Ayşe Ünlüce ile konuşuyoruz…
Devam eden çalışmalarda gördüğü ilgiden ve o ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.
Özellikle kırsal bölgedeki halkın kendisine olan ilgisinin üst düzeyde olduğunu belirtiyor.
Bunun sebebi olarak da, bizzat şahsının ilçe ve köylerde yaptığı hizmetler olduğunu belirtiyor.
Konu merkeze geldiğinde ise aynı ilginin ortaya çıkmaya başladığından söz ediyor.
Diyor ki;
“Halkımız zaten belediyemizin yaptığı hizmetlerden ve çalışmalardan memnun.
Bunu her seçimde attığı oylar ile açıkça gösteriyor.
Hatta yapılan tüm bu hizmetlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için bizim yapacağımız görevin de farkında.
Biz bugüne kadar şehrin kazanımlarını koruyup, üzerine katarak Eskişehir’i çağdaş yolda geliştirmeye devam edeceğiz”
Eskişehir’in yerel seçim sonuçlarını yorumlarken dile getirdiğimiz bir faktör var.
O da şu;
“Eskişehir, Yılmaz Büyükerşen ile birlikte bir gelişim ivmesi yakaladı.
25 Yıl önce büyük bir kasabadan hallice olan kent, hem görüntüsüyle hem de modern dokusuyla çok beğenildi.
O büyük kasaba gitti yerine bir şehir geldi.”
Dahası;
Gelişen sosyal hayatı ile, korunan huzuru ile, sadece nitelikli göç almasıyla ve kontrollü büyümesiyle Eskişehir ülkenin en yaşanılır kentlerinden oldu.
Her ne kadar şehrin belli başlı sorunları varsa da Eskişehirli kentin bugün geldiği noktanın korunması için bir refleks gösteriyor.
Büyükerşen ve ekibinin kurduğu ve kolladığı şehir düzeninin bozulmasını istemiyor.
Kentin yakaladığı çağdaş gelişimin durmasını istemiyor.
Ve bu psikoloji direk sandığa yansıyor.
Sadece sol görüşlü insanlar değil, muhafazakâr seçmenden tutun, aşırı sağcı kesime kadar herkes Yılmaz Hoca ve ekibi etrafında buluşuyor.
Genel seçimde yıllardır AK Parti’ye ilgi gösteren Eskişehirli, işte bu yüzden yerel seçimde yüzde 50’leri aşan bir oranla CHP’li adayları sandıktan çıkarıyor.
Bu noktada Büyükerşen sonrası dönem için hazırlık yapan Ayşe Ünlüce’nin söylemleri çok daha değerli, çok daha kıymetli hale geliyor.
Ünlüce’nin “Eskişehir’in değerleri korunup, şehir gelişmeye devam edecek” sözü bizce bu seçimin en stratejik cümlesidir.
Dahası sahada sonuna kadar karşılık bulacak en sihirli cümledir…
Anlayacağınız;
Sayın Ünlüce, gittiği yerlerde ortaya koyduğu bu söylemle bize göre en doğru stratejiyi uyguluyor.
Çünkü Eskişehirli, bugünkü Eskişehir’in devamını, bugünkü Eskişehir’in gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyor…
**************
ORTADA İTTİFAK DİYE BİR ŞEY KALMADI!
Genel seçimlerde iki kutup ortaya çıktı.
Bir tarafta Cumhur İttifakı, diğer tarafta Millet İttifakı…
Cumhur İttifakı sağ, muhafazakâr ve milliyetçi görüşte olan partilerin bir araya gelmesiyle oluştu.
Millet İttifakı tarafı ise hani “Ortaya karışık” derler ya…
Tam o şekilde kurulmuş bir grup oldu…
Muhafazakâr Saadet Partisi’nden tutun, solun temsilcisi CHP’ye ve hatta aşırı sol partilere varan bir yelpaze düşünün…
Öyle bir yelpaze ki, MHP’den kopmuş milliyetçi İYİ Parti bile bu çanağın içinde…
Sonunda kazanan Cumhur ittifakı oldu.
AK Parti ve MHP’nin başını çektiği birliktelik bir kez daha ülkeyi yönetme yetkisi aldı.
Hemen sonrasında bir mahalli seçim vardı ve o seçimde de ittifakların birlikte hareket edeceği düşünülüyordu.
Lakin!
İYİ Parti’nin “Artık özü başınayız” diye karar alarak aday çıkarmasıyla ittifakların dağılma süreci başladı.
Bugün geldiğimiz noktada ise ortada AK Parti ve MHP birlikteliği dışında tek bir ittifak kalmadığını görüyoruz.
Örneğin;
Cumhur ittifakı içindeki Yeniden Refah, çok güçlü isimler çıkarıyor Eskişehir’de.
BBP ile bir ilçe için anlaşılıyor ama BBP farklı ilçelere de aday çıkarmaya devam ediyor.
Millet İttifakı tarafından masayı en baştan dağıtan zaten İYİ Parti’nin olduğunu söyledik.
Saadet Partisi de güçlü bir isimle büyükşehir yarışına giriyor.
Demokrat Parti, Gelecek ve DEVA’nın SP’yi destekleyeceği söyleniyor.
Memleket Partisi kendi adaylarını çıkaralı çok oldu.
Son seçimde Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak Cumhur’a, parti olarak Millet İttifakına destek veren Zafer Partisi’nin de yine iddialı biçimde sahaya çıktığını eklediğimizde ortaya çıkan tablo bir önceki seçimin tam tersi oluyor.
Yani Eskişehir’de artık ne ittifak kaldı ne da başka bir şey.
Elbette bunun sonuçları da farklı olacak.
Bakalım nasıl olacak?
****************
URAYSİM’İN GÖZÜ AYDIN!
URAYSİM, şehrin en çok tartışılan projesi.
Ya da şöyle söyleyelim;
“Projeden daha çok projenin yapılacağı yer tartışılıyor”
Alpu’daki verimli araziler üzerinde araçların test edileceği bir ray ağının kurulmaması gerektiğini söyleyenler var.
Buna karşılık merkezin yapılacağı alanın Alpu Ovası’nın sadece binde 5’i kadar yer kapladığı öne sürülüyor.
Bu ikilem arasında sıkışan bir Uraysim Projesi var.
Dediğim gibi projenin savunucuları da var, karşı çıkanı da…
Projeyi en ateşli savunanlar arasında bir isim şimdi şehrin önemli bir makamına getirilmiş durumda…
O da AK Parti İl Başkanı olan Gürhan Albayrak.
Kendisi sanayici bir isim.
Yaptığı üretimlerle de kente gurur katıyor.
Raylı sistem araçlarının kapı ve montajını yapan firmayı yönetiyor.
Uraysim tartışmaları arasında da projenin kente mutlaka kazandırılması noktasında bir duruş sergiledi.
Hala aynı görüşlerinin arkasındadır.
O yüzden iktidar partisinin en yetkili kişisi olarak bu işe daha fazla hassasiyet göstereceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Şu an hangi aşamada olduğunu dahi bilmediğimiz Uraysim’in önümüzdeki günlerde ne olduğunu, ne olacağını çok daha iyi anlarız…
Çünkü AK Parti’nin başında Uraysim’in en önemli savunucularından birisi var artık...
Kısacası;
Uraysim’in gözü aydın…
