Ferdi Tayfur’u severim. Arabesk diyorlar. Bende ayırım yoktur. Melodisi ve sözleri beni etkiler.
Amma ve lakin Devlet Bahçeli de seviyormuş… Söyleten sensin!
Devlet Bahçeli uygun adımlarla yürürken VTR sinde bu müzik çalınıyordu. Sosyal medya yıkıldı ve Ferdi Tayfur yeniden gündem oldu.
Adana’lıyık... Söyleten sensin. Mesajın rezervasyonu yapılmıştı. Adrese gitti…
Bende yürümeye başladım ama nedense aklıma, Al Bano – Rominanın birlikte söyledikleri felicita geliyor…
Yani mutluluk…
+++++
Nice Sağlıklı ve huzurlu nice bayramlara diledik. Kamuda çalışanlara son dakika müjdesini Erdoğan vermişti. Dokuz gün. Güle güle sana yolun açık olsun…
Araplarda kurban bayramı tam 14 gün…
Kimimiz sosyal medyadan, kimisi de durumdan iyi bayramlar diledik birbirimize…
Kimimiz telefonları kapattık rahatsızlık vermesinler, ulaşamasınlar diye…
Kimimiz samimi dualar ettik…
Tam da Pazar günü… Babalar gününe denk geldi. Anneler gününden sonra unutulduk gittik vesselam...
Peki, hangi baba?
Çocuklarını sefalet içine bırakan baba mı?
Annelerini öldüren baba mı?
Bizde baba kültürü çok gelişmiştir. Mafya babasından başlar, iskele babasına kadar hikâyeleri vardır…
Baba deyince aklıma bana bir masal anlat baba gelir aklıma. Çocuklarımıza hep masallar anlattık. Şimdi masallarla yetişen nesiller siyasette iktidar oldular ve millete masallar anlattılar.
En güzel masalları da bayramlarda anlatıyorlar…
Allah aşkına bırakın bu numaraları artık. İnsan olalım yeter. Bu palavraları yemeyin…
+++++
Bayram olmuş bizim neyimize. Arifeyi görmeden bayram mı olurmuş! Emeklilerin hali ne olacak? Önümüzdeki günlerin siyasi menüsünde başrollerde olacak?
12 gün sonra TÜİK Haziran ayı enflasyonunu açıklar. Ve 6 aylık enflasyon toplamı emekliye verilecek olan enflasyon farkları ne olacak? iye hesaplar yapılır.
Ekranlarda tartışmalar başlar.
Dezenflasyonist politikalar gündeme gelir ve yağmur gibi zamları izler.
Fakir enflasyon altında kurban edilmiş kimin umurunda. Bıçak hükümetin elinde. Kes babam kes. Bir sağdan, bir sola, salla bıçağı fakirin üzerine…
+++++
Şimdi post modern kölelerin gözleri muhafaza-kâr larına çevrilmiş durumda… Bugüne kadar iktidarları uzatacakları bayramlık sadaka kemiklerine muhtaç edilmediler mi?
Geçin bunları kardeşim.
Boşuna söylenmiş bir söz değildir…
Uyanda balığa gidelim.
Neyse biz mecburen yazıyoruz.
AMAN DİKKAT!
3 YIL COVİD-19 kasıp kavurmuştu… Viral enfeksiyon dünyayı esir almıştı. Bu virüs o kadar çok mutasyona uğramıştı ki. Şimdi “eriş” varyantı salgın durumda. Ondan önce Omicron varyantı vardı. Adamı öldürmese de perişan ediyordu. Bizde nasibimizi aldık. Bir haftada hastane şartlarında karantinaya alınmış, tedavi olmuştuk. Aman dikkat. Koronavirüs mutasyona uğrasa da aramızda dolaşıyor. Tedbiri elden bırakmayalım…
+++++
Yumuşama... Normalleşme var. Gerçi hava durumuna göre durum değişebilir…
Bildiğimi bir şey var. Erdoğan hangi şapkasıyla konuşuyor. Politik şapkası ile yaptığı konuşmalara elbette karşı cevap verilir…
Hem devlet başkanı, hem cumhurbaşkanı, hem hükümet başkanı, hem başkomutan, hem parti genel başkanı.
Hem de varlık fonu başkanı.
Ne diyeyim?
Son zamanlarda politik kimliği ile verdiği anayasa ilgili demeçleri de var.
Demokrasi diyor. İnsan hakları diyor. Yeni anayasa diyor. İyide mevcut anayasanın üzerine yemin ederek göreve başlamıştır. Ettiği yemine sadık kalsa sorun yok.
Anayasayı çiğnenmese yine de sorun yok.
Varsayalım ki yeni anayasa yapılsa ne olacak. Uygulanamadıktan sonra.
Önümüzdeki günlerde yeni anayasa filmi vizyona girer merak etmeyin. İşin ilginç tarafı nasıl bir anayasa olması isteniyor somut şey yok. CHP’nin önemli bir çalışması var…
Recep Tayyip Erdoğan da “nas” var derse ne olacak? Biliyorsunuz! NAS varrrr demişti de ne hale geldik!
Birileri malı batıya kaydırdı. Hala 128 milyar doları nereye gitti diye arıyoruz?
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada; “Bayramın ilk gününde Ankara’da 1.274, İstanbul’da 840, İzmir’de 416 olmak üzere, ülke genelinde yaklaşık 16.000 kişi kurban kesimi sırasında yaşadığı yaralanmalar sonucu sağlık kuruluşlarımıza başvurdu. Kesimlerin profesyonel kişilerce yapılmaması bu gibi durumlara yol açıyor” demiş…
Ülkemizden insan manzaraları hali böyle. Toplum irrasyonel olunca tablo hiç değişmiyor…
Kene açıklaması daha var. Piknik alanlarında kene ısırmalarına karşı dikkatli olunmalı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi kenelerle bulaşabilen ve bazen ölümle sonuçlanabilen bir enfeksiyon hastalığıdır.
Ah! Kardeşimiz ah! Siyasetteki “keneler” onlardan daha az mı tehlikeli..
Kenelere karşı alınması gerekli önlemleri mutlaka öğrenelim. Eğer ıskalarsak keneler her zaman bize yapışacak. Kanımızı yine emecekler.
Keneyi hafife almayalım tedbiri elden bırakmayalım.
MAHALLE KASAPLARI İŞ BAŞINDA
Kesilen etleri kasaplara getiriyorlar…
Sonrası malüm. Buzluklara tıka. Mahallemizin kasabı Mehmet KARADAĞLI… Kolay gelsin dedim… Başını kaşıyacak vakti yok…
Kolay değil.
Kimisi kıyma çektiriyor. Kuşbaşı olsun. Kimisinin talebi özel... Pirzolalık… Mehmet diyor ki; “Eskişehir’de kurban etinin tam olarak neresini keseceğini bilemeyen ve kıyma çektirmek isteyen vatandaşlara hizmet veren kasaplar, çoğu kişi tatil yaparken normaline göre 2 kat daha yoğun bir tempoyla çalışıyor.”
Kolay gelsin…
+++++
Ayranımız yok içmeye bayramda gideriz gezmeye… Gerçi Bayram bizim neyimize… Bizde bayram böyle.
Herkes imtiyazlı değil.
Durmak yok!