Eskişehir'de son aylarda en çok konuşulan müdürlük herhalde İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü idi. Genelde biz de bir müdürün görevden alınmasından önce onu birçok kişi sözleriyle görevden alır birçok kez; aslında ilk başlarda hiçbir geçerliliği olmayan bu sözler zamanla geçerliliği olan sözler haline gelir ve o müdür görevden alınır.

Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürü Osman Ercan için de aslında böyle bir süreç yaşandı. Ha görevden alında ha alınacak diye sürekli dedikodular üretildi ancak yakın zamana kadar bu sözlerin bir geçerliliği olmadı. Geçtiğimiz günlerde ise görevden alındı ve yerine Eskişehir Gençlik Hizmetleri Müdürü Hasan Kalın atandı. Akabinde Ercan için veda töreni düzenlendi, Kalın da görevi devraldı.

Hasan Kalın yakından bildiğimiz, tanıdığımız bir isim. AK Parti Gençlik Kollarında başladı siyasi hayatı. Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanlığı yaptı. Sonrasında belediye başkanı da oldu ve Seyitgazi'yi bir 5 yıl yönetti. Bize göre oldukça başarılı bir belediye başkanlığı yaptı, ilçeye birçok hizmetin gelmesine vesile oldu. Elbette planlayıp yapamadıkları da oldu. Ancak tüm iyi niyetiyle çalıştı. Kendi ilçesine hizmet etti.

Hasan Kalın şimdi doğduğu ilçeye hizmetten sonra doğduğu ile, Eskişehir'e hizmet etme fırsatı yakaladı. Eskişehir Gençlik Hizmetleri Müdürü olarak da başarılı bir görev süresi geçirdi. Şimdi de Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak görev yapma fırsatı yakaladı. Bu görevinin de üstesinden başarıyla geleceği konusunda asla şüphemiz yok. Zira kendi şehrine hizmet ediyor ve bu şehre hizmet ederken kendisine yardımcı olacak çok geniş bir arkadaş kitlesi mevcut. Şehri ve birlikte çalışacağı bürokratları da çok iyi tanıyor. Hizmet etme aşkı, başarma arzusu yüksek bir isim.

Kendisine yeni görevinde başarılar ve kolaylıklar diliyoruz!

Mitinge katılmayan Marsur Yavaş'a kimileri tetikte bekliyormuş!

Önceki gün ve dün en çok konuşulan konuların başında, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması üzerine CHP'nin ilçede düzenlediği mitinge katılmayan bazı CHP'li belediye başkanları vardı. Öyle ki mitinge katılmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal için partiden ihraç edilmelerini talep edeceğini beyan edenler bile oldu!

Böyle durumlarda hiç alakasız şekilde suçlanan belediye başkanlarının konuyla ilgili olarak kendilerini nasıl savunduklarına odaklanmak da lazım. Tek taraflı bakış açısı özellikle siyasi arenada yanlış sonuçların çıkmasına, istenmeyen hadiselerin yaşanmasına neden olur.

Mitinge DEM Parti de katıldığı için katılmaktan ve mitingte görünmekten çekinen belediye başkanları ve milletvekilleri olduğu ileri sürüldü ancak başkanların açıklamaları çok daha farklı.

Örneğin Mansur Yavaş "Oraya gitmemem konusunda farklı anlamlar çıkarıldı ama belediye başkanlarımızın çoğu da gidemedi. Herkesin programları da var. Çankaya Belediye Başkanımız temsilen gitti" deyiverdi. Evet, zorlarsanız "Programlarınız bu mitinge katılmaktan çok mu daha önemliydi!" diyerek suçlayıcı bir tavra girebelirsiniz.

Bizim dikkatimizi esas Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal'ın cevabı çekti. Köksal'ın cevabı adeta meydan okur havasında gibi algılandı. Muhtemelen kendisi de anlaşıldığ şekilde söylemedi o sözleri. Büyük ihtimalle düzeltme de gelebilir. Ancak eğer tavrı gerçekten de sözlerine yansıdığı gibiyse, yani "Nerede ne zaman olacağımı başkaları değil ben bilirim. Gel deyince gelen, git deyince giden, sorgulamadan hareket edenlerden olmadım;milliyetçiliğimi sorgulamak da kimsenin haddi değildir" ifadeleri gerektiğinde partinin yönetim kadrosuna karşı kullanılan bir tavrın yansıması ise kendisi ve partisi arasında birtakım sıkıntılar yaşanabilir.

Burcu Köksal'ın partiden ihraç edileceğini düşünmüyoruz her şeye rağmen ama Cumhurbaşkanlığı için ismi gittikçe daha güçlü canlandırılan Mansur Yavaş'ın başına hiç olmadık yerden olmadık şeyler gelebilir!