‘Felek’ kavramını sözlükler şöyle açıklıyor: “1. Gökyüzü, sema. 2. Dünya, âlem, devran. 3. Gök katlarında yer alan yıldızların insan kaderi üzerinde yaptığı kabul edilen etki, kadere hâkim olduğuna inanılan güç, talih, baht. 4. Eskiden her birinde bir gezegenin bulunduğu kabul edilen gök katlarından her biri.”

Özellikle ‘Gök katlarında yer alan yıldızların insan kaderi üzerinde yaptığı kabul edilen etki, kadere hâkim olduğuna inanılan güç, talih, baht’ anlamı halk edebiyatımızda, şiirimizde, türkümüzde ayrı bir yer tutuyor.

Felek ile mücadelesi var, kendi çapında savaşı var Anadolu insanının.

Kötü kaderin sorumlusu felek. Acımasızlıkların sebebi felek. 

Kaderin ve talihin yaşattığı zorluklar felekten. Başa gelen kötülükler, olumsuzluklar, acılar, üzücü olaylar sanki hep felekten.

İşte bütün bunlar, kaynaklarımdan ulaşabildiğim kadarıyla şöyle:



 

Acının Sebebini Felekten Bilme:

Hiç bilmem n'eyledim ne yaptım sana

Saldın beni ah ü zara hey felek

Sönmez bir ateşi düşürdün cana

Ettin ak günümü kara hey felek

ÂŞIK CEVLANİ

Çaresizliğin Sebebini Felekten Bilme:

Can evimden vurdu felek n'eyleyim

Ben ağlarım çelik teller iniler

Ben almadım toprak aldı koynuna

Yârim diyen bülbül diller iniler

DADALOĞLU

Kahpe felek sana nettim n’eyledim

Attın gurbet ele parelerimi

Akıbeti beni sılamdan ettin

Kestin mümkünümü çarelerimi 

Sivas, Osman ÖZDENKÇİ

Anam beni bir kuş etti uçurdu 

Durma dedi bağlarından göçürdü

Kahpe felek beni çarhtan geçirdi

Yaslıyım yeşilim allarım yoktur

KAĞIZMANLI HIFZI

Feleğe isyan:

Felek çakmağını eyledi çengel

Yâre gidem dedim koymuyor engel

Ölürsem kabrime sevdiğim sen gel

Gözün yaşı ile yu leyli leyli 

MUSA EROĞLU

'1 çarh: Talih, baht, zaman, devran

Felek çakmağını üstüme çakdı

Beni bir onulmaz derde bırakdı

Vücudum şehrini odlara yakdı

Yandım ataşına su leyli leyli

ERZURUMLU EMRAH

Felek beni kul eyledi

Yaktı yıktı kül eyledi 

Kırıp geçti aşk dalımı

Vefasızca yol eyledi 

NEŞET ERTAŞ

Senedim yok kalmak için

Dünyadan zevk almak için

Bir can verdi almak için

Nem alacak felek benim

                Darendeli HASAN TURAN

Bölemedim felek ile kozumu

Güldürmedi şu cihanda yüzümü

Süre süre gelir düşman izimi

Kalk gidelim sevdiğim bu el bize yaramaz

Felek merhametsiz taştan yürekli

Gönlümüz efkârlı gamlı meraklı

Düşman peşimizde anam eli silahlı

Kalk gidelim sevdiğim bu el bize yaramaz

Daha ne gelecek garip başıma

Felek zehir kattı tatlı aşıma

Düşman silahlı düştü peşime

Kalk gidelim sevdiğim bu el bize yaramaz

Yozgat / Boğazlayan, Yıldıray ÇINAR

Feleğe Sitem:

Bugün benim efkarım var zarım var

Değme felek değme telime benim

Gül yüzlü cananı elden aldırdım

Ecel oku değdi gülüme benim

ÂŞIK ÖZLEMİ

Kahbe felek sana netdim neyledim

Attın gurbet ele parelerimi

Ahirinde beni sılamdan ettin

Kestin mümkünümü çarelerimi

ALİ EKBER ÇİÇEK 

Zalim felek onu çok görme bana

Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan

Sıtk ile bağlıdır canım canana

Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan

KARACAOĞLAN

Feleğin Acımasızlığı:

Pir Sultan Abdalı'm böyle buyurdu 

Ayrılık donları biçti giydirdi 

Ben ayrılmaz idim felek ayırdı 

Ağlama gözlerim Mevla kerimdir.

ALİ EKBER ÇİÇEK

Şu dağlar kömürdendir

Geçen gün ömürdendir

Feleğin bir kuşu var

Pençesi demirdendir

ARDAHAN TÜRKÜSÜ

Ey felek bir derde düşürdün beni 

İşim gücüm aldın kâr senin olsun

Aklım baştan alıp şaşırttın beni

Fark ettim namusu ar senin olsun

Tokatlı Âşık Nuri (19. YY)

Feleğin Çektirdiği Acılar:

Genç yaşımda felek vurdu başıma

Aldırdım elimden iki gözümü

Yeni değmiş idim yedi yaşıma

Kayıp ettim baharımı yazımı

Âşık Veysel ŞATIROĞLU

Zalim felek girmiş mennen meydana 

Ceng-i gazap eyler merdi merdane”

Çıldırlı Âşık ŞENLİK

Feleğin Engeli / Feleğin Acımasızlığı:

Felek hisar çekmiş yolum açılmaz 

Bir bülbülüm gonce gülüm açılmaz

Felek kırdı kanat kolum açılmaz

Yazı gelmez yaman kıştır bu sevda

19.YY Halk Ozanı MUHİBBİ

Feleğin merhametsizliği:

Felek dinlemez nazını 

Kabul etmez niyazını

Beş on kişi namazını

Kılacaklar unutma ha

RUHSATİ


 

Felek İle Hesaplaşma:

Bölemedim felek ile kozumu

Namertlere veremem ahdımı sözümü

Anonim, Muzaffer SARISÖZEN

Bölemedim felek ile kozumu

Güldürmedi şu cihanda yüzümü

Düşmanlar süre süre geldi izimi

Kalk gidelim sevdiğim bu el bize yaramaz

Yozgat / Boğazlıyan, Soner ÖZBİLEN

Felekten Kurtulamama:

Âşık Garip bilir kendin 

Yiğit olan döker kanın

Felek boynuma kemendin

Taktı varayım gideyim

ÂŞIK GARİP

Felekten Şikâyet:

Sana da mı değdi feleğin oku

Mihrican mı değdi gülün mü soldu

Gel ağlama garip bülbül ağlama

Felek baştan başa kimi güldürdü

Yozgat, Muzaffer SARISÖZEN

Akıl ermez şu feleğin işine

Doyulur mu cümbüşüne cuşuna

Ahirinde ağu kattı aşıma

Eyüb’e dert verip yare düşürdün

Merzifon, Âşık Mustafa Aslan, Muzaffer SARISÖZEN

İşlemekte Olan Devam Edip Giden Düzenin Feleğe Ait Oluşu:

Ark kazarlar arkın arkın 

Felek çevirmede çarkın

Bu dünyada mal ü mülküm

Vardır deyen yalan söyler

ŞAH İSMAİL (Hatayi)

Ma'sıyet yükünü aldın boynuna 

Hiç ölüm korkusu gelmez aynına

Felek birkaç arşın bezi eğnine

Yakasız don biçti haberin var mı

KUL HİMMET

'2 mâsiyet: Asilik, itaatsizlik