Biliyorsunuz Eskişehir’e geçmişte bir “Süper Kent” sözü verilmişti.

2013 Yılında gündeme gelen projede 770 hektarlık Kocakır mevkii, yeni bir yaşam alanına dönüşecekti.

Bunun için görseller hazırlandı, projesinin ve bütçesinin de hazır olduğu o yıllarda ifade edildi.

Hatta yapılacak olan yeni yaşam alanı, tamamen çevresel bir yer olarak ülkeye örnek model olacaktı.

Bunun için akademik çalışmalar yapılacağı da duyuruldu.

Sonrası malum…

+++

Şehirde dönüşüm gereken alanlar var.

Bu alanlarla ilgili ilgili bakanlık “afet riskli alan” kararları aldı.

Başta Gündoğdu ve Küçük Sanayi olmak üzere sözü edilen dönüşümler bir türlü hayata geçmedi.

Gündoğdu 11, Küçük Sanayide aradan 7 yıl geçmiş.

Bu işin yetkilisi, bu dönüşümleri hem kendi yapmamış hem de yapılması için başka kurumları yetki devri yapmamış.

Bu nedenle bugün hala her iki yer de çöküntü alanı olarak duruyor.

+++

Sanayicilerden tutun ticaretin başında olanlara kadar uzun süredir şehre bir teklif sunuyorlar.

Kenti yönetenlerin bir araya gelerek kente yeni sosyal konutlar kazandırmaları gerektiğini anlatıyorlar.

Bunun için organize sanayi yakınlarındaki alanların kolayca kullanılabileceğini de ifade ediyorlar.

Eğer şehri yönetenler bu yönde adım atarsa kentteki konut sorununun ortadan kalkacağını dile getiriyorlar.

Bununla ilgili de şehirde yaprak kımıldamıyor.

+++

Dün bir haber okuduk…

Gayrimenkul piyasasındaki fiyatlara dair bir araştırmayı içeriyor.

Araştırmanın konusu konut fiyatlarındaki yıllık artışlar…

Pek çok kentte yıllık konut fiyat artışı enflasyon oranının altında kalmış.

Ancak!

Eskişehir’de durum tam tersi!

Eskişehir, yıllık konut fiyat artışında yüzde 66 ile ülkenin en büyük artışının yaşandığı kentlerden olmuş …

Hatta bu artış oranıyla, Eskişehir’in ülkenin mega kentlerini bile geride bırakmış…

Anlayacağınız;

Şehirde bir konut sorunu olduğu kabul edilmezse ve bu sorunun üzerine gidecek adımlar atılmazsa, Eskişehir’de konut fiyatları daha da başını alıp gidecek…

Eskişehirliler de bir Anadolu kentinde gibi kazanıp, büyük metropollerdeymiş gibi konut almaya, aynı oranda yüksek konut kiraları ödemeye devam edecek…

**********

BUNU DA SÜMEN ALTI YAPMIŞLAR YA!

Eskişehir’in tek su kaynağı Porsuk Barajı.

Maalesef ki ağır biçimde kirletilen bir su kaynağı burası.

Bunun yanı sıra su rejimi bakımından da zaman zaman Eskişehir’i tehdit eder noktaya geliyor.

Bu nedenle Porsuk Barajındaki suyun şehir şebekesine verilmesi hem büyük zaman, hem büyük enerji, hem de büyük maliyet gerektiriyor.

Bu noktada ortaya bir gerçek çıkıyor…

“Eskişehir’e çok acil biçimde yeni su kaynağı gerekli”

++++

Sorun uzun zamandır var.

Geçmişte sıkıntıya çare olarak Çifteler’deki Sakarbaşı Suyu çözüm olarak görülmüş.

Suyun getirilmesi durumunda şehir ve şehir halkı büyük kazanımlar elde edecek.

Birincisi Eskişehir, hızla kirlenen Porsuk Barajı’na mahkum kalmayacak.

İkincisi musluklarımızdan içilecek kaliteye bile ulaşacak temiz su akacak.

Üçüncüsü Sakarbaşı Suyu için şimdiki gibi farklı kimyasallarla arındırma işlemleri yapılamayacak ve maliyetler epeyce düşecek.

Dördüncüsü de bu sayede Eskişehirli temiz suyu çok daha ucuza kullanma şansına kavuşacak.

+++

Sözünü ettiğimiz tüm bunlar aslında devlet politikaları içerisinde yer alıyor.

Zira temiz suyu vatandaşa sunmak belediyelerden önce devletin görevleri arasında…

Hatta her iki taraf geçmişte bir araya gelip Sakarbaşı Suyunun kente kazandırılması için anlaşıyor.

DSİ ve Büyükşehir Belediyesi bir protokol yaparak suyun kente getirilmesini imza altına alıyor.

Ancak aradan uzun zaman geçmesine rağmen DSİ tarafında herhangi bir gelişme olmuyor.

Ne kadar bir gelişme olmadığı da CHP Milletvekili İbrahim Arslan’ın soru önergesiyle ortaya çıkıyor.

Zira bakanlığın verdiği cevaba göre bunca zamandır projenin planlama raporunun bile hazırlanmadığı ortaya çıkıyor…

Kısacası;

Eskişehir’e dair hayati bir mesele daha bakanlıkta resmen sümen altı yapılıyor…