Eskişehir 2. derece deprem bölgesinde yer alıyor. Yapıların çoğu 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi sonrasında çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun değil…
Olası 6 ve üzerindeki bir depremde bu yapıların çok ciddi anlamda zarar görme olasılığı yüksek…
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin İnşaat Mühendisleri Odası ile yaptıkları protokol ile 52 bin binanın yapı stokları incelenip bir rapor hazırlandı. Bu rapora göre 3-4 bin binanın yıkılabileceği öngörülüyor…
Henüz bu binaların ne olacağı konusunda alınmış bir karar yok…
Bu binalar ‘Kentsel Dönüşüm’ kapsamına mı alınacak?
Yoksa bina sahiplerine “Bir müteahhitle anlaşın evlerinizi yenileyin mi?” denilecek…
Bugünkü inşaat maliyetlerine bakıldığında çoğunluğu dar gelirlilerin oturdukları bu evlerin sahiplerince yenilenmesi mümkün değil…
1-1,5 Milyon TL’yi çıkarıp hiçbiri veremez…
O zaman devreye Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığının girmesi gerekiyor…
Bakanlık bu kişilere ya uzun vadeli düşük faizli kredi vererek evlerini yenilemelerine yardımcı olacak ya da evlerinin arsaları karşılığında TOKİ’nin yaptığı evlerden vererek bir miktar borçlandıracak…
Yoksa yarın deprem olduğunda bu evler yıkılır insanlar enkaz altında kalırsa bunun sorumlusu kim olacak?
* * *
Neyse konuyu uzatmamayım…
Geçtiğimiz günlerde İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Orkun Kılıç, ES TV’de yayınlanan ‘Günaydın Eskişehir’ programına konuk oldu. Programda, Eskişehir’deki kentsel dönüşüm ve deprem riskiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kılıç, kentsel dönüşümün yapılmadığı sürece şehrin büyük bir risk altında olduğunu söyledi…
"ESKİŞEHİR'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM CİDDİ ANLAMDA YAPILAMADI"
Eskişehir’de kentsel dönüşümün hala yeterince ilerlemediğini belirten Kılıç, “Eskişehir’de kentsel dönüşüm bugüne kadar ciddi anlamda yapılamadı. Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün verdiği sayılar genellikle müteahhitlere devredilen projelerle ilgili. Gerçek kentsel dönüşüm, deprem riski taşıyan binaların yenilenmesiyle gerçekleşir ve bu henüz yapılabilmiş değil” dedi…
"ESKİŞEHİR'DE 4 BİN BINA DEPREM RİSKİ TAŞIYOR"
Eskişehir’deki bina yapısının büyük bir kısmının eski ve riskli olduğunu vurgulayan Kılıç, “Eskişehir’de yaklaşık 52 bin binayı inceledik. Eğer bir deprem olursa, 3-4 bin binanın yıkılabileceğini öngörüyoruz. Bu kadar büyük bir risk söz konusu. Ancak biz buna çözüm getirebilmek için cesur adımlar atmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı…
"ARTIK BİTİŞİK NİZAM BİNALAR YAPILMAMALI”
Kılıç, şehirdeki imar planlarının değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Eskişehir’de artık bitişik nizam imar yapılmamalı. Şehirde ada bazında imar planları değiştirilmeli. Bunun için müteahhitlerin, vatandaşların cebinden para çıkmadan şehir merkezinde dönüşüm yapması sağlanabilir” dedi.
Ayrıca, şehrin altyapı sorunlarının giderilmesi gerektiğini belirten Kılıç, yeni imar alanları açmanın da önemli olduğunu belirtti…
"ÇÖZÜM İÇİN CESUR BÜROKRATLAR VE SİYASİLER GEREKLİ"
Kılıç, kentsel dönüşümün yalnızca belediyeler ya da hükümetle değil, aynı zamanda siyasiler ve bürokratlarla ortaklaşa çözülmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bu süreçte cesur bürokratlar ve siyasiler lazım. Şehir planlarını değiştirebilmek için kanunları esnetmeye çalışan, çözüm odaklı yaklaşan kişiler gerekli” şeklinde konuştu.
"ESKİŞEHİR’İN GELECEĞİ İÇİN HAREKET EDİLMESİ ŞART"
Son olarak, Eskişehir’in kentsel dönüşüm sürecinde yapılması gerekenlerin zaman kaybetmeden uygulanması gerektiğini belirten İMO Başkanı Orkun Kılıç, “Bizim kentsel dönüşümde büyük bir kozumuz var. Eğer gerekli adımlar atılırsa, Eskişehir’i güvenli ve modern bir şehir haline getirebiliriz. Eskişehir için ortak bir çalışma ortamı oluşturulması gerekir. Kentsel dönüşümün sadece deprem riski için değil, aynı zamanda şehrin daha yaşanabilir bir yer haline gelmesi için de yapılması gerekir” vurgusu yaptı…
* * *
Bu şehirde yaşayan, sıkıntıları bilen bir vatandaş olarak İMO Başkanı Orhun Kılıç’ın söylemlerinin altına imzamı atarım…
Özellikle şu sözüne katılmamak mümkün değil..
“Kentsel dönüşümün yalnızca belediyeler ya da hükümetle değil, aynı zamanda siyasiler ve bürokratlarla ortaklaşa çözülmesi gerekir. Bu süreçte cesur bürokratlar ve siyasiler lazım. Şehir planlarını değiştirebilmek için kanunları esnetmeye çalışan, çözüm odaklı yaklaşan kişiler gerekli…”
Depremin ve deprem öncesi alınması gereken önlemler belediyeler ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ve İMO’nun da içerisinde olacağı bir komisyon kurularak yapılması gereken ne varsa karar alınıp fazla zaman kaybetmeden adımlar atılmalı…
Bu işin siyaseti olmaz…
Belediyelerde Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de sorumlulukları birlikte paylaşmalı…
Eskişehir için yapılacak en hayırlı adımların başında insan sağlığı gelmeli…
* * *
ÖPÜCÜK DOLU KUTU
Bir baba 3 yaşındaki kızını bir rulo altın yaldızlı ambalaj kağıdını boşa harcadığı için cezalandırdı. Ona göre, parası kısıtlıydı ve çocuğunun böyle lüzumsuz süsleme çalışması yaptığını görünce de çileden çıktı.
Yine de küçük kız ertesi sabah babasına hediyeyi getirdi ve “Bu senin için babacığım” dedi.
Adam daha önce verdiği aşırı tepkiden utanmıştı ama kutunun boş olduğunu görünce öfkesi devam etti. Ona bağırdı; “Birine hediye verirken içinde bir şeyler olması gerektiğini bilmiyor musun?”.
Küçük kız gözyaşları içinde ona baktı;
“Baba, bu kutu boş değil. Kutuya öpücüklerimi bıraktım. Hepsi senin için.”
Baba ezildi. Kollarını küçük kızına doladı ve ondan af diledi.
Kısa bir süre sonra, kızı bir kaza sonunda vefat etti.
Babası altın yaldızlı o kutuyu yıllarca yatağının yanında tuttu ve cesareti kırıldığında, hayali bir öpücük alır ve onu oraya koyan çocuğun sevgisini hatırlardı.
* * *
Hikâyeden çıkarılacak ders:
“Sevgi dünyadaki en değerli hediyedir…”