En çok sanayiciyi ilgilendiren günümüzün en  önemli bir dalı..

En çok sanayiciyi ilgilendiren günümüzün en  önemli bir dalı..

ESO desteğiyle düzenlenen İstihdam Odaklı Meslek Eğitim Kursları çerçevesinde ücretsiz Mekatronik Eğitimi kayıtlarını açtı.

Bu haber çok önemli..

Nitelikli iş gücü eksikliğini gideremeye yönelik bir çaba… Anlamadığımız şu. Meslek liseleri, teknik endüstri liseleri ve MYO lardan mezun olanlar ne yapıyor? Mezun olanlar istihdam ediliyor mu? Ne kadarı istihdam ediliyor bilmiyorum..

Mekantronik çok önemli bir bölüm..

Hedef biraz farklı. İşsiz gençlere yönelik bir çalışma. İstihdam edilebilirliklerini mi arttırmak.. Hedef te büyük. Yılda 2000 kişiye eğitim iddiası var..

Peki kurslar bu kadar kişi nitelikli bir eğitim alabilme olasılıkları var mı?.

Tansu Çiller döneminde istihdam garantili benzer kurslar açılıyordu akşam mekteplerinde..

Bu işleri eskiden halk eğitim merkezleri de veriyordu.. kurslar meslek liselerinin yerine geçmeye başlamıştı..3 veya 4 yıl okuyan endüstri meslek liseleri  mezunları bu yüzden hayata küsmüştü..

Eğer uzman yetiştirecekseniz ilk önce mühendislerden ve endüstri meslek liselerinden başlanılmalıdır..
T

ürkiye’nin meselesi meslek liseleri meselesidir. Mesleki öğretimine en az imam hatipler kadar önem verilirse belki gelişmenin uçunundan yakalarız. Hatta meslek liselerine tahsis edilen kaynakların % 50 si mesleki eğitime aktarılırsa Türkiye uçar, uçar.

Yoksa aynı teraneme 40 sene öncesinde de aynıydı, şimdide aynı… Siyasal iktidar kendi seçmen kitlesini oluşturmak için metafizik bir eğitim oluşturmuş durumda..

Bunun adı inşallah, maşallah eğitimi.. Pozitif bilimsel eğitiminden çok ama çok uzaktalar.. onun için ÖYS de öğrenciler fizikten, matematikten sıfır çekiyorlar..

Bugünkü durum eskisinden çok daha beter…yarışma programlarında koltuğa oturan yarışmacıların durumundan da bunu anlıyoruz..

Değişen hiçbir şey yok..

Aynı tas aynı hamam. Keseciler değişiyor.

İktidarlar değişse de zihniyet değişmiyor. İşi kurslarla idare ediyoruz..

ESO birde mühendisler içinde bu kursları açsa hiç de fena olmaz. Zira çağın gereklerinin dışında bomboş çıkıyorlar.

Zira mekatronik çok ama çok önemli kompleks bir dal. Ben olsam milli eğitime aktarılan ve hiçbir işe yaramayan ,fayda sağlamayan sözde eğitim verilen gece kondu üniversitelerde dahil olmak üzere kaynakları sanayi ve organize sanayi bölgelerine eğitim ve üretim  amaçlı proje okullarına aktarırım çok daha faydalı olurlar..

Çok zaman kaybediyoruz. Ve bu işe yaramayan, ekonomik faydası olmayan zihniyet devam ediyor..

Bırakın sanayii kendi elemanlarını kendisi yetiştirsin. Her şey ekonomik amaçlı üretim için olsun.

Modelin temel felsefe bu olmalı. Çünkü eğitim bir Milli güvenlik sorunudur..

TARTIŞILAN DOMUZLAR..

Aklıma bir gün domuz konusunda bir yazı yazacağım hiç aklıma gelmezdi..

Hatta ben domuzu falan da bilmezdim.30 yaşın kadarda hiç görmemiştim.

Uludağ erikli bölgesinde çok uzaklardan görmüştüm. Nehre doğru su içmeye geliyorlarmış. Burada yaşayan insanlar bunları kanıksamışlar..

Ne zaman kuş adasına gittim ormana. Orada sürü halinde canlı gördüm..Korktum..Orman muhafaza memurları mesafeli olarak takip ediyorlardı. Annesi önde, arkada yavruları.

Demek ki insanlara alışıktılar. Birden masaya zıpladılar yemeklerimiz afiyetle yediler. Koruma memuru işaret etti sakın dokunmayın. Araçta park yerinde duruyor. Konuşmalardan şunu duydum…

Eğer onlara karşı bir hareket yaparsanız saldırganlaşıyorlarmış ve araçlara ciddi zararlar veriyorlarmış..

Güncel tartışama konusu domuz eti. Tarım ve orman bakanlığını aldığı numunelerden domuz eti çıkmış. Numuneler Bursa/ Yenişehir’deki işletmelerden alınmış..

Türkiye’de haberler de domuz konuşuyoruz. Hâlbuki domuzlar, Aydın /Kuşadası’nda şehre inmiş. Neden inmişler? Aç kalmışlar. Bu domuzlar koruma altında.

Hamburger ve kıymada daha çok kullanılıyor. İçine baharatlar katıldığında anlayamazsınız. İçine aromalar da katılıyor. Antalya’daki önemli bir otelde tatildeydik. Menüde hep et var.

Ben de bilerek yediğimi bilmem ama genelde bu konuda çok pimpirikliyim ve bu yerlerdeki yemeklerde çıkan veya içine katılan etlerden hiç yemem.

Domuzların en kıymetlisi yaban domuzlarıymış… Zira bunları avlamak çok tehlikeli.

+++++

Siz, Eskişehir’den bildiğiniz, güvendiğiniz kasaptan alın. Sevdiğim bir kardeşim Sami, bu konuda beni biraz iğneleyerek abi dedi sen ağzının tadını bilmiyorsun… Bizim oralar ada bir kere yedim. Lokum gibi. Çok güzel şişi oluyor, döneri oluyor.

Yahu dedim filmlere bile konu olan eşek eti vardı bir zamanlar. Sucuk yapılıyordu… At eti en makbulü. Kara tatarlar(Nogaylar) çok severler.

Hadi bunlar bir yerde hoş görülüyordu. Fakat domuz denilince biraz hassas davranıyoruz.

Çekinceler koyuyoruz.

Çetin Altan Türkiye’nin bu konuda daha radikal önermeleri vardı ve protein açığının domuz eti üretiminden geçtiğini söylüyordu. Nedeni de çok çabuk üremesi ve et tutması.
Almanlar bu konuda çok gelişmiş ..Çiftçilikleri çok büyük. Orada domuz eti dana etinden daha pahalı..

Biraz oradan, biraz buradan. Yeme konusunda çekincelerimiz olsa da aman dikkat. Zira gıda güvenliğimiz konusunda yeterli değiliz. Güven duygumuz her geçen gün azalıyor..Yayımlanan listeye göz attığımızda neleri görüyoruz. Her tarafımız hileli gıdalarla dolmuş. Hile sadece et ve et ürünleri ile sınırlı değil. Birde ithal edilen etleri düşünen. Neler geldi Uruguay’dan. Zira o kadar çok ANGUS ithal edilmiş ki?

Yiye yiye ANGUT gibi olmuşuz? Baksanıza seçim sonuçlarına. Neyse efendim. İşi proteine boğmayalım. Ne güzel bir atasözümüz var..

Devlet malı deniz yemeyen domuz..

Şu domuzun yaptığına bakın. İlla devlet malı mı yiyeceğiz. Yiyen yiyiyor zaten? Size bırakırlar mı?

Bırakmazlar!..

Allah Müslümanlara akıl fikir versin ..Amin. İnşallah..