İslam bir ilim ve irfan dinidir. Nitekim ilk inen ayetlerde; ‘’Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı alaktan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O kalemle yazmayı öğretendir.’’( Alak, 96/1-5) Mealindeki ilk vahyin ‘’Oku’’ emri ile başlaması ve bu emrin iki defa tekrar edilmesi okumanın, öğrenmenin ve öğretmenin insan için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
İslam bir ilim ve irfan dinidir. Nitekim ilk inen ayetlerde; ‘’Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı alaktan yarattı. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O kalemle yazmayı öğretendir.’’( Alak, 96/1-5) Mealindeki ilk vahyin ‘’Oku’’ emri ile başlaması ve bu emrin iki defa tekrar edilmesi okumanın, öğrenmenin ve öğretmenin insan için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Hadislerde de ilim öğrenmek ibadetten üstün sayılmış, ibadete gösterilen önemin öğretimde de gösterilmesi istenmiştir. Bu konudaki diğer hadislerden bazıları şunlardır;
- İlim tahsil etmek kadın-erkek her Müslümana farzdır. ( İbn Mace, Mukaddime 17, 1/81)
- İnsan öldüğünde şu üç husus dışında ameli son bulur: Sürekli faydalanılan bir sadaka, faydalanılan ilim ve kendisine dua eden hayırlı bir evlat.( Müslim, Vasiyye,14)
Bu hadislerden de anlaşılıyor ki dinimizde ilim öğrenmek ve öğretmek önemli bir ibadettir.
Kur’an-ı Kerim’deki her ayet doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bir öğrenme ve öğretmedir. Hz. Peygamber de vahiy yoluyla Allah’tan öğrendiklerini Müslümanlara öğretmiş, anlayamadıkları hususları söz ve fiille izah etmiş, onları belirli bir olgunluğa erişinceye kadar öğretme faaliyetlerine devam etmiştir.
İslam’ın en büyük düşmanı ise cehalettir. Onun için İslam öncesi Arap sosyal hayatına cahiliye dönemi denilmiştir. İslam bu döneme son vererek ilim ve irfan çağını açmıştır. Fidye vererek, hürriyetlerine kavuşamayacak durumda olan bedir savaşı esirleri, on müslümana okuma yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakılmışlardı. Savaş halinde dahi böyle bir uygulamanın varlığı İslam’ın ilme, öğrenmeye verdiği önemi net bir şekilde ortaya koymaktadır.
İslam’da eğitim ve öğretim için belli bir yaş sınırı yoktur. Özellikle çocukların eğitimine çok önem vermenin yanında insanın eğitimi her yaşta teşvik edilmiştir. ‘İki günü birbirine eşit olan Müslüman zarardadır.’ ( Ali el-Kari, el- Masnu,174) şeklindeki rivayette bir Müslümanın bir önceki günden daha ileride olması istenmektedir.
Yazımızın başlarında da ifade edildiği üzere ilim öğrenmek, öğrenilen o ilmi öğretmek için yapılır. Yani insanlara ve diğer varlıklara yararlı olmak için öğrenilen bir ilmin gizlenmesi ve insanların yararı için kullanılmaması kabul edilemez. Burada şu hususu mutlaka belirtmemiz gerekir ki ferdin ve toplumun gelişmesi için maddi - manevi yönleriyle bir bütün olarak eğitilmesi gerekmektedir. ‘’Kimin ilmi artar da zühdü artmazsa, onun sadece Allah’tan uzaklaşması artmış demektir’’ sözü de ilim-takva dengesine dikkatimizi çeker.
2023-2024 Eğitim Öğretim Yılının bütün eğitim kurumları için başarılı geçmesini, bizleri ilmiyle amel edenlerden, amelini de ihlaslı bir şekilde edenlerden eylemesini Rabbimizden dileriz.
Semih GÜMÜŞ /Din Hizmetleri Uzmanı