Eskişehirspor'un 2007-2008 sezonuda Süper Lige çıktığı günleri dün gibi hatırlıyorum. Artık bizi Süper Lige taşıyacak günleri sayıyorduk. 2-0 kazandığımız Boluspor maçını nasıl da büyük bir heyecanla beklemiştik... 

Eskişehirspor Süper Lig biletini aldığı akşam Cumhuriyet Bulvarı ana baba günü olmuştu.

RAHMETLİ KEMAL UNAKITANI BİR KEZ DAHA ANMADAN GEÇEMEYİZ

Elbette o zaman Eskişehirspor'un şampiyonluğunda iki ismin büyük katkısı olmuştu ama taraftarın katkısını da unutmamak lazım.

O zaman Eskişehirspor Kulübü Başkanı, bugün AK Parti'den milletvekili olan Nebi Hatipoğlu idi. Zamanın Maliye Bakanı rahmetli Kemal Unakıtan, Eskişehirspor'un şampiyonluğu kazanmasına vesile olacak kadroyu kurmak için tüm gücünü kullanmıştı. Sonradan bazı taraftar gruplarının talihsiz tavırları ile karşlaşmış olsa da Kemal Unakaıtan'ın Eskişehirspor için yaptıklarını bir Eskişehirli olarak unutmamız mümkün değildir.

Eskişehirspor'un Super Lige çıkması doğal olarak taraftarın yürüyüşünü değiştirmişti. Şehre de yeni bir hava ve özgüven gelmişti.  Ne de olsa bu şehrin takımı en üst ligdeydi. Eskişehirspor Anadolu'nun Yıldızıydı, İstanbul takımlarına kafa tutan efsanesiydi.

DÖVİZ FİYATLARININ GİTTİKÇE DAHA HIZLI ARTMASI KULÜBÜ MADDİ OLARAK ZORA SOKTU

Sonraki yıllarda hem ülkenin ekonomisinde hem de Eskişehirspor'un ekonomisinde benzer şekilde sıkıntılar çıktı. Bir yandan FİFA Mali Fair Play kurallarının hayata geçmesi, diğer yandan, özellikle 2013 yılı Haziran ayından itibaren döviz fiyatlarındaki artışın hızlanması kulübü ekonomik olarak zorlamaya başladı. Süper Ligi 4. sırada bitime başarısı gösteren Eskişehirspor zamanla birçok alanda sıkışmaya başladı. Futbolcuların sözleşmelerinin yabancı para üzerinden olması, döviz arttıkça önemli miktarda TL geliri olan kulübü zorlamaya başladı, kazançların dolar bazında miktarı düştü.

Tabi taraftar grupları arasında ya da taraftar grupları ile kulüp yönetimleri arasında yaşann sıkıntıların artması, tarafların birbirine karşı daha sert tutumlar göstermesi, Eskişehirspor için her şeyin bir kenara bırakılamaması Süper Ligden düşmemize giden yolda etkili hususlardan birisi oldu.

YUVARLANA YUVARLANA AMATÖRE KADAR GELDİK

Sonraki yıllarda sürekli düştük. Artık düşülebilecek son noktaya, Bölgesel Amatör Lige kadar geldik dayandık. Geçen yıl buradan çıkabileceğimize dair umutlar taşıdık uzun bir zaman ama sonrasında şansımız pek yaver gitmedi; biz bizim işimize yarayacak şansı bir türlü elde edemedik.

Geçen sezon sonu Eskişehirspor için şehrimizin merkezindeki 3 belediye başkanı bir araya geldi ve kendi aralarında bir uzlaşı sağladılar. Bir kulüp başkanı belirlendi ve desteklendi: Ulaş Entok.

Ulaş Entok ve ekibi görevi aldıktan sonra Ergun Ortakcı ile anlaştı. Ergun Hoca bu tür liglerde elde ettigi performansla dikkat çekiyordu. Nihayetinde onun da tavsiyeleri doğrultusunda transferler gerçekleştirildi ve bugünkü takım ortaya çıkarıldı.

MANAVGAT BELEDİYESPOR İLE OYNAYACAĞIMIZ MAÇ KRİTİK ÖNEME SAHİP

Eskişehirspor bu sezon şu ana kadar oynadığı 5 maçın hepsini kazandı; 16 gol attı, kalesinde sadece 1 gol gördü. Eskişehirspor gibi oynadığı tüm maçları kazanan Manavgat Belediyespor ise 15 gol attı ve henüz kalesinde gol görmedi. Bu iki takım 11. haftada kozlarını Eskişehir'de paylaşacaklar. Özellikle o maç Eskişehirspor açısından büyük önem taşıyacak. O tarihe kadar oynanacak maçları kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Takımın diğer takımlara karşı gücü ortada. Bize göre çok akıllıca ve sabırlı bir şekilde top oynuyoruz. Savunmamız şimdiye kadar iyi, taraftarımızı ise süper!

Elbette sportif başarının geçmiş senedeki gibi taraftarı umutlandırması gayet güzel. Ancak özellikle teknik yönetimin ilk yarının sonuna kadar rakiplerle aramızda önemli bir puan farkının oluşması adına büyük gayret göstermesi gerekiyor. Genel olarak bu tür liglerde ikinci yarıda takımlar daha istikrarsız oluyorlar. Ligin sonu yaklaştıkça artan heyecana dayanamayanlar oluyor. Bu da dramatik puan kayıpları ile sonuçlanıyor.

OLMAMIZ GEREKEN YERE VARMAK İÇİN ENGEL ÇOK

Şehirde kulüp adına oluşmuş ve şu ana kadar bizce gayet iyi giden bir uzlaşı var. Maddi olarak da kulüp daha iyi durumda görünüyor. Nihayetinde belediylerin belli orandaki katkısı zaman zaman sıkıntılı bir hal alsa bile yabana atılmayacak derecede. Şehir olarak bir yandan kulübün maddi durumunu düze çıkarabilecek atılımlar yapmak , projeler üretmek durumundayız bir yandan da özellikle iç maçlarda çok büyük bir seyirci baskısı oluşturmalıyız. Bir yanı öne çıkarıp diğerini geride bırakmaya gerek yok; tümden bir gayret içinde olmalıyız. Tekerlerin tümü hareket etmeli ki arzu edilen yere ulaşmak, tümsekleri birer birer aşmak daha kolay olsun!

Eskişehirspor hiç şüphesiz Süper Lige yakışıyor. Bulunduğumuz yer bize asla yakışmayan bir yer. Bize yakışan yere ulaşmak için önümüzde çok zorlu yıllar var. Aşama aşama gidecek ve hak ettiğİmiz yere elbette yine ulaşacağız. Ama bunun için en önemli şey birlik ve beraberlik içinde bulunmak. Eğer orası bozulup dağılırsa o kadar emek yine zayi olur!

KAZIM KURT'A TEPKİ GÖSTERİLDİ AMA EN İYİ GELİR ORADAN GELDİ

O yüzden Eskişehirspor yönetiminin yapacağı şey çok basit: Oluşturulan uzlaşının daha da güçlenerek devam etmesini sağlamak, taraftarıyla, şehir halkıyla uyum içinde hareket etmek, teknik yönetimi ve futbolcuları motive etmek. Bunun nasıl yapıldığını söylemeye gerek yok zaten, şu ana kadar gayet iyi yapılıyor bizce. 

Bu arada bir husasa da özellikle dikkat çekmek istiyoruz: Odunpazarı Belediyesi'nin hemen yanında Yerel Lezzetler Festivalleri düzenlendi ve bu yüzden Belediye Başkanı Kazım Kurt tepkilerin hedefi oldu ama ortada bir gerçek var ki Eskişehirspor'a en büyük katkı oradan geldi. Çok daha güzel projelerin ortaya konulabileceğine olan inancımız da arttı.

Sonuç olarak; Eskişehirspor hak ettiği yere yükseldikçe şehrin motivasyonuna önemli katkılar sunacaktır. Eskişehirspor elimizdeki pırlantadır ve kıymetini iyi bilip ona göre sorumlu davranışlar sergilemeliyiz hepimiz.