Hayatımıza giren her insan bizde iyi veya kötü bir iz bırakır.

Freud’un dediği gibi ‘’insan karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır.’’

Bu yüzden çevremiz ve iletişim halinde olduklarımız, bizim için oldukça büyük önem taşır.

Mutlu ve sağlıklı bir birey olmamızda sosyal çevremizin rolü büyüktür.

Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çevremize göre şekilleniriz.

Bizler içinde bulunduğumuz ortama, ayak uydurma eğilimindeyizdir.

Kendi kimliğimizi oluşturmamızda çevremiz çok etkilidir.

Davranışlarımız,

Duygu ve düşüncelerimiz,

Olaylara verdiğimiz tepkiler, yaşam biçimimiz, hayatımızın akışı,

Günlük rutinlerimiz,

İlgi alanlarımız,

Sosyal çevremize göre şekillenir.

İlk sosyal çevremiz ise ailemizdir. Ailemizdeki alışkanlıkları, olumlu davranışları bizler de benimser ve davranış olarak gösteririz. Bir çocuğun ilk sosyal çevresi ailesi olduğu için çok hassas davranılmalıdır.

Çünkü ilerideki iletişimlerine rol model alacak olduğu çevre ailesidir. Bunun yanında olumsuz davranışları da kendi kimliğimizi oluştururken kullanırız. Ve bunun farkına da hemen varamayabiliriz.

Çevremize gösterdiğimiz davranışın yanlış olduğunu bildiğimiz halde bu davranışı yineliyorsak, bu davranışı çevremizden, ailemizden ya da yakın iletişim kurduğumuz kişilerden, örnek almış olabiliriz.

Bu yüzden çevremizi çok iyi seçmeliyiz. Elbette her karşılaştığımız insanı çevremizdeki her kişiyi seçemeyiz. Bunu yapabildiğimiz en iyi ölçüde yapmak bizim yararımıza olacaktır.

Bizler neye maruz kalırsak o şekilde davranırız.

Çünkü etrafımıza uyum sağlamak zorundayız. Kabul görmek zorundayız. Bir yere ait hissetmek zorundayız.

Kültürlü çevre bizi kültürlü bir insana dönüştürür. Sohbetiniz sanat ise edebiyat ise şiir ise, sizin zevkleriniz ve yaşam biçiminiz ona dönüşür.

Kötü alışkanlıklarla dolu bir ortamda bulunmak siz fark edemesiniz bile sizi etkiler.

Vasat bir ortamda bulunmak size yerinizde saydırabilir.

Kendinizi neye maruz bırakıyorsanız işte siz o’sunuz ya da dönüşeceğiniz kimlik o’dur.

Ortamınızı seçmek büyük ölçüde bizim elimizdedir.

Kendimiz için olumsuz örnek oluşturmayacak bir çevre edinmek en doğrusu olacaktır.

Kültürümüzde şöyle bir atasözü vardır ‘bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.’

Şimdi bir bakın arkadaşlarınız kim, çevrenize bakın siz kimsiniz, nasıl bir çevreniz var.

Siz neden hoşlanıyorsunuz, nasıl bir iletişim anlayışınız var, bulunduğunuz ortamda ön planda olan nedir?