Dokunmuşlarımız ...

Dokuma tezgâhında işlem görmüş hemen her şeye genel anlamda bölgemizde ‘dokunmuş’ diyoruz.

Bizim dokunmuşlar, bilebildiğim kadarıyla ‘Döşeme kilimlerimiz, yük kilimlerimiz, seccadelerimiz, tü(y/ğ)lülerimiz, çeltek çantalarımız, çullarımız, çuvallarımız, heybelerimiz, yastıklarımız, yaygılarımız, yeleklerimiz…’

Alın yazısının, aşkın, sevginin, bereketin, bolluğun, bilgeliğin, çevrenin, çilenin, dişiliğin, doğurganlığın, evrenin, gücün kuvvetin, inancın, iyiliğin kötülüğün, umudun, ölümün, özgürlüğün, özlemin kısaca hayatın ilmek ilmek bu motiflere aktarılmışı dokunmuşlarımız.

Motifler (yanış, nakış, model, örnek)le kültür ve sanat alanında gelenek, görenek, duygu, düşünce, inançların ifadesi dokunmuşlarımız.

Bölgemizde eli belinde, bıtırak, aslanağzı, goç buynuzu, sığır sidi(ğ)i, çomçalı, ürüşdü, antika, seleser adlarıyla unutamadığımız dokunmuşlarımız…

Sınırlı sayıdaki kişilerde olduğunu tahmin ettiğim şark köşelerini süsleyen dokunmuşlarımız…

Özellikle ticari işletmelerde şark köşemsi mekânları canlandırmaya çabalayan dokunmuşlarımız…

Eski evlerimizdeki ağrıktan alıp yeni evlerimizde koyacak pek yer bulamadığımız dokunmuşlarımız …

Elimizdeki bilgilere belgelere göre en yenilerinin elli altmış yıl önce dokunduğunu bildiğimiz dokunmuşlarımız …

Analarımızın dokuduğu ya da dokuttuğu ya da onların çeyizlerinden kalan dokunmuşlarımız…

Şimdi kullanmadığımız, kullanamadığımız, kullanmaya kıyamadığımız dokunmuşlarımız …

Evimizde, odamızda, yazlığımızda bir şekilde kendine yer bulamayan dokunmuşlarımız

Kumaşta olsun, resimde olsun, dokumada olsun bir türlü olması gereken yeri bulamayan dokunmuşlarımız …

Anadolu kadının dert ortağı; sevinçlerin de bazen acılarını dertlerin de işlendiği dokunmuşlarımız …

El emeği göz nuru, genç kızların çeyizlerinin vazgeçilmezi dokunmuşlarımız …

Evlerimizde şimdi pek bakılmayan, serilmedi, kullanılmayan, havalandırılmayan, maalesef makine halılarıyla değiştirilmesi bekleyen dokunmuşlarımız…

Camiye serilsin, üzerinde namaz kılınsın diye camilere verilip ne oldukları şu an pek de bilinemeyen dokunmuşlarımız…

Kızlarımızın çeyizleri olarak sahiplendikleri dokunmuşlarımız…

Gelinlerimizin gelinliğiyle, çeyiz sandığıyla girdiği koca evinden son yolculuklarına beyaz kefeniyle ve dokuduğu kilimlere sarılı gideceklerini bildiği dokunmuşlarımız…

Genellikle doğal boyalarla (kök boya) elde edilen renkteki yün iplerle geleneksel dokuma metotlarıyla dokunan dokunmuşlarımız…

Kültürümüzü gelecek kuşaklara taşıyan, bizi de kendine bağlayan dokunmuşlarımız…

Bayat ilçemizdeki aşağıdaki mani gibi manilere, türkülere, ağıtlara konu olmuş dokunmuşlarımız:

Bülbülüm şakı beni

Mektubum oku beni

Aşkına oldum yumak

Kilimde doku beni

Ah o dokunmuşlarımız!

Ah o dokunmuşlarımız!