HAYAT dirler bizde bahçeye...

Her evde iyi ya da kötü, küçük ya da büyük vardır yaşayan bir HAYAT…

Canlıdır, nefes alır-verir…

Pencere önüne makat, kapı önüne eşik dirler…

Er kişiye herif, kadına gadın dindiğini de çocukken işitmiştim…

Amcaya emmi, teyzeye diza, babaya buba didikleri gibi…

Anamdan duymuştum ilk… Acı değil, firekmiş… Firek biberi neymiş yediğimde anlamıştım çocukken…

Bademe bayam, hamına çağla dindiği gibi…

Yaramazlık yaptığında yerdin çimdiği, çocukken cimcik hamurla karıştırsak ta mutluyduk her ikisini de yemekten…

…/…

GIYMIK batardı elimize eskiden…

Güççük odun parçasına gıymık denirdi, şimdi unutulmuş olsa da…

Oduna gidilirdi erkenden… Büyük küçük, çoluk çocuk kışlık odun getirmek, haneye katkı vermek için çalı-çırpı toplardı…

MOZAK’TI ADI…

Küçüklerin görevi ise mozak yani bilinen tabiriyle kozalak toplamaktı çuval çuval… Hemen her hane de binek eşekler vardı… Araç onlardı… Ormancıya yakalanma derdi de olmazdı çünkü zaten kuru çalı-çırpıydı ve yasaldı…

Ticareti de yapılırdı… 1 yük odun bilmem kaç para, 1 çuval mozak şu kadar denirdi… Çocukken eşeklerle, hatta el arabaları ile harçlık kazanmak için dağlarda alırdık soluğu, tabi eskiden… Terlerdik, yorulmaz, eğlenirdik iş yaparken… İşte o zamanlar batardı GIYMIK eline insanın… Acıtırdı lakin mutluydu insanlar…

…/…

Eşeğin yanı sıra hemen her hanede goyun, guzu olurdu… Bir yaşında dişi goyuna ŞİŞEK, erkeğe TOKLU dinirdi… Keçi davarına hakana, çepiş, oğlak dendiği gibi… Unutuldu ellam bu detaylar…

…/…

GARA LASTİK’lerimiz vardı eskiden…

Kum ne arar bizim yörede, içine toprak doldurur, oynar, oyun bitince içini boşaltır akşam ezan okunmadan eve dönerdik… Şimdi ise yakışmıyor eski sokaklara yeni çocuklar, illa biz mi inelim diyeceğimde, ayaklara bakıyorum gara lastik yok, sokaklara bakıyorum toprak yok, sokaklarda ise çocuk yok!

(Var olanlar ise koşa koşa zamanın hapsinde… Sen Z kuşağısın, özgürsün, sen aslansın, kaplansın diye kandırılmış, ellerine tablet-telefon, kulaklarında kulaklık-mikrofon, evlerinde bilgisayar-tv. Zamane çipleri takılmış/tutuşturulmuş geleceğimiz yakılmak istenircesine dijital köleler haline getirilmiş, gerçek hayatları ellerinden alınmış yığınlar…)

…/…

RENGÂRENK NAYLON LASTİKLER!

Abalar, dizalar, anaların giydiği… Cızlavat başka bir boyuttu… Düğünde bayramda parlak olanlar tercih edilirdi… İskarpin oldu bir ara giydiklerimizin adı… Çizmeye edik derdik kimi zaman… Kışında uzun konçlu lastik ayakkabı, tamam işte kışlık hazırdı… Kundura, yemen, tımbırlent vs derken hayat akıp gitti… Işıklı, marka spor ayakkabılar ara ki bulasın… Kaldı ki aramazdı, bilmezdi ışıklı ayakkabı nedir! Lakin mutluydu insanlar, eskiden…

…/…

GÖYNEK NEDİR BİLİR MİSİNİZ?

GÖYNEKLER, entariler,, pistanlar, yelekler, örme gazak ya da hırkalar hemen herkesin sırtındaydı… Üşümezdi 1600 rakım eksi bilmem kaçta insanlar… Çeşit çeşit örnekler olurdu ve kimse örneğini kıskanmazdı… (Kıskançlık sanırım sadece çeyiz işlerinde oluyordu) Bir boy büyükçe örülen, büyüyünce de giysin denilen gazak ya da hırkalar sırayla küçüklere de giydirilirdi… Birkaç nesil büyütürdü gazak ve hırkalar… Yoktu öyle satın alma markalar… Lakin mutluydu inanlar, eskiden…

‘Göynek, (göyünek)’ Basmadan dikilen giysilere yörelere göre değişim göstermek koşuluyla; göynek , entari , pistan , elbise , libas , tımman , içlik…

…/…

Bayramlarda GRANTUVALET giyinirdi gençler…

Gızlarda rengârenk fistanlarla… Diyeceksiniz ki bu ne ola! 

‘Fransızca grande toilette’ten gelirmiş kökü, lakin hemen herkes bilirdi okuma yazması olmasa da bizim topraklarda… 80’li yılların sonuna kadar hâkim yabancı dil Fransızcaydı Ortaokul’da, lise’de… Biriside bendim… Ortaokul!a kadar malıç, sonrası Eskişehir lise’de hocam yine yine o kökenden gelen Özü Malıçı Mehmet Memiş’ti… 3 kişiydik hepimiz Malıçlıydık ve Fransızcayı özel ders gibi ayrı görürdük… Ne güzel değil mi?

Merhum Pakize hocamızın yanı sıra, çok değerli Gülümser ve Şükrü hocalarımızın yetiştirdiği şakır şakır Fransızca konuşan grantuvalet giyinen gençlerle doluydu Malıç… Zaten iki dirhem bir çekirdek giyinenler de pek çoktu… Hayat şartları zordu belki, Fen liseleri, özel okullar, kurslar, özel dersler, dershaneler vb. yoktu belki, lakin mutluydu insanlar, eskiden…  

DEVAM EDECEK…