Osmanlı donanması, 27 Haziran 1570 tarihinde 350-400 parça gemi ve 60-100 bin askerle Kıbrıs’a doğru yola, 3 Temmuz’da karaya çıkıyor...
Lefkoşa Kuşatması 9 Eylül 1570’e dek sürer…
Haçlı donanması Kıbrıs’a girmek üzereyken Lefkoşa’nın düştüğü haberini alıp geri döner…
15 Eylül 1570 tarihinde Osmanlı süvarileri son tahkimat olan Gazimağusa önünde gelir…
Kale komutanı Marco Antonio Bragadin 11 ay boyunca kuşatmaya direnir…
Osmanlı donanması kenti denizden tamamen kuşatır…
Sadrazam Sokollu Mehmet Paşa da Venediklilerle uzlaşma zemini arar… Venedikliler teklifi reddeder…
6 Ağustos 1571 tarihinde kale teslim alınır…
Kuşatma boyunca Osmanlı ordusu 50 bin askerini kaybetmiştir…
Osmanlılar, adadaki Hristiyan halkın kalmasına izin verir…
Venedikli askerlerin de topraklarına dönmelerine olanak tanır…
Osmanlı, Venediklilere karşı kazandığı bu zaferi ‘Kesilen sakal daha gür bir şekilde yerine gelir ama kesilen kol bir daha yerine gelmez.’ sözüyle ilan etmişti… Bu sözü anlamak elzem!
NOT: KIBRIS’IN FETHİ:
Osmanlı İmparatorluğu ile Venedik Cumhuriyeti, İspanya Krallığı, Papalık Devleti, Ceneviz Cumhuriyeti, Savayo Dükalığı, Malta Şövalyeleri arasında geçmiştir…
NOT: Kıbrıs, Türkler ve Rumların bir arada yaşadığı bir yurttu… Ne zaman ki Osmanlı yönetiminden çıkıp İngilizlerin eline geçti, ne huzur kaldı ne barış! Ta ki 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu, devlet başkanlığına Rauf Denktaş getirildi… 15 Kasım 1983’te ise Mecliste alınan kararla ‘YAVRU VATAN’ KKTC olana kadar!
…/…
KIBRIS VATAN TOPRAĞIDIR…
Kıbrıs, dünyanın en haklı mücadelelerinden birisidir…
Türkiye ve büyük Türk milleti, yavru Vatan Kıbrıs uğruna şehitler vermiş, 40 yıl ambargo uygulanmış Türk milleti buna göğüs germiş, diyet ödemiştir...
Türkiye ve Türk milleti asırladır bu tarihi direnişi sahip çıkmıştır, çıkmaya devam edecektir…
Türk dış politikasının 1 numaralı konusu kayıtsız şartsız KIBRIS’tır...
Hülasa, Kıbrıs Vatan toprağıdır, öz be öz Türk’ün yuvasıdır…
…/…
KIBRIS TÜRK’ÜN KARDEŞİLİK BORCUDUR!
Unutulmamalıdır ki bu sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk devletlerinin boynunun borcudur, kan, can, soy, kardeşlik borcudur…
Bir gerçek var ki, Kıbrıs Türk’ünün özgürlük mücadelesine yönelik uluslararası baskılar ve bölgedeki diplomatik gelişmeler endişe verici boyutlara ulaşmıştır…
Tüm bunlara, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’ın (Ki 4 tanesi Türk Devletler Teşkilatı üyesi) ihaneti tuz biber ekmiştir…
Bu Sovyet uşağı kukla liderlerin bazıları daha öncede Doğu Türkistan'da ki soydaşlarımızı da defalarca Çin’e satmışlardı...
Maalesef şimdide dost bildiğimiz bu devletler bizi resmen İŞGALCİ GÜÇ ilan ederek, Türk’e, Türkiye ve K.K.T.C’ne ihanet etmiştir!
Bu durum Yıldırım Beyazıt Han'ın ne zaman Avrupa'ya akın yapsa, Karamanoğlu Alaaddin'in arkamızdan vurmasını çağrıştırdı bana!
Bu devletlere sormazlar mı!
Bağımsızlığınızı 35 yıl önce kazanmanıza rağmen Kıbrıs Rum kesimine neden büyükelçi atamadınız?
Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönetiminin şartlarına boyun eğmelerini Türk tarihî asla affetmeyecektir...
TÜRK’ÜN TARİHİNDE İHANETLER HER VARDIR!
Geçmişten günümüze gördük ki Türk’e ihanet bitmemiş, bitmeyecektir…
Dede Korkut:
‘Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz, oğul; halkın içinde bozgunculuk yapan haindir, oğul!’ der…
Oğuz Kağan:
‘Nice sırtlan yuvasına devlet kurduk ama içimizdeki hainlerle baş edemedik.’ demiştir…
İT İTLİĞİNİ, KURT KURTLUĞUNU YAPACAK!
Gelelim bugüne:
Kıbrıs’ta son günlerde yaşananlar iyi irdelenmeli,
Türk ve Türk maskesi takanlar birbirinden ayrı tutulmalıdır…
Biliyoruz ki Kıbrıs’ta ki gerçek TÜRK’ler böyle düşünmüyor…
Hainler her daim kiracıdır gelip geçecektir, aslolan topraktır.
Gerçek şu ki Kıbrıs Türkiye Toprağıdır, unutanlara hatırlatılmalıdır...
KKTC’de yaşayan bu unsurlar, her ne kadar Türk görünseler de Türkiye’ye ve Türk milletinin tüm değer yargılarına karşı derin bir nefret beslemektedir.
Özünü kaybetmiş, Türklüğünü unutmuş, kimliğinden bihaber itler yok mudur?
Elbette vardır!
Üstelik Türk’e derin bir nefret beslemektedirler…
Unuttunuz mu ‘Yes be annem’ cileri! Hala varlar!
Kurt gibi görünen bu itler her daim var olmuştur, olacaktır…
Ülkemizde de Türkiye'yi adada işgalci olarak gören müptezeller, hainler yok mu?
Yığınla var,
Onlar da var olacak, biz de var olacağız…
Onlar çok olsa da, biz haklıyız, dik duracağız…
Onlar İTLİĞİNİ YAPACAK, BİZ KURTLUĞUMUZU…
…/…
PİRİNCİN İÇİNDEKİ SİYAH TAŞLAR!
Biz yeter ki unutmayalım;
Bu itler pirincin içindeki siyah taşlar, renkleri belli.
Biz asıl beyaz taşlardan /hainlerden korkalım…
Türkiye Cumhuriyeti ve Büyük Türk Milleti, Makaryos iblisinin ruhi p.çlerine meydanı bırakacak değil!
KKTC Vatandaşı da olsa, bu böyledir…
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 1937 yılında ‘Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir...’ dediğini içimizde ki hain itlere bir kez daha hatırlatmış olalım…
AYŞE TATİLE ÇIKMIŞTI, VATAN YAPMAYA DA GİDER!
Türkiye Cumhuriyeti öyle güçlüdür ki bu sefer Ayşe’yi tatile değil, Tüm Kıbrıs’ı yurt yapmaya gönder!
Hatırlayın bir zamanlar AYŞE tatile çıkmıştı, yine çıkar…
Hatta ‘AYŞE KIBRIS'a YERLEŞİR,
Yavru vatanı VATAN yapar,
Herkes bilir ki;
Savaş TÜRK'e düğündür…
Her daim ifade ederim, it itliğini yapacak, kurt ise kurtluğunu!
Demem odur ki; İhanet dediğin dostun işidir, düşmanın değil!
Ve yine unutmayın ki;
Kıbrıs Türk'tür, Türk Kalacak…
Ves’selam…