Vatandaş olmak önemlidir. Milletin bir üyesi olursun. Doğuştan var olan siyasal haklara sahip olursun.

Tebaa değilsin artık.

İşte, Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere kazandırdığı en büyük hediye budur..

Yurttaşlık hakkı.

Milli sınırlar içerisinde kullanacağınız hak. Vatandaşında anayasal çerçevede devlete olan sorumlulukları vardır.

Devletinde vatandaşlarına karşı anayasal ödevler vardır. Eğer devlet yurttaşlarının anayasal haklarını güvence altına almaz ise ve ya çiğnerse orada vatandaşlık haklarından bahsedemeyiz.

Yurttaşın hakları çiğnenmiş demektir.

Buraya dikkat çekmek istedim. Hiçbir kamu görevlisi yasalarda olmayan hakları kullanamaz. Bu hak varmış gibi davranamaz.

Anayasa herkes bağlar. Kurumlar, millete hizmet etmekle yükümlüdür ve sorumludur. Anayasa ve yasa dışına çıkan kamu görevlileri olur ise çok hızlı bir şekilde kamusal görevlerden uzaklaştırılmalıdır.

İşte bu hizmetlerin en başında nüfus ve vatandaşlık hizmetleri gelir. Nüfusunu bilmeyen bir ülke olur mu? Olmaz elbette.

Eskiden 5 yılda bir evlere kapatılırdık. Sokağa çıkmak yasaktı. Sayım memurları gelir hane halkı bir arya gelir sayım böyle yapılırdı.

Şimdi o günler çok gerilerde kaldı.

Mernis projesi ile bu problem büyük bir oranla çözülmüş oldu. Şimdi dijital çağdayız. Bu teknoloji yaşamımızı kolaylaştırıyor hızlandırıyor..

Bu teknolojiden en çok yararlanana kurumların başında Vatandaşlık ve nüfus işleri geliyor..

Vatandaşlık ve nüfus işlemlerinin yapılması hızlı bir şekilde yapılması kamusal hizmet için çok önemlidir.

Devlet vatandaşını bilmek zorundadır. Türkiye’nin nüfus değişkenlikleri ve vatandaşlık genel müdürlüğü bu hizmeti en üst seviyede yapar.

Buna göre istatikseller tutulur ve Türkiye’nin geleceği planlanır.

Onun için bu müdürlükler önemlidir. Türkiye’nin görünmeyen yumuşak gücüdür.

Gelişen teknoloji de nüfus vatandaşlık işlemlerini çok kolaylaştırmıştır.

Artık her şey dijital ortamda.

Nüfus kâğıdınızı çaldırınca veya kaybederseniz,  hemen ulaşabileceğiniz telefonlarla müdahale etme şansınız olur.

Eskisi gibi değil.

Sürücü belgesi işlemlerin de de öyle.

Artık pasaport çıkarmak o kadar kolaylaştırılmış ki…Elbette başarıların altında kurumda çalışanların öz veriliği yatıyor..

Hani eli ayağı makine gibi tıkır tıkır işleyen kurumların başında geliyor.

Eskişehir’de de böyle.

Çalışkan il ve ilçe müdürleri ile memurları var. İlçelere kadar yaygınlaşan hizmet ağı ile vatandaşa artık nüfusla, ehliyet ile ilgili bütün işlemler İlçelerde de yapılıyor.

Gereğinde onların hizmet içi eğitimin yapıyor.

İl nüfus ve vatandaşlık il müdürü Ahmet Nuri Oğuz, çalışkan bir bürokrat.

Yaptığı çalışmaları bir özet geçmiş. Kısacası şeffaf bir şekilde bizleri bilgilendirmiş. Bu çok önemli bir şey..

Devlet kurumları ne kadar şeffaf olurlarsa vatandaşa o kurumlarına olana güveni artar..

Günkü hizmet sayısına kadar rakamları vermiş. Ortalama 1660 kişi bu hizmetlerden yararlanmış.

411 bin 527 nüfus işlemi gerçekleştirilmiş. Yeni kimlik kartı almayan vatandaşların sayısı ise 24 bin 135.

Ayrıca, yaşlılara yönelik hizmetleri de var. 75 yaş üstü, hasta ve sağlık raporunu ibraz eden 3 bin 624 vatandaşa hizmet sunmuşlar. Adreslerine gidilerek gezici kayıt terminali cihazı ile kimlik kartı müracaatları alınarak yeni vatandaşlık kimlikleri verilmiş.

Bu hizmetler öyle önemli ki.

Hizmette sınır yok. Güzel bir örnek değil mi? 

Özellikle seçim dönmelerinde çok daha büyük görevler düşüyor.

Demokrasi için.

Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu; çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyanlardan korkuyorlardı.”

—Emile Zola

Fıkra

BİZ YILLARDIR BAKIYORUZ  


Akıl hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken, hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra olup, duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek : 
-Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz. 
-Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz... 
Bunun üzerine müdür hastaları kenara iterek : 
-Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek : 
-Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz:

  -Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki!

Bazen insan böyledir.

Enflasyon düşecek mi, asgari ücret artacak mı? Emekli sürünmekten ne zaman kurtulacağım diye hep hayat deliğinden bakar.

Bazen de AK zengin olanlar, hangi delikten nasıl bakacaklarını bilirler. Zira baktığı delikten dilekleri tutar tuttukları altın olur..

Hayat okulu dediğimiz şey böyledir. Mesele hangi delikten bakacağını öğrenmektir..