EOSB başkanı Nadir Küpeli ES TV de önemli sayılabilecek açıklamalarda bulunmuştu. Söyledikleri önemliydi. Bana göre en can alıcı sözü, UKRAYNA ilgili yaptığı değerlendirmeydi. Ukrayna’nın sanayileştiğinin, dış ticarette bu kadar güçlü rol oynadıklarını bilmiyormuş...
Dünden devam.-2-
EOSB başkanı Nadir Küpeli ES TV de önemli sayılabilecek açıklamalarda bulunmuştu. Söyledikleri önemliydi.
Bana göre en can alıcı sözü, UKRAYNA ilgili yaptığı değerlendirmeydi. Ukrayna’nın sanayileştiğinin, dış ticarette bu kadar güçlü rol oynadıklarını bilmiyormuş
Demir çelik endüstrisinden, havacılık sanayisine ve güçlü bir iletişim sistemlerinin bu kadar gelişmiş olduğunu yeni öğrenmişler…
Kamu yönetimi o kadar çok kötü yönetiliyor ki, özel sektöre aktarılması gereken kaynakları yutuyor.
Sizin söylemeniz gereken tek şey şu?
O zaman diyeceksiniz ki; bu modelleme ile kaliteli endüstriyel bir kalkınma yapamayız.
Endüstri 4.0 a geçemeyiz.
Endüstri 2.0 de kalırsınız.
Bazı işveren kafaları çok eskilerde kalmış. Küçük düşünüyor. Yeni nesil eğitimli sermaye sahipleri şunu kavradılar. İşçilik ücretlerinin maliyet içerisindeki payı çok yüksek değil. Avrupa ortalamaları ile mukayese edilirse çok düşük. Ucuz emek rekabeti getirse de sonuçta kalite sorunu çıkıyor.
Üretimdeki maliyetlerin çoğu enerji giderleri faiz giderleri teşkil ediyor.
Kısacası, maliyet enflasyonu sarmalı içinde hükümetin yanlış ekonomik politikalarını yansımalarının cezasını işverenler çekiyorlar.
Bunu korkudan söyleyemiyorlar.
Örneğin işçilerin sendikalaşma oranı nedir? Toplu iş sözleşmesinden doğan haklar ne oranda uygulanıyor?
Hele bu enflasyonlu ortamda ne verirseniz verin. Asgari ücreti uygulasanız bile, açlık sınırında emekçiler mahkûm edilmiş oluyor.
Sonrası belli. Sabahın erken saatinde kalk, servise yetiş, akşama dön
İki saat kayıp zaman…
Neden çalışsın ki?
Hele nitelikli bir elemanı hiç çalıştıramazsınız.
Piyasada onun 3, 4 katı para kazanmak varken, neden kendisini organizeye mahkûm etsin ki?
*****
Gelen hükümetlerin seçim vaatlerinde hep şu vaat vardır. Yatırım yapan müteşebbis sanayiciye destek vereceğiz, önlerindeki bütün engelleri kaldıracağız…
Gerçekte sorun devam ediyor.
Bürokrasi daha da artmış.
En az 20 yerden izin almanız gerekiyor.
Ülkenin başında 21 yıldır tek başına iktidar da olan AK Parti var..
Aynı tas aynı hamam.
40 yıldır değişen bir şey yok.
Bunu anlıyoruz.
O zaman, sanayici ayağına göre uzatmak zorunda… Ucuz kredi dönemi kapandı…
Bunu anlaması gerekiyor.
LODER boru meselesi çok önemli… Aslında bunun kamuoyunca iyi bilinmesi gerekmiyor mu?
Bir doktora tezi niteliğinde. İşlerin nasıl döndüğün somut bir hikâyesi…
Sanayici olmak çok zor..
İşin ilginç tarafı İsrail. Dünyada PVC’ nin hammadde üretim Alüminyum profil ve üretiminde ileri teknoloji kullanıyor.
Nadir Küpeli; Organize sanayi bölgesinde ciddi yatırımlar yapıldı. Tarihinin en varlıklı dönemini yaşıyor.
Elbette bunu nedenlerine bakıldığında kamulaştırılan arazilerin ve tahsis edilen fabrika arsaların metrekare satış fiyatlarının farkı…
Zenginliğin kaynağı “rant”
Birde Gebze organize sanayi bölgesi fiyatlarını verirse daha iyi olmaz mı mukayese açısından..
Neyse ki bu gün hiçbir sorunu kalmamış EOSB ‘nin… İşçilik pahalı olmaya başlamış.
Daha ne ki?
Ortalaması 500 dolar.
İşçi eline geçen net ücrete bakar. Çünkü o parayı harcayacak. Bunu kavrayabilmek için makroekonomi ve mikroekonominin ekonometrisine bakmak, analiz etmek gerekiyor!
Özel bir dal..
Öyle, seminer eğitimlerinde ezberlenmiş 3 beş paragraf cümleyle durum açıklanamaz.
Derin bir konu ve “endüstriyel üretim matematik bilgisi” ister. Analizlerin doğru yapılması gerekir ve çok uzun bir yolculuktur sabır ister.
Dünyada artık yapay zekâ devreye giriyor. Üretimde robot dönemler başladı.
Hatasız üretim ve rekabet. Artık bu dönemdeyiz. Fason üretim belki rekabeti arttır ama kaliteyi arttırmaz.
Artık kalite döneminin sınırlarını zorluyoruz.
Sibernetik dünya düzenine geçerken, organize sanayi de sibernetik sanayi sistemine geçmek zorundadır.
Koskoca organize bir Twain’da nano teknolojik bir firmanın yaptığı ihracatı yapamıyorsa kendisini sorgulamalı..
Konut meselesi çok önemli. Fakat net cevap…Bu benim görevim değil.
Tam da görevi… İşçi sizler için değer üretiyor. Sizlerde onlar için bir şeyler yapmak zorundasınız.
Bunu en iyi anlaması gereken Nadir küpeli olmalı?
Eskişehir’de siyasi partilerin sözde bazı isimleri oda başkanlarına aday olmayı düşünür müsünüz? Diye teklifler götürürler.
Yıllardan beri böyledir. Çünkü AK parti düzenin nimetlerinden yararlandırarak kendi zenginlerini yaratmıştır..
Bu normaldir.
Aslında partiler kendi içlerinden aday göstermeleri teşkilatçılık açısından daha doğrudur ama, böyle bir refleks oluşmuştur.
Kendi içlerinden maalesef potansiyel aday yetiştirilmek istenmemiştir..
Çünkü parti katılımcılı demokrasi yerine kayıtsız şartsız “ulu emre itaat” üzerine kurgulanmıştır..
Senaryo gereği bunların skalası da bellidir.
Sanayi ve organize sanayi odası başkanları, her dönem Büyükşehir belediye başkanlına yakıştırılır.
Ticaret odası başkanını da unutmamak lazım.
Diğer odalarda ilçe belediye başkanlarına tahsis edilir.
Esnaf odalarını da, diğer yandan çarklı ilçeler kalır..
Elbette belediye başkanlarının fiyakalarını ölçmek için bir ölçü yok..
Liyakati belirleyecek bir İmtihan yok.
Ne kadar bilgi sahibidir ölçemezsiniz.
Sadece gazetelerde bazı köşeden yazanlar ile gazete ve şimdi internet medyasındaki haber ve köşe yazanların vuvuzelarından çıkan seslerden anlıyoruz..
Sonra yazdıkları çıkmayınca da deport olurlar..
Neyse NADİR Küpeli AK Partinin adayı olur mu? Sorusuna verdiği yanıtları var...
AK Partinin milletvekillerine verdiği raporlar var. Erdoğan’la görüşmeleri var..
KÜPELİ ANLATIYOR
Değişik yerlerden, değişik kademelerden, talepler geldi, görüşler geldi, resmi ve gayri resmi bu nabız yoklamaları geldi.
Ben de gerçekten yoğun olduğumu yani organize Sanayi bölgesinde de işlerim, planlarım var. Kafamda bitiremediğim
Projeler var bunların olduğunu artı kendi işimizin oldukça hele hele Bugünlerde yatırımda olduğumuz için yoğun olduğunu, dolayısıyla bu işe çok zaman ayıramayacak dile getirdim.
Durum bundan ibaret.
-Doğduğum büyüdüğüm ve Ticaret yaptığım bir şehirde
Büyükşehir Belediyesi gibi bir itibarlı prestijli bir makama
Yakıştırılmak benim de, nefsime hoş geliyor. Doğrusunu
O gün geldiğinde o şartta da herkes bunu değerlendirir.
Sayın cumhurbaşkanı kaldırdı telefonu, Nadir Küpeli’ yi aradı dedi ki büyükşehir belediye başkanımız sizsiniz Nadir Bey..
Yani eğer ki bu ülkeyi bu bayrağı seviyorsanız ve Cumhurbaşkanımız da böyle bir size görev veriyorsa ben hayır diyemem..
Sayın Cumhurbaşkanımız “akıllı bir siyasetçidir”. Nerede? hangi adım atacağını çok iyi bilir yani hangi görevi kime vereceğini de çok iyi bilir.
Böyle bir kısmetiniz yoksa da, bütün insanlık bir araya gelse bunu size nasip etmez olmaz.
Dedikleri tefsiren böyle..
Aslında söyleyişiyi dikkatle dinledim ve notlarımı almıştım. Belli kategoride olan insanları dinlerim. Fikirlerine önem veririm.
Nadir KÜPELİ’ de Cumhurbaşkanlığı katından teklif bekliyor.
Ne diyelim her şey Eskişehir için mi diyecekler, yoksa gönül belediyeciliği mi derler, yoksa doğru adam doğru aday mı derler veya boş ver nasıl olsa öğrenilmiş çaresizlik der koyarlar birisini..
Veya Eskişehir gözden çıkarılmış bir şekilde Yılmaz Büyükerşen’i rahatsız vermeyelim mi derler.
Nasıl Olsa Yılmaz Büyükerşen göbeğini kaşıya kaşıya almıyor mu?
Kim değiştirecek..
Mesele zaten kadere bağlanmamış mı?