2014’ün yağmur gibi gelen zamlar, soframızdaki lokmamıza yansıyor. Ekonomideki başarısızlıklar etiketlere yansıyor. Daha bunlar iyi günlerimiz..

Hele şu yerel seçimler bir geçsin bakın, görün  ondan sonra gelen turfanda karpuzcuyu..

Herkes ekonomist olunca,  ekonomi düzeliyor sanırsınız....Birde ben ekonomistim diyenlere bayılıyorum..

İlahiyat Camide Vaaz veren Enver hocamız vardı.. Cuma öncesi dersler verirdi. Hoca haktan, hukuktan, faizden haramdan, helalden bahsediyordu..

Ahilikteki esnafların sabahın ilk siftahlarından tutunda, günlük yaşamlarına kadar örnekler verirdi..

Anlayana. Özellikle cemaatin içindeki esnafın gözlerine bakarak, haksız kazançlardan uzak durulması gerektiğini münasip bir lisanla anlatıyordu..

Kime? Elbette anlamak isteyene..

*****

Ülkenin birinci sorunu vatandaşın ekonomisi geliyor. En başta enflasyon meselesi gelir. Fakat enflasyonda inat bir damar vardır. Uğraşamazsınız..

Mesela, enflasyon neden olur diye bana sorsalar ilk önce gözlerine bakarım derin, derin. Eğer Işıl ışılsa hapı yuttuk derim kendime...

Kaderimizde bu kez  “heteredoks” varmış derim..

ENFLASYON İNERMİ?

Böyle bir durumda asla ve kat’ a inmez. Enflasyon alışkanlık yapar. Yapışkanlık yapar.. Uyuşturucu gibidir.. Hep ister.

Heteredoks İktisadi analiz kitabında okumuştum buna benzer bir şeyi. Diyagramlar, arz talep fonksiyonları, matematik hesaplamaları falan. İlk başlarda korkardım bu tip diyagramlardan.

En sonunda başlık “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” diye biterdi. Bu kitabın bir özelliği de okuyanlar hızlandırılmış ekonomist olurlar..

Ben ekonomistim diyenler aslında bu ekolden gelenler. Yerli ve milli ekonomist olmak hiç de kolay değil.

Bas bas paraları merkez bankasından… Patlat tüketimi. Faizi de zoraki düşür. Emisyon hacmini genişlet. Piyasayı karşılıksız parayla donat…fakirin üzerinden sermaye transferi yap..

Bu kadar basit..

Sıkıştı mı Finansal uzmanları ya ABD’ den, ya da İngiltere’den getirtiriz.

Ortadksa “U” dönüşü yaparız.. Zam yağmurları başlar sağanak gibi yağmaya.. Bütçe açık…Yama büyük..

Maşallah!.

Bilgim bu kadar.

Asgari ücret birazcık artırıldı, fakat çalışanların maaşı şubat ayında eline geçecek. Ama daha ele geçmeden ellerine, anında raflardaki etiketler değişti. Esnafımız fırsat bu fırsat der böyle durumlarda...

Nede olsa “ahilik” geleneğinden geliyorlar..

Siyasal iktidarda olanlar “Emekli enflasyona ezdirmeyeceğiz” derler. Tam tersi olur. Emekliye tabandan aylık verilenler, tabandan alçak sürünme yapar…

*****

Çok düşündüm. 2024 yılı için neyi temenni edeyim.

Yalanlarla bezenmiş, dört bir tarafımızı saran zibidilerin, politikayı bir musilaj gibi sarmış olan embesilerin ahkâm kesmelerine mi,  hukuksuzlarına mı, söyleyin?

Son bir gayret. Hastalanmayın yeter derken yine iki seksen uzanıyoruz sırt üstü..
2023 çok kötü geçti.
Hepimiz için, 2024’ ün sağlık dolu geçmesi temennisiyle iyi seneler!

TOMBALA OYUNU.

Üzerinde numaralar olan karton tombala kartları vardır..
Numaralar, torbadan çekilir.
Eldeki kartlara bakılır..
İlk önce kim tamamlarsa…
Tombala..
Politikada; Partilerin Genel merkez tarafından, tıpkı milletvekillerinin belirlenmesi gibi.
İlk sırada kim varsa.
1.çinko… Seçilir gider.
Tombaladan vekil olurlar…
Yerel seçimlere doğru giderken, siyasetimiz de arkası yarın gibi oldu....

POLİTİKA’nın eğlencelik suflörü ve tiyatrosunu 31 Mart 2024’ de göreceğiz...

Ertesi gün 1 Nisan..

YENİ TRENDLER

Yılın politikacısı?
Yılın takımı?
Yılın fotoğrafı, yılın TV programcısı.
Bir tane köşe yazısı yazmamış adam, bir tane program yapmamış insanlara, yılın gazetecisi ödülü.

Yakışır. Kendin çal kendin oyna… Avutmalar…

YILIN ENLERİ NUMARALARI VAR YA?

En başarılı bürokrat? Adı üstünde bürokrat… Eni, boyumu olurmuş?

En başarılı belediye başkanı?

Yapmayın yahu neyle tespit ettiniz?

Böyle birçok gariplikler var. Fakat nedense en başarılı dediklerinin gerçekte hiçbir başarısı yoktur. Nobel mi almışlar yani.

Ah! Bu enleri boyları var ya.

31 mart 2024’ e hazırlık.

YILIN İLK TALİHLİSİ KİM OLACAK…

Milli Piyango dan bahsetmiyorum… Yılın talihlisi belediye başkanı olacaklardan bahsediyorum…

İstanbul’u, İzmir’i, Bursa’yı, Antalya’yı, Adana’yı, Ankara’yı, Eskişehir’i. Kısaca büyükşehirler.

Uykusuz geçen zaman… Kimler kimlerle beraber olacak. Şehirleri yönetecekler. Kimler faydalı olacak? Halk sandığa gidecek reylerini verecekler. Şehrin kaderini tayin edecekler. Bir de Meclis üyeleri olacak. Onlarda bu kederin ortakları olacaklar değil mi?

Yürüyün be.

Kimler? Seçilir, seçilemez bilemem. Onu en iyisi muhafazakâr astrologlar bilir.

Bilinmez. 31 Mart kader anı. Siyasiler, 31 Mart depreminden nasıl sağ, salim çıkacaklar. Görünen o ki, 31 Mart'ın sonrasında politik coğrafyanın haritası çok değişecek

Baktırın yıldız namenize!

Her yeni yılda kendimiz için iyi temennilerle de bulunuruz… Nasılda kandırırız kendimizi.

Barış dolu yıl diliyorum. Allah hepimize selamet versin.

Elenor Roosevelt

Parasını kaybeden insan çok şey kaybetmiştir, bir dostunu kaybeden insan, daha çok şey kaybetmiştir, inancını kaybeden insan, her şeyini kaybetmiştir