Havadan ölüm yağıyor... Siyonizm’in yüzü ekranlara yansıyor… Arkasında ABD ve İngiltere var. Onların kurdurduğu garnizon devlet İSRAEL…

Havadan ölüm yağıyor..

Siyonizm’in yüzü ekranlara yansıyor… Arkasında ABD ve İngiltere var. Onların kurdurduğu garnizon devlet İSRAEL…

İsrail'in katliamı sonrası bölgeden gelen fotoğraflar, yürek burkan sözler ekranlara yansıyor.

Bu ölenler rakam değil! İNSAN....

Katil İsrail, Gazze'de ölüm yağdırmaya devam ederken bölgeden acı haberler ve fotoğraflar gelmeye devam ediyor. İsrail katliamın dozunu her geçen gün artırmaya devam ederken, binlerce çocuk hayatını kaybetti.

 Onların hayalleri, hayatları var. Rakam değil onlar insan. Bu insanların sanki bizler gibi bir yaşam hakkı yokmuş gibi, ölmek kaderleriymiş gibi konuşuluyor.

Çok kızıyorum..

İnsanlık tarihinin vahşetini görüyoruz.. Kendi kendime diyorum ki “insanlık ölmüş”!

*****

AVRUPA…

Çağdaş Avrupa. Felsefecilerin, bilim dünyasının öncüleri… Rönesans’ın reformların çıkış noktası. Yazarların, düşünce insanların uygarlıklarının temelini atan Avrupa!.

Nerelerdesiniz?

Hatırlayın Srebrenitsta katliamını.

1995 tarihini. Bosna ağladı..

Yugoslavya İç Savaşı sırasında Bosna Hersek'in Srebrenitsa kasabasında, 13-18 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8 bin genç ve yetişkin Müslüman erkek, Bosnalı Sırp güçler tarafından öldürülmüştü..

Sırplar, Avrupa’dan yüz bulmuştu...

BM askerlerinin yanından, Boşnakları alıp öldürmüşlerdi. Dünya Sırp vahşetine seyirci kalmıştı

Sonra bunların vahşet dolu videolarını izlemiştim.

FİLİSTİN…

BİNLERCE ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ…

Bir anne kucağında evladı. Kefeniyle birlikte. Evlat acısı nedir bilir misiniz?

Dünyanız yıkılır..

İsyan edersiniz…

Bu GAZZE’ nin gerçeği. Evladının cenazesi var ve tek parça. Bir kefeni olmuş.

Burası da bir hastane. 6 tane küçücük beden insanların önünde. Bir sedyenin üzerine naaşları yatırılmış.

Annelerin dinmek bilmeyen gözyaşları. Ağlayamıyor. İsyan ediyor…

Onların hayalleri, hayatları var. Rakam değil onlar insan. Bu insanların sanki bizler gibi bir yaşam hakkı yokmuş gibi, ölmek sanki kaderleriymiş gibi konuşuluyor...

Gerçekten kaderleri olmuş..

Katil ruhlu Netenyahu yaşama hakkı tanımıyor..

."TEPKİ GÖSTERENLER TARAF DEĞİL İNSAN OLUYOR"

Yaralı küçücük bir çocuk daha. Ne söylense eksik kalıyor. Anlatacak kelimeler yok, Bu fotoğrafları ifade edecek bir cümle yok. Bir hayatları yok bu insanların. Ölenlerin yarısından fazlası çocuk. Bir soykırım yaşanıyor.

Sözler boğazımızda düğümleniyor. Kin ve nefretin, gözü dönmüşlüğün fotoğraflarını görüyoruz.

Sonra düşünüyorum.

Siyonizm’in getirdiği nokta.

Din adına..

Kindar neslin iktidara geldiklerinde  neler yaptığını görüyoruz..

Bize ne dillerinden dinlerinden. Çocuk bunlar insan bunlar.

Katil Siyonizm’in eserine zengin trilyoner Müslüman Araplar seyirci kalıyor.

Lanetli topraklar… Tarih boyunca gözyaşları ile sulanmış.

Kanla sulanmış..

******

52 YILLIK İSYAN 6. FİLO DEFOL!

O dönem hazırlanan bildirilerden biri şöyle: 

‘’6. Filo, 54 tane ikili anlaşmanın ve 101 adet Amerikan üssünün bekçisidir ve halkımıza dost değil düşman bir kuvvettir…

6. Filo toprak ağalarının düzenini beklemektedir…

 6. Filo, düşük ücretlerle çalıştırılan işçilerin değil, bu işçileri sömüren, bu işçileri ücret kölesi olarak çalıştıran sömürgen şirketlerin düzenini beklemektedir…

 6. Filo, petrolümüzden bakırımıza tüm yeraltı kaynaklarımızı soyan yabancı şirketlerin düzenini beklemektedir…

Kısaca 6. Filo, bu çürümüş ve halk düşmanı düzenin bekçiliğini yapmaktadır.’’

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!… KAHROLSUN AMERİKA!..

” 5 Temmuz 1968 tarihinde Dolmabahçe’ye demirleyen ABD 6. Filosu’na karşı düzenlenen protesto eylemleri, 17 Temmuz 1968 tarihinde ABD askerlerinin Dolmabahçe'den denize dökülmesi ile doruk noktasına ulaşmıştı.

Coplarla yurttaki öğrencilere saldıran polis, 6. Filo eylemlerinin öne çıkan isimlerinden Vedat Demircioğlu’nu yurdun ikinci katından attı ve düştükten sonra yine polis tarafından tekmelendi, sürüklendi. 

Hastaneye kaldırılan Demircioğlu, 7 gün kaldığı komadan çıkamadı, yaşamını yitirdi.

Bunları unutmadık.

*****

1969’da İstanbul’a gelen Amerikan 6. Filosu’ na tepki gösteren “eylemci öğrencilere” “vatan haini, kızıl Komünist”, muamelesi yapan kafanın “genetik mirasçısılar her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına alırım diyen zihniyet şimdi antiemperyalist, anti Amerikancı pozlar veriyor?

Amerika’ya sözde ne işiniz var orada diyor?

Peki, İncirlikte ne işleri var o zaman? Onun cevabı yok pek tabikiii…

Parasını ödediğimiz F -35 lerden ses seda yok. Sonra 50 yıllık F -16 dillendirildi.

Efendim, SENATO dan geçmesini bekliyoruz. NATO ülkesiyiz..

Nedeni ise cari açık! Trump boşuna aptallık yapmayın mektubunu neden göndermişti?

*****

Peki, o gün 6. Filoya karşı çıkanları eleştiren sözde muhafazakâr Müslüman yazarlar vardı. Amerikancı, mandacı bu yazar kimdi biliyor musunuz?’

Mehmet Şevki Eygü. Sonra TBMM’si başkanlığı yapan ve AKP’ nin isim babası olan İsmail kahraman. MTTB başkanı.

KANLI PAZAR OLARAK BASININ MANŞETLERİNDE..

6.flonun önünde secde eden adam olarak anılıyor...

16 Şubat günü, göstericiler Taksim’e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt’ta toplanırken, “komünistlere gereken dersi verme” çağrısına uyan sağ görüşlü kişiler de Taksim Meydanı’na geldiler. Burada toplu kılınan namazın ardından taşlı ve sopalı bir biçimde beklemeye koyuldular.

Beyazıt Meydanı’nda toplanan gençlik örgütleri yürüyüşe geçtiler. Sultanahmet, Sirkeci, Eminönü, Karaköy ve Dolmabahçe üzerinden Taksim Meydanı’na ulaşan göstericilerin önünü kesen polis, alana küçük gruplar halinde girmelerini sağladı.

******

Jöleli saçlar, dar paça, dar gömlek…

Moda tesettür türban, 4x4 jipler, havalı çakarlar…

Ve mutlu son..

İnşallah maşallah ekonomisi.. kölelik düzenine hoş geldiniz..…

İçi boşaltılmış din.

*****

Jöleli ekonomi danışmanların akıl hocalığı yaptığı, pudra şekerli ortaya karışık bir zenginleştirilmiş Amerikan tipi süslüman görünümlü itibardan tasarruf edilmez diyen post modern muhafazakârların elinde oyuncak olan ve yerli-milli patentli iktidar sahiplerinin ülkesinde İngiliz fon menşeli bir rasyonel ekonomisti Maliye bakanı yapmadık mı?

Her gün yağmur gibi gelen zamlarla fakir perişan olmadı mı? Yoksulluk, yolsuzluklar ayyuka çıkmadı mı? Enflasyondan daha büyük zalimlik mi olur..

Hain kimdir biliyor musunuz? ABD VE diğer emperyalistlere selam duranlardır. Keşke yunanılar kazansaydı diyenler değil midir?

EY! Türk… Titre ve kendine gel…“Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”!

Ders al…

Bu vatan bizim..

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim....

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine,

bu hasret bizim...