Bu konuda dünyada binlerce sayfa makaleler, doktora tezleri yazılmış analizler yapılmıştır.
İlk İtalya’da Mussolni tarafından kurulmuştur. İlk faşist “O” dur..
Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlk faşist Mussolini’ dir. Partito Nazionale Fascist iktidar olunca DUÇE olmuştur. Yani LİDER. Yani REİS. Yani büyük ŞEF.. KARA gömlekliler’ de partinin askeri- gladyo gücüdür..
Faşizm 1. Emperyalist paylaşım savaşından sonra İtalya ve ALMANYA’ da 1930’ lu yıllarda ortaya çıkan bir durumdur. Onunda nedeni bilenmektedir. İtalya, Almanya 1.dünya savaşında yenilmiştir.
1.dünya savaşında ise Küresel güç, Birleşik krallık olmuştur.
1970’ ler de FAŞİZMİN ETKİLERİ GÖRÜLMEYE BAŞLANMIŞTIR...
1970’ lerin soldaki tartışmalarından biriside, FAŞİZM tırmanıyor mu, yoksa zaten örtük biçimde var mı şeklindeydi. Bu güne hem benzeyen, hem de çok farklı olan bir zamanın tartışmalarına dönüp bakmak ilginç olabilir.
Tabii bu günün üretim ilişiklerine ve teknolojinin üretim sahiplerine, askeri sınai kompleksin mülkiyetlerinin ve sermayesinin kimin olduğunu iyi bilmek zorundayız. Felsefi derinlikle matematik mantığını kullanarak analiz etmek daha iyi olacaktır. Enerji, tröstlerini de unutmamak gerekir.
ZAMANIN RUHU
Dünün referans bilgileri ile bugünü tanımlamak yanlış olur. Çünkü değişim dediğimiz ve ya küresel akımları istikrarlı değil. Dünyamız sermaye yapısında önemli değişimler olurken bu kez uzak doğu Asya’ da ÇİN devreye girmiş ölçek ekonomisi üretiminde dünyaya egemen olmaya başlatınca tablo değişmeye başlamıştır. Finansal volalite diye bir kavram ortaya çıkmış para çok hızlı bir döngü içeresinde transferi yapılmaktadır...
Yapay zekânın devreye girmeye başladığı üretim ve yönetim departmanlarında bundan sonra, sibernetik bir topluma geçişin alt yapısı hazırlanmaktadır.
Faşist düşünce her zaman toplumda yer bulur ve her zaman alıcısı vardır.
Her insanın varlığında Faşist bir ruh vardır. Sadece derece tehlikeleri farklıdır. Bu ruh siyasal iktidar olursa hapı yuttunuz demektir.
Çünkü, yeni düzende yeryüzündeki kral- tanrılarının söylemleri ayet gibidir. İnsanlara Kral- Tanrı devlet modeli dayatılıyor. Bana biat edin. Size yeryüzünde cennet vaat ediyorum diyorlar.
Aslında bu yeryüzü tanrı-krallar , “Yaradan’a” başkaldırmışlardır. İsyan onlardan gelir. Firavunlaşan bir siyasal yapı özgürlük diye rıza ve kaderi önerir. Dinci pazarlamacılar ortaya çıkar ve İş’e “Allah’ın” adını karıştırırlar.
Bunun adı faşizm! dir.
ÜZERİNDEKİ DERVİŞ CÜBBESİ…
Bir gün yaralı bir kuş Derviş kılığında bir şahsın Derviş cübbesi giyen birinin attığı bir taşla kanadı kırılır ve dönemin şahı, padişahına gider ve şikâyet eder.
Der ki; bu Derviş taş attı kanadımı kırdı. O da dervişi huzura çağır. Niye yaptın der? O da der ki yanına kadar yaklaştım eğildim. Taş aldım o da kaçmadı der.
Sen niye kaçmadın diye ona sorar?
O da der ki; bu Derviş elbisesi giymiş elinden dilinden ve ALLAH korkusundan emin olunan adamdır. Dolayısıyla ben niye kaçayım? Diye bunu söyleyince der ki; bunun da kısasa kısas kolunu kırın der.
Orada derhal itiraz eder. Efendim kolunu kırarsanız iyileştiğinde yine aynı şeyi yapar. En iyisi siz üzerindeki Derviş Hırkasını çıkartın ki benim gibi başkalarını da aldatmasın der!
Kıssadan hisse.
Ne anladıysanız o dur..
Günün sözü
Senin dinin, sadece seni kurtaran bir dindir. Ben ise, insanlığı kurtaracak ve uğrunda feda olacağım dinin peşindeyim. Tarih boyunca her zaman din ile din çarpışmıştır, yoksa hiçbir zaman bugün anladığımız anlamıyla din ile dinsizlik savaşı görülmemiştir.
Ali Şeriati..