek cevap veriyorlar…

* * *

Bugünlerde 2025 yılında asgari ücretin 23 veya en fazla 25 bin TL olacağı dillendiriliyor…

Bu konuda ne cumhurbaşkanı ne de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı henüz bir rakam telaffuz etmediler…

7-8 bin TL zam verilse asgari ücretle çalışanlarının çektiği ekonomik sıkıntı bitecek mi?

Mümkün değil…

Bilakis asgari ücrete zam geldi geldi diye ev kiraları daha da yükselecek, çarşı-Pazar ve marketlerdeki etiketler değişecek…

Hatta daha 2025 yılı gelmeden değişmeye başladı…

Yani değişen tek şey asgarin ücretin yükselmesi olacak…

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında son iki yılda üst üste yaşanan artışlar sonrası, Türkiye Avrupa’da en fazla zam yapan ülke oldu…

Satın alma gücüne göre elektrik fiyatlarına bakıldığında ise en pahalı elektriğin sırasıyla Türkiye, Romanya ve Almanya'da olduğu görülüyor…

YOKSULLUK SINIRI 67 BİN LİRAYA DAYANDI!

Türk-İş’in hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı kasım ayında da arttı. Yoksulluk sınırı 66 bin 976 TL olurken, gıda fiyatları kasımda yıllık yüzde 46,60 oranında artış gösterdi…

Açlık sınırı Kasımda 20 bin 562 TL olurken, Ekimdeki 20 bin 431 TL’ye göre, 131 TL yükseliş gösterdi. Yoksulluk sınırı 66 bin 553 TL’den 66 bin 976 TL’ye yükseldi…

Bugün itibariyle mevcut asgari ücret dört kişilik bir aile için ancak 7 gün yetiyor… İnsan onuruna yaraşır gelir düzeyini sağlayacak bir ücret karşılığında çalışılması anayasal bir hak olmasına rağmen milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte düşük ve yetersiz kazanç ile hayatının sürdürmek durumunda…

TEK KİŞİLİK YAŞAM MALİYETİ 26 BİN 712 TL

TÜRK-İŞ Konfederasyonu tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla 37 yıldır her ay düzenli olarak yapılan bu araştırmanın 2024 Kasım ayı sonucuna göre;

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 20.561,65 TL’ye,

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 66.976,07 TL’ye,

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26.712,30 TL ’ye yükseldi…

MUTFAK ENFLASYONU

TÜRK-İŞ’ in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Kasım 2024 itibariyle şu şekilde gerçekleşti:

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 0,64 oranında gerçekleşti.

On aylık değişim oranı yüzde 42,47 oldu…

Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise yüzde 46,60 olarak hesaplandı…

Yıllık ortalama artış yüzde 67,20 olarak gerçekleşti…

2024 yılında da 17 bin 002 lira alan asgari ücretli 29 bin 100 lira olan açlık sınırının %71,15 altında ücret alarak sadece karnını doyurabilmekte…

  • Sağlıklı beslenmenin maliyeti günlük 969 lirayı geçti…
  • 2024 yılında da asgari ücret açlık sınırının altında kaldı…
  • Büyükşehirlerde kamu emekçileri, barınma ihtiyacını karşılamak için neredeyse maaşının % 75-80’ini kiraya ödemek zorunda kalıyor…

* * *

2025 yılında asgari ücret 26 bin TL’nin üzerinde olmazsa, dillendirildiği gibi 21 bin, 22 bin TL’ye yükselse bile yoksulluk sınırının çok çok altında kalacak…

21 bin 500-22 bin TL ile bırakın evli ve tek çocuklu birisini bekar bir insanın bile geçinmesi mümkün değil…

Her ne kadar bakanlar dillendirilen asgari ücret rakamının doğru olmadığını söyleseler de ben bu rakamın üzerine çıkacağını düşünmüyorum…

Olmayacağına inanıyorum ama hadi 25 bin TL oldu…

Türkiye İstatistik Kurumu, 2025 yılı vergi, harç ve cezalara uygulanmak üzere yeniden değerleme oranına esas olan veriyi açıkladı. Yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 olarak açıklandı… 

2025 yılında bütün vergi, harç oranları yüzde 43,93 artacak…

Vergi, harçlara gelecek bu artış oranını imalatçılar, üreticiler ister istemez ürün fiyatlarına yansıtacaklar…

Asgari ücret 25 bin liraya yükselse bile yine açlık sınırının altında kalacak…

Birde işverenler bu rakamı nasıl ödeyecekler?

Önemli olan asgari ücrete yapılacak zamdan sonra fiyat artışlarını durdurabilmek…

Yoksa verilecek zam asgari ücretle çalışanlara ve emeklilere derman olmayacak…

Asgari ücret 25 bin TL, en düşük emekli aylığı 20 bin TL dahi olsa bu hayat pahalılığında yine yoksul şekilde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalacaklar….

Çünkü aldıkları zam üç ay sonra iğneden ipliğe yapılan zamlarla eriyor…

Sözün özü dar gelirli işçi, memur ve emekliler bu kışı da zor geçirecek…