Bir balkan göç şarkısıdır.

Aslında 70’ lerin bir Türkçe sözlü aranjman şarkısıdır. İlk 45’ liklerde dönmeye başlamıştır. Söyleyen isim Gönül Akkor. Dönemin en büyük seslerinden biridir.

Kardeşi, Kamuran Akkor.. O zamanlar İzmir fuarının en gözde sanatçılarından.

Türkçe sözlü hafif müzik deniyordu. Şarkının orijinal adı al bint chalabiyadır… Lübnanlı Fairuz tarafından seslendirilmiştir. Müziği rahbani  brothers’e aittir.. Gönül Akkor ve Deniz Seki tarafından da seslendirilmiştir..

Türkçe Sözlerini  Fecri Ebcioğlu yazmış müziğin üstüne.  O zamanlar öyleydi. Bu parça o kadar çok benimsendi ki, birçok Türk film müziklerinde fon müziği olarak kullanılmıştır.

Gönül öyle güzel söylemişti ki, herkesin dilindeydi. Böyle gelmiş, böyle geçer dünya.

Ezberlemiştik..   

Derken Gönül Akkor’un vefat haberi geldi. Allah rahmet eylesin..

Böyle gelmiş böyle, böyle geçer dünya
Günlerimiz bitecek, bir gün saya saya
Günlerimiz bitecek, bir gün saya saya

Seneler koşuyor, gülüp ağlatıyor
Bir yol bak aynaya, ömrümüz geçiyor
Bir kez bak aynaya, ömrümüz geçiyor

Neşe, keder, hepsi geçer
Bize kâr kalan nedir bu dünyadan

 

Günlerimiz bitecek, bir gün saya saya

Daha dün çocuktuk sokaklarda koştuk
Yarın belki göç var, bu dünya olmaz ya
Yarın belki göç var, bu dünya olmaz ya

Bize kâr kalan nedir bu dünyadan
Bize kâr kalan nedir bu dünyadan

GÜNAYDIN…

Günaydın sabahın ilk ışıkları.
Aman ha! Umudunuz ilk günde tükenmesin. Talihsiz bir başlangıç yapmayın.
Yarın gelecektir, yarın umutların, gülümsemelerin parlayan gözlerin ışıltılı günleriniz yakın...

Enflasyon düşecek.

Paramızın alım gücü yükselecek.
Eksilmesin yüzünüzden gülücükleriniz. Hayat bu bazen, 'piyango' gibidir.
Kime? Nasip, kime kısmet?

Niyet edin bu sefer sosyal konutlardan bir daire çıksın..

2024 yılında emekli tatil köylerinden çıkmadı.

Güzel yalılarda oturdular.

Çok mutluydular.

Şimdi bütün gözleri 3 Ocak’ta.

Emekli iyi zam alacak.

Hiçbir zaman emekli enflasyona ezdirilmediler.

Bu gün, 1 Ocak 2025
Takvim mi kaldı ki! İlk yaprağı olsun. Olsun sanal olarak var ya..

Takvimde 2025 yazmaya başlayınca hayatımız değişik, 'yazılmaya' başlayacağını sananlar gerçekten var mıdır?
Belki, yeni bir yıla girdiklerine inanlar vardır.
Yalancı, KAPİTALİST 'küresel bir ayin' nin yutturmacasına nasıl da kanıyoruz!

Pagan inançların çeşitli versiyonlarına birde sözde dinsel tema sosları ile süslediğinizde kendinizi kandırmanın yollarını bulursunuz. O gün sadece mutlu olmak mı istiyorsunuz.

Neden? Neden hop oturup hop kalkıyoruz?
Neden bunlar oluyor diye? 

2024 geride kalmış… Şimdi 2025 yılın jeneriklerini izletecekler bize.

Yeni bir yıldaki umutlarımıza neden bu kadar anlam yüklüyoruz ki?
Belki 'umutlarımız' beklentilerimiz de bir değişim istiyoruz. 

Değişmek istiyoruz. Silkinmek, toparlanmak, yenilenmek, u mutlarımızın 'aldanmalarına' bile bile, inanmak istiyoruz. 


Yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz 2025'e. Yaşamımızda çok ciddi endişelerimiz var. İnsanız. Bana ne deme hakkımız yok.
Egemen güçlerin medya narkozlarının, propagandaların altındayız ki, bizlere ne oldu? Ben ne haldeyim? Nasıl bu hale geldik diyemiyoruz bile? işte bu haldeyiz!.
Sanki düşünce reflekslerimiz, mantığımızın stop ettiği noktada durmuş gibiyiz. Uçurumlara sürükleniyoruz… Ucundan tutunmaya çalışıyoruz. Sesimizi duyan yok mu diye sesleniyoruz.

Yok.

Bu gün, sizin ilk gününüz!
Gözlerinizi, yeniden açın dünyaya.
İnsanlık 'vahyini' işitin kalbinizde, Umudunuz, hayalleriniz olsun.
İnsanlığınız hep 'aydınlık' olsun, sağlık olsun, barış olsun, umut olsun!

 


Tembelliğimizin adını nasıl 'kader' koymuşsak, umutlarımızda tembelliğimizin bir parçası olmuş.
Yatarak 'umut' etmek, çalışmadan, ‘kaderimizi' belirlemek.
Çaresizliğimizi, 'kader' maskesi altına saklayarak tembellik yapmak, özgürlüğümüzü yelkovanın 'gonguna' umut bağlamak!

 

Sevdiğim şarkıydı..
Kal, sevgini de al
Gidiyorum ben, sen hoşça kal. Bugünlerin yarınları var. Gidiyorum ben, sen hoşça kal

 

Eyyyy! 2025 Yeni yılımız.
Acıların, adaletsizliklerin, kazaların, belaların, kazıkların, yalanların, masalların, boş inançların, kandırılmanın  sayfalarına hoş geldin.

İnşallah dileklerinizi şimdiden tutun.
İnsanlık adına 'Dua' edin…
Belki bu sizin daha hayırlıdır!

Ayşe Ünlüce’ den sosyal medya paylaşımı.

Sarılmak, sevgiyi eyleme dökmenin en doğal yoludur. #2025 yılının da sevdiklerimize daha sık sarıldığımız, sevgiyi paylaştığımız ve birbirimize umut olduğumuz bir yıl olmasını temenni ediyorum.


 

Seneler koşuyor, gülüp ağlatıyor
Bir yol bak aynaya, ömrümüz geçiyor.

Z kuşağı ile iş yerinde işaretlerle iletişim

Fıkra

Şef, işe yeni başlayan Z kuşağı gence açıklıyor: “Burada üniversitede değilsin ve ben çok konuşmaktan hoşlanmam. Başımı sallarsam, buraya gel, demektir"

Z kuşağı yeni çalışanın işaretlerle iletişime itirazı yoktur: “Bu iyi bir şey. Ben de uzun konuşmayı pek sevmem. Başımı sallarsam, gelmiyorum, demektir.”

 “Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır, önemli olan içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır.” 

Mevlana