Vazgeçip vazgeçmeme konusunda hepimizin ayrı ayrı hikâyesi var.

Kimseninki kimseye benzemiyor.

Mutluyken vazgeçen de var mutsuzken vazgeçen de.

Bilerek isteyerek vazgeçen de var bilemeden vazgeçen de.

Vazgeçirilen de var vazgeçirtilen de…

Hepimizin bu konuda hemen her şeyi farklı. Kimsenin kimseden bir günde vazgeçmediği konusuna hemfikiriz.

Her vazgeçişin arkasında ayrı bir yaşanmışlık olduğuna hepimiz kanaat getiriyoruz.

Vazgeçtiklerimizin tahammül ettiklerimizin benzetmesi, karşılaştırması, kıyaslanması, hüküm vermesi, değerlendirmesi de tamamen şahsımıza ait. Eksiğiyle fazlasıyla, doğrusuyla yanlışıyla, olumlusuyla olumsuzuyla bizim tercihimiz, bizim kararımız onlar. Varsa bedelini biz öderiz. Be pahasına olursa olsun. 

Mutluluğun bazen vazgeçmekte bazen de vazgeçmemekte olduğunu biz biliriz, biz yaşarız. Başarılı ya da başarısız suçlu ya da suçsuz elbette biziz. Bu, bizim kararlılığımızın ifadesi ise değmeyin keyfimize.

Benzer durum ve benzer şartlarda da karalığımızı devreye çabucak sokabiliyorsak ne mutlu bize. 

Mutluyken de üzgünken de aynı tutumları gösterme azmindeysek başarılıyız.

Sevgimize ve sabrımıza güvenip de bizi kırmaktan vazgeçmeyenlerden biz vazgeçebiliyorsak ne utlu bize.

Her şeyine hep katlandıklarımız, çektiklerimiz, bilerek belli süre karşı koymadıklarımız; kendilerini vazgeçilmez sansa da doğrudan, doğruluktan vazgeçemiyorsak mesuduz.

Akşamdan söz verip de sabaha dönenlerle yaşasak da sözümüzden kararımızdan dönmüyorsak, hedefimizden şaşmıyorsak huzurluyuz.

Sustuğumuzda söyleyecek sözümüz yok sananları davranışlarımızla susturup her ne yaparsak yapalım mutlaka bir kulp takanları yok sayabiliyorsak bahtiyarız.

Bir olayın sonunda ya da başında çaresiz kalmak, ne yapacağını şaşırmak kadar kötü bir durum yoktur.

Ne istediğimizi bilelim. Amacımızı kesin ve kararlı bir biçimde belirleyelim.

Açık kapı bırakmamaya özen gösterelim. 

Daha önce düşünmediğimiz bir şeyi birden yapmaya karar vermeyelim.

Açık seçik düşünebilecek, karar verebilecek durumda olalım.

Düşünüp taşınmadan karar vermeyelim.

Bir kararı vermeden önce gerekiyorsa üzülelim düşünelim ama karar verdikten sonra üzüntü ve yersiz düşüncelerden kurtulmuş olarak yolumuza gidelim.

Bir şeyi yapmaya karar verdik mi sonuna kadar gidelim. Yaptığımızdan sorumlu olalım.

Kararlarımızın sorumluluğunu kabul etmek, karar uğruna her şeyi yapmayı göze almak demektir. Bir karar vermeden önce onun doğru olup olmadığını, âdil olup olmadığını mutlaka düşünelim.

Endazeyi şaşırmayalım aman.

Sineğin çöpten, arının çiçekten vazgeçmeyeceğini öğrenelim öğretelim yeter.