Günaydın sabahın ilk ışıkları.
Umudunuz ilk günde tükenmesin. Talihsiz bir başlangıç yapmayın bu yıla.
Yarın gelecektir, yarın umutların, gülümsemelerin parlayan gözlerin ışıltılı günleriniz yakın...

Gözlerimin içine bak ekonomiden cüzdanlarımızın ışıltılarla dolacak günlerin umudunu taşıyoruz..
Eksilmesin yüzünüzden gülücükleriniz.
Umudunuz, akıldır.

Kime? Nasip, kime kısmet?

****
Takvim mi kaldı ki! İlk yaprağı olsun.
Yeni yılın ilk haftası geçti bile..

2023 deki umutlarınız hep sizleri kandırmadı mı?

Yaşamınızda başka şeyler çıkar.

Umut fakirin ekmeği değil midir zaten… Ye babam ye..

*****

Tahir Özgü hocam neden yazıyorsun okumazlar ki derdi?

Okumayan bir toplumuz… Zaten okusaydık halimiz böylemi olurdu?

AKP liler okuyanları hiç sevmezler. Zaten iktidarda kalmalarının sırrı orada…

Okuyup ne olacaksın? Veya okudun da ne oldun?

Günümüzün dijital dünyasında, insanlığın anlamlı olan ne kaldı ki akıllarda..

Belki, yeni bir yıla girdiklerine inanlar vardır.
KAPİTALİST dünyanın dayattığı sömürge anlayışının içinde debelenip duruyoruz… Eskiden, inançlarımızla bu kültürel hegemonyaya hayır derken, bu gün mutasyona uğrayan inançlarımızı, değerlerimizi bir kenara koyarak  “küresel bir ayin” in yutturmacasına nasıl da kanıyoruz!

Zaten hep kandırılıyoruz..

Aslında 2023 geride kaldı sanıyoruz değil mi? kalan nedir ki?

Neden bunlar oluyor diye kendimize sormaz mıyız hiç?

2023 geride kalmış… 2024 yılındaki umutlarımıza neden bu kadar anlam yüklüyoruz ki?

Kendimizi neden kandırıyoruz ki?


Belki, “umutlarımız” beklentilerimiz de bir değişim istiyoruz. Değişmek istiyoruz.
Silkinmek, toparlanmak, yenilenmek, Umutlarımızın “aldanmalarına” bile bile, inanmak istiyoruz. Akılla hareket etmeyince astrologlara inanmaya başlarlar…

Takvim, Sümerlerden beri var. Güneş takvimini onlar bulmuşlar. M.Ö 5000 yıl geçmiş üzerinden!
Yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz 2024’ e. Yaşamımızda çok ciddi endişelerimiz var.

İnsanız. Bana ne deme hakkımız yok.

O kadar çok yaygın, egemen güçlerin Medya narkozlarının, propagandaların altındayız ki, sürekli uyutuluyoruz.

Peki, bizlere ne oldu böyle? Ben ne haldeyim? Nasıl bu hale geldik diyemiyoruz?

Utanç verici haldeyiz!.
Sanki düşünce reflekslerimiz, mantığımızın stop ettiği noktada durmuş gibiyiz.

Uçurumlara sürükleniyoruz… Ucundan tutunmaya çalışıyoruz. Sesimizi duyan yok mu diye haykırıyoruz..

2023’de neler oldu?  Diye bakmayın sakın. 2024 de neler olur diye düşünün!..
 

*****
Dünde böyleydi insanlık, bugünde böyle, yarında olacak!
Her gün, emek hırsızlığı ile “türedi zengin” olanlar, yanlarında çalıştırdıkları köle muamelesi yaptıkları emekçileri açlık sınırında verilen ücrete şükretsinler gözüyle bakıyorlar.

Devlette, ne yazık ki böyle düşünüyor.
*****

Rant uğruna doğayı katledenler.
Şehirlerimize, yaşamlarımıza ihanet edenler, bunları söylerlerken Allah bizleri affetsinler diyebiliyorlar.

Diğer taraftan da, yeni post modern yeryüzü mehdileri çıkıyor!
Ruhunu, kalemlerini satanlar, amanda karpuz kestim diye yiyiyorlar.

Dünde vardı, bu günde, yarında olacak!

Bu insanların imtihan dünyasında..
 ****
Kimi “din” adına, “mezhep” adına, “tarikat” adına, kimi de ideoloji adına!
İnanıp inanmadıkları, ya da neye inandıklarını kendilerinden başka kimsenin bildiği yok!
Kimi? Cüppelerde, aradı imanını! Kimi sarıkta, kimisi de püsküllüFES” te !
Kimisi, seccade de, şadırvan da, camide, kimisi de Mekke’de aradı insanlığını.

Kimisi, Kilisede, havrada.

Sorgulamadı kendi ahlakını, ikiyüzlülüğünü?

Kozmik dünyanın İlahi mesajlardan o kadar uzaklardalar ki.  Yaratıcısının ışığından hiç nasiplenmemişler ki..
İmanın yoksulluğunu, günahlarının, kefaretini, “ Kâbeyi Tavaf” edince çok ama çok sevaplar kazanacaklarını, günahlardan sıyrılacağını zannediyorlar.  İmanın Kâbe’ si kalbiydi, göremediler, bilemediler. 
*****
İnsanlık, bir sınavdır.
Geçmişte, bu sınavı onurluca verenler vardı. Yarında onurlu insanlar olacaktır.
Merak etmeyin!
Her zaman, iyiler ve kötüler olacaktır.
Her zaman hak ve batıl olacaktır.
Her zaman  iblis olacaktır.
Her zaman, doğrular ve yanlışlar olacaktır.

Her zaman yalan dolan olacaktır..
Güneş, her zaman doğacaktır.
Soğuyan yüreklerinizi, “İmanınız” sizleri bir güneş gibi her zaman ısıtacaktır.
Hak! Galip gelecektir.

*****
Gözlerinizi, yeniden açın dünyaya.
İnsanlık “vahyini” işitin kalbinizde, Umudunuz, hayalleriniz olsun.
İnsanlığınız hep “aydınlık” olsun, sağlık olsun, barış olsun, umut olsun!
*****

Tembelliğimizin adını nasıl “kader” koymuşsak, umutlarımızda tembelliğimizin bir parçası olmuş demektir.
 

Yatarak “umut” etmek, çalışmadan, “kaderimizi” belirlemek.
Çaresizliğimizi, “kadermaskesi altına saklayarak tembellik yapmak, özgürlüğümüzü yelkovanıngonguna” umut bağlamak! İnsanlığın bitişi demektir.

****

Kal, sevgini de al.  

Gidiyorum ben, sen hoşça kal..

Bugünlerin yarınları var.

Gidiyorum ben, sen hoşça kal

Bazılarına el sallamak gerekir. Güle güle sana yolun açık olsun demektir

Eyyyy2024 Yeni yılımız. Hoş geldin. Seni davul, zurna, halay ile kırmızı halılar üzerinde karşılamayı çok isterdim.

Aradan bir hafta geçti. Olsun…
 

Acıların, adaletsizliklerin, kazaların, belaların sayfalarına hoş geldin.
 

Dileklerinizi şimdiden tutun.
İnsanlık adına adaleti, adil bir dünya için  “Dua” edin…
Belki bu sizin daha hayırlıdır!
31 Martta seçimler var…Ertesi gün 1 NİSAN ….