‘Mihalıççık’ta şok iddia’ Ana başlığı, ‘Ortaokuldaki kız öğrencilere başörtüsü zorunluluğu’ ara başlığıyla basına gönderildi 2024 yılının son günü…

Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan’ın basına yaptığı açıklamada, ‘Şehit Ramazan Manastır Ortaokulu’nda ücretli öğretmen olarak görev yapan ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersine giren Yunusemre Türbesi İmamı Nafiz Kavut isimli şahsın derslerde kız öğrencilere başörtüsü takmayı zorunlu kıldığını öne sürdü.’

Haberin devamında ise;


 

  • Nafiz Kavut’un kanuna aykırı davrandığını,
  • Laik eğitimi çiğnediğini,
  • Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretim programı ve kılavuzu Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından belirlendiğini,
  • Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm kurumlarda buna uygun yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor…
  • Öğrencilere başörtüsü takmadan derslere giremezsiniz, diyen kişi ve ‘Buna göz yuman idareciler kanunlara aykırı davranmıyor mu? Cumhuriyet değerlerini ayaklar altına almıyor mu?’ diye de soruyor… 

Ve ilave ediyor;


 

  • Mihalıççık ilçesi Yunus Emre köyünde bulunan Şehit Ramazan Manastır Ortaokulu’nda Din kültürü ve ahlak bilgisi ile Kur'an derslerine ücretli öğretmen olarak Nafiz Kavut isimli Yunusemre Türbesi imamı girdiğini,
  • Nafiz Kavut, 5-6-7-8’un. sınıfların derslerinde kız öğrencilere başörtüsü takmayı zorunlu tuttuğunu,
  • Öğrenci, öğretmen ve velilerin durumdan rahatsız olduğunu,
  • Öğrenciler, öğretmenler ve velilerden tepki gelince de okul müdürü F.U’nun bu durumun sakıncalı bir durum olmadığını belirttiğini,
  • Konuyla ilgili rahatsızlığını ifade eden öğretmene: ‘Sen bu işe karışamazsın’ dediğini ifade/iddia ediyor…

Ve devam ediyor Fadime Arslan;


 

  • Din kültürü dersi müfredata uygun ders olmaktan çıkmıştır.
  • Milli Eğitim Bakanlığı kendi ukdesinde olan görevi Kuran hocalarına, imamlara, vaizlere, türbe görevlilerine bırakamaz!
  • Hiçbir pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara sokulmasıyla da çocuklarımızın bilişsel, sosyal, duygusal travmalar yaşatılmasına seyirci kalamayız! Buna asla izin vermeyeceğiz! 
  • Biz cumhuriyetin öğretmenleri olarak din kültürü ve ahlak bilgisi dersi de dahil olmak üzere öğrencilerimizin her türlü eğitim öğretim faaliyetlerini yerine getirebilecek bilgi, birikim ve tecrübeye sahibiz.
  • Bu görevlendirmelere derhal son verilmelidir.
  • Eğitimde feda edilecek bir tek fert yoktur’ anlayışıyla laik cumhuriyete karşı açık bir saldırı olan hiçbir davranışı kabul etmiyoruz! 
  • Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı protokolleri bir an önce sonlandırmalı, ilimizde de yapılan bu görevlendirmelere derhal son verilmelidir. 
  • Kanunlara aykırı davranan idareciler hakkında gerekli soruşturmalar açılmalıdır. 
  • Eğitim İş olarak olayın takipçisi olacağız.’ Diye de iddialarına virgül koyuyor…

Özel bir haber değil, tamamını ‘MİHALIÇÇIK’TA ŞOK İDDİA’ başlığı ile Google emmiden okuyabilirsiniz… 

…/…

Sonrasında birçok kişi aradı haberin aslını sordu, sizler için derledik, buyurun…

Başta Yunus Emre Türbesi İmamı Nafiz Kavut hocamız olmak üzere, Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilgili kurumlarla bir dizi görüşmeler yaptık… Öğrenci velileri dâhil… 

…/…

Görevlendirme maddesinde şu ifade yer alıyor:  

‘Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ve yöneticilerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin bakanlar kurulu kararının 9-(1)/a-1 maddesine göre, öğretmen sayısının yetersiz olması sebebiyle ilçe müftülüğünün resmi din görevlisi, ders ücreti karşılığında 4 saat din kültürü ve ahlak bilgisi dersine girebilir.’

…/…

Tane tane anlatalım;


 

  • Görevlendirmelerde usulsüzlük var mı? YOK.
  • Peki, bu durum sadece Mihalıççık’ta mı böyle? HAYIR - Bütün ilçelerde böyle. 

İddialardan bir tanesi de şu: Formasyon yok deniyor, Milli Güvenlik derslerine de komutanlarımız giriyordu. O zaman formasyon var mıydı? Peki, gerek var mıydı? Yani Milli Güvenlik, Kur’an-ı Kerim ve Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersi için? Soruyorum…

Altını çiziyorum; Formasyon elbette önemli…

Lakin ders Kuran-ı Kerim dersi…

Kaldı ki Nafiz hoca ve diğer görevli hocalar olmazsa ilçe, belde ve köylerde kimler girecek bu derslere? 

Bu görevlendirmeler olmazsa öğrencilerin bu dersleri boş geçecek, ya da rahatsız olan ve şikâyette bulunan İngilizce öğretmeni gibi formasyonlu(!) öğretmenler girecek derslere! 

Peki, Kur’an-ı Kerim dersi için formasyon yeterli mi? Sendika başkanının talebi bu derslere de öğretmenler girişin yönünde sanırım: Velev ki derse girdi bu vb. şahıs, Kur’an-ı Kerim dersinde ne anlatacak? Formasyon mu? 

Uzatmayın, bu soruyu sorun kendinize!

…/…

Bu okul Mihalıççık Yunusemre’de… İçimi de bu acıtıyor zaten!

YUNUSEMRE;

Büyük Türk düşünürü, tasavvuf ve halk şairidir…

YUNUSEMRE;

Türkmen Kocası, Anadolu irfanının bütünleyici özelliğine sahip yegâne mayasıdır…

YUNUSEMRE;

Bir Derviş, dünden bugüne, bugünden binlerce yıl ötelere seslenen bir mutasavvıftır…

YUNUSEMRE;

Türkçenin Anadolu’ya açılan kapısı, âdemoğlunun yürek hafızası, görmek, anlamak isteyene boy aynasıdır…

YUNUSEMRE;

Türk Milletinin manevi rehberi, Türkçenin öz be öz süt dişleridir…

YUNUSEMRE;

İlimdir, irfandır, kültürdür, sanattır…

YUNUSEMRE;

Bizdendir, içimizdendir, toprağımızdır, atamızdır, öz be öz bizim Yunustur…

İşte bu topraklarda, okula 500 metre uzaklıkta Bizim Yunus’un türbesi vardır… Hiç mi sorgulamaz, anlamaz insan! Bizim Yunus’un topraklarının böylesi bir tartışmaya mekan olması iç acıtır, acıtmalı… İçi sızlamayan kendini, Yunus gönlünü sorgulamalı…

Demem odur ki;

Yunus gönlünü anlamayan, dilinden gönlüne indiremeyen, nice kitap yazsa, okusa bir ömür ziyandadır…

BU İLK DEĞİL!

2 Nisan 2022’ye gidelim…

Eğitim Sen Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul: ‘Mihalıççık Ayrı Bir Ülkenin Toprağı mı ki Hukuk İşlemiyor?’ başlığı ile basın açıklaması yayınlamıştı… 

S.Y isimli öğretmen, Mihalıççık taşıma nöbeti konusunda çıkan sorun nedeniyle Dönemin Mihalıççık Kaymakamı Onur Aykaç’ın tutması yönünde talebini baskı olarak addetmiş, Kaymakam Milli Eğitim müdürü hakkında sanırım olay yargıya taşınmıştı… 

Genel başkan, sendika olarak Öğretmen SY’nin yanında olduğunu söylemişti…

Sonuç elbette malum, Kaymakam ve M.E.M haklı çıktı, karşı davada ise eleştiri hakkı vs. diye yuvarlandı…

NAFİZ HOCA İLE KONUŞTUM…

Nafiz hoca bu göreve 34 yıl önce Malıç Akyaka’da göreve başlıyor… 

6 ay kalıyor…

33. yıldır Bizim Yunus’un topraklarında hizmet yapıyor…

Öncelikle belirtelim; Okuldaki ders (5-6-7-8) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Kur’an-ı Kerim ve Din.

3 yıldır bu okulda aynı programı uyguluyor…

OLAY GÜNÜ NE YAŞANMIŞ?

Okul Müdürü Beyefendiyle okul odasında konuşurken aynı okulda görev yapan Eğitim İş’e bağlı İngilizce öğretmeni F.U gelip rahatsız olduğunu belirtmiş, 


 

  • ‘Burası okul, kapanmalarını söyleyemezsiniz’ demiş…

Nafiz Hoca ilk etapta anlayamamış ve sonrasında da;


 

  • ‘Hocam, ben Din ve Kur’an-ı Kerim öğretiyorum.
  • Müfredat dışına çıkmıyorum.
  • Ben anlatmakla mükellefim, resmi olarak verilen görev bu ve ben bunu yapıyorum.
  • Ben öğretirim, çocuklar yapıp yapmamakta serbesttir.’ Demiş…

Ve ilave ediyor;

Kur’an-ı Kerim dersini dinlemenin, okumanın şartlarını anlatıyorum, 

Derste yeri geliyor Namaz kılan kızlarımıza tatbikatı gösteriyoruz,

Ders bitiyor, teneffüslerde yine isteyen başını açabiliyor.

Eve gidiyor geliyor, nasıl gider gelir biz ona karışmayız,,.’ Diyor.

Haksız mı?

Kaldı ki burada Nafiz hoca ve yüzlerce, binlerce bu derse giren hocanın dersine müdahale de var denilebilir mi?

‘Sonrasında mesele kapandı’ demişti Nafiz hoca…

Belli ki kapanmamış, kapanmamış ki F.U konuyu Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan’a, o da basına taşımış… 

RESMİ MAKAMLAR TARAFINDAN TAKİP EDİLİYOR…

Mihalıççık Kaymakamlığı başta olmak tüm kurumlar konuya vakıf ve takip ediliyor… 

Biraz araştırdım, Yunusemre’de ki öğretmenlerin tamamı değişmiş bu yıl. Hatta Okul Müdürü’de Malıç merkezden kaydırılmış… 

Hassasiyete bakar mısınız?

Çünkü o Belde Yunus toprakları…

Tamda burada Mihalıççık Milli Eğitim Müdürü ve karar alıcıları kutluyorum…

Gelelim veli meselesine; Haber çıkmış, ertesi gün bütün veliler okula gelip biz rahatsız değiliz gerekirse üst kurumlara gidelim demişler… Hala onlarca veli ve Yunusemre’den duyarlı vatandaşlar yazıyor… 

YUNUSEMRE’NİN KADERİ BU MU?

Birisi çıkar Bizim Yunus’un eline bağlama verir? Cadde sokak afişler asar! Ses çıkmaz!

Yetmez, şair der, mezarı burada olsa ne olmasa ne der!

O da yetmez, 700. ölüm yıldönümünü kutlar! 

Tüm bunlar yetmez 1 saatlik konser için 60 tane ağaç keser!

Temelsiz ödül törenleri adı altında Sümerok’a ödül verilir, ona itiraz edene verilir! Ses çıkmaz! 

Yetmez! Bu cahil(!) ve destekçileri Bizim Yunus’u mekânında bile rahat bırakmaz! Gık çıkmaz!

Şimdide bu olay! Bizim Yunus topraklarının kaderi midir bu?

Nafiz hocanın yaşadıkları onun sınavı! Tüm bunlar olurken nasıl davrandığınız ise sizin sınavınız! Şimdi siz düşünün!

NAFİZ HOCA ADAMDIR…

35 senedir tanırım…

Baba dostu babasını, merhum Yusuf Kavut emmiyi, kardeşleri, sınıf arkadaşım İlyas’ı, vatan sevdalısı Bülent’i iyi tanırım…

O yörede ki herkes tanır…

Ölüm olur Nafiz hoca,

Doğum olur ad gününde kulağa ezan okunacak Nafiz hoca,

Mevlid-i Şerif olur Nafiz hoca,

Kınalı kuzular askere gönderilecek gel Nafiz hoca…

Kuran-ı Kerim dersi verilecek Nafiz hoca…

Yeri gelmişken soralım;

Sizce rahatsızlık Nafiz hocadan mı?

Okul müdüründen mi?

İlçe Milli Eğitimden mi?

T.C. M.E.B’dan mı?

Cevabı siz verin!

Ders Kuran-ı Kerim dersi…

Ezcümle; Herkes meşrebini yaşar…

Ves’selam.

Not: Köşemiz muhataplarına açıktır.