Bu kadar tahsilata meraklıysan AK PARTİ belediyeciliği döneminden kalan borçlar için neden yetkini kullanmadın? Neden borçları tahsil etmediniz?

 Niye beyefendi kaybetti?  Kaybetmenin hırsıyla Erdoğan şimdi CHP'li belediyelere tahsilat memurlarını yolluyor.

Burası Türkiye..

Hukuk mukuk aramayın efendim..

Hukuk külliyede. Mehmet uçum da..

+++++

Açıklamalarda sesli bir düello olduğu belli. Maksatta belli… İflas etmiş bir kamu yönetim bütçesi var… AK Partili belediyeleri gırtlağa kadar borca batmış. Şatafat buralarda almış başını gitmiş…

Sanki çökmüşler… Kanun dışı ben yaptım oldu anlayışıyla da toplanan vergilerde derde çare olmuyor.

Vergiler sarayın harcamalarına gidiyor.

Sermayedarların KKM deki hesaplarındaki faizlere gidiyor.

Maliyeti bir birim olan ama 5 birime özel ihale edilen yandaşlara gidiyor.

Kısacası devlet bilerek ve istenerek soyduruluyor.

Halk her geçen gün bilerek ve istenerek fakirleştiriliyor.

Halk açlık sınırında yaşatılıyor.

Ve her gün bir yolsuzluk skandalı ile güne uyanıyoruz.

Nereden tutsan elinde kalıyor.

AKP TARİHİ BİR YANLIŞ YAPIYOR..

Haydi, bakalım şimdi eski defterleri karıştıralım. Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı ile, maliye bakanından talimat. SGK prim borçlarını ödeyin..

İcra takibi hemen başlatılıyor.

Maksat CHP’ li belediyeleri çalıştırmamak. Nasıl oluyor? Bütçelerinde ve yatırım programlarında yer almış. Bu programın çalıştırılması belde halkının ihtiyaçlarını gidermek belediyelerin yasa ile verilmiş görevleri var…

Ama bunları yapacağım dediği zaman hükümet diyor ki destur?

Neden?

Çünkü Tasarruf genelgesi var..

Ne çocuk yuvaları, ne yaşlı bakım merkezleri, ne de kreşleri yapma olanağın yok..

Gençlik merkezleri açamazsınız..

Ekonomiyi düzenleyecek tanzim satış kooperatifleri açamazsınız..

Semt spor sahaları yapamazsın.

Kapalı spor sahaları yapamazsın..

Yüzme tesisleri yapamazsın.

Toplu konut hamlesi başlatamazsın.. Kısacası halkçı belediyecilik yapamazsınız.

ÖZGÜR ÖZEL KOŞTURUYOR.

CHP lideri Özgür Özel dur durak bilmiyor… Yazın bu sıcağında belediye başkanlarını ziyaret ediyor. Onların problemlerini dinliyor. Ve en güzel muhalefet örneğini her gittiği yerde veriyor.

Verdiği mesajlarla halka umut veriyor.

Diyor ki; , en borçlu belediyeler AK Parti'den devir aldıklarımız Bursa, Balıkesir işte Denizli belediyelerin sosyal güvenlik kurumuna olan borçlarını ödesin böyle

bir açıklama düellosunun içinde bulduk kendimizi.

Bir haftadan beri AK Parti'nin ve Erdoğan'ın halka bakışın çok kısa bir özetidir.. Kaybettikleri belediyelerinde fonladıkları asalak kurumların kaynakları kesilince başladılar al takke ver külah yapmaya..

Nede olsa alışkanlık..

AK Parti budur işte. AK Parti halka böyle bakar. AK Parti halka düşmanlık yapan bir örgüte dönüşmüştür ve dolayısıyla bu gibi bir karar alması benim açımdan hiç şaşırtıcı değildir bakın hem seçim kaybetti hem rant kaynaklarını kaybetti. Hem de kendi belediyelerinde de insanlar CHP'li belediyelerin yaptıklarını istemeye başladılar. Neden? Sizler sürekli vakıflara, cemaatlere, kişilere para aktarıyordunuz?

Bu sorunun cevabını veremiyorlar..

Verdikleri de inşallah, maşallahtan öte gidemiyor..

AKP TARİHİ SAVRULMALARINI, YOZLAŞMALARINI YAŞIYOR..

AKP’ yi tanıyanlar bizler için hiç şaşırtıcı bir durum değildir. AKP açısından ise rasyonel bir yanı var. Burada şunu söylemem gerekiyor. 

Bu tasarruf tedbirleri konusu ilk gündeme geldiğinde dedik ki; bunun temel amacı CHP'li belediyeleri sıkıştırmak olacak ve CHP'li

Belediyelerin halka hizmetlerini engellemeye dönük bir amaç taşıyacak… Maalesef o dönemde CHP’ nin üst yönetimi AKP ile normalleşme görüşmeleri yapmakla meşguldü. Eğer o dönemde buna karşı çok daha sert bir tepki verilseydi, sizin amacınız bu ve biz bunu engelleyeceğiz diyebilseydi… İşte bu noktada toplumsal muhalefeti mobilize edebilseydi, AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan bu kadar rahat bir biçimde bu kararı alabilir miydi,  bu kadar çifte standarda dayalı bir kararı alabilir miydi?  Hiç sanmıyorum.

Erdoğan halktan korkar…

Sandıkta, yenilmekten korkar.

CHP biraz toparlanmış gibi gözükse de çok iyi stratejik planlama yapması gerekiyor.

Karşısındakiler anında “U” dönüşü yapma kabiliyetine sahip sosyal muhafazakar bir yapı var..

Fleksibil.

AK Parti'yi biraz tanıyanlar bu süreci sadece kendi çıkarı için kullanacağını biliyorlardı. AK Parti bu süre içinde kendisi için önemli bir fırsat yakaladı. Bir nevi zaman kazandı ve ilk fırsatta da CHP'li belediyelerin gırtlağına çökmeye çalışıyor..

Aslında çöktüğü vatandaşın gırtlağı. Bunun farkında bile değil..

CHP’ li belediyelere düşen en önemli görev ise, bütçelerini kullanırlarken amacı dışında vur patlasın, çal erik dalı oynasın, reklam belediyeciliği yerine, konser belediyeciliği yerine, çözüm üreten, sorunları çözen hizmeti ayağına götüren bir strateji yol izlemeli.

Bir dönemin propaganda belediyeciliği yerini eser ve hizmet belediyeciliğine bırakmalı. Daha elle tutulur, daha üretken ,daha somut işler yapmalı..

Cakları, cekleri bırakmalı..

AKP'nin ne kadar halk düşmanı olduğunu göstermeye yeter AKP budur işte…

Özal’da halk düşmanıydı ve halkı tehdit etti ve seçimleri kaybetti. Unutmayın tarih tekerrürden ibarettir..

Yolsuzluk denilince akla hemen onun adı gelir..

Nokta..


 

Fq6mP5lXoAEiRU_


 

Tarihi bir not..

1989 Yerel Seçimleri… ANAP 1987 'de %36 oy almış, tek başına iktidar. Vatandaşa soruyor: "Eli kolu bağlı bir belediye başkanı ister miydiniz?" “Farklı dilden konuşan bir belediye başkanı ister miydiniz”. ???

Hükümetle uyumlu belediye başkanına oy verilmesi isteniyordu. Sonuç ANAP 21,8.