Önce sosyalistler için geldiler, sustum, çünkü sosyalist değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, sustum, çünkü sendikacı değildim.
Daha sonra Yahudiler için geldiler, sustum, çünkü Yahudi değildim.
Sonra benim için geldiler, benim için konuşabilecek hiç kimse kalmamıştı.
—Martin Niemöller
O bir Lutheran rahibi ve erken dönem Nazi destekçisiydi.
NİEMÖLLER’ den bahsediyorum.
Bu meşhur sözler Nazi dönemi Almanya'sının ünlü muhaliflerinden Alman din adamı ve asker Martin Niemöller' e ait. Daha sonra Hitler rejimine karşı çıktığı için, toplama kamp sistemine hapsedildi…
Martin Niemöller’in doğaçlama konuşmaları sırasında ortaya çıkan bu sözün farklı versiyonları da vardır.
Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller kimdir?
(d. 14 Ocak 1892, Lippstadt, Almanya – Ölüm 6 Mart 1984, Wiesbaden, Almanya),
Alman ilahiyatçı, Alman Protestan Kilisesi'nin Nazilerle iş birliği yapmasına muhalefet eden kilisenin, (Bekennende Kirche) yöneticisi ve Dünya Kiliseler Konseyi (bugünkü Dünya Ekümenik Kiliseler Konseyi) başkanı.
Önceleri inanmış bir Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi seçmeni olan Niemöller, daha sonra kiliseler arası kavgalarda kendisini geliştirerek, nasyonal sosyalizm karşıtı bir direnişçi olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı'nda denizaltı subayı olan Niemöller, Weimar Cumhuriyeti'nin kurulmasını müteakip ordudan ayrılıp ilahiyat okumaya başlamıştı. 1930'ların başında NSDAP' a açıkça destek verdiyse de, kısa süre sonra parti ile anlaşmazlığa düştü.
1934 yılında Adolf Hitler ile görüşen önemli din adamları arasında yer almıştı. Ancak verilen emirleri dinlememesi hem işine mâl olmuş, hem de yasaklı olmasını sağlamıştı. Konuşma yasağına rağmen verdiği vaazlarla iktidarın tepkisini çekti ve tutuklandı.
İlk tutukluluk hâli kısa sürdükten sonra serbest bırakılmış, ancak uğruna canını koyduğu yolundan şaşmadığı için bir daha tutuklanmış ve Dachau Toplama Kampı'nı boylamıştı.
Savaş sonrasında kiliseye dönen isim, Almanya'nın silahlanmasına karşı verdiği mücadele ile ünlenmişti. Konrad Adenauer'e yazdığı bir mektupla, silahlanmayı şiddetle eleştirmişti.
Eski hücre arkadaşı Leo Stein Amerika'ya gitmek için Sachsenhausen'den serbest bırakıldıktan sonra, 1941 yılında aylık çıkan Ulusal Yahudi dergisinde Niemöller hakkında bir makale yazdı.
1945 yılının Nisan ayı sonunda Niemöller yaklaşık 140, diğer önemli mahkûm ile birlikte Tirol' e transfer oldu. 5 Mayıs 1945 tarihinde Beşinci ABD Ordusu tarafından serbest bırakıldı.
Vietnam Savaşı sırasında, Kuzey Vietnam'ın komünist hükümdarı Ho Chi Minh'e yaptığı ziyaret büyük ilgi topladı. 1961 yılında, Dünya Kiliseler Konseyi başkanı oldu. 1966 yılında Lenin Barış Ödülü'ne layık görüldü. Niemöller 92 yaşında, 6 Mart 1984 tarihinde Batı Almanya'da, Wiesbaden'de öldü.
Önce onlar için geldiler…” sözü bugün popüler kültürde ve halk dilinde sıklıkla kullanılmaya devam ediyor. Genellikle dünyadaki güncel sosyal meseleleri ve tartışmaları yansıtacak şekilde uyarlanıyor. Düşünürlerin referans kaynağı olarak kullanılır..
Onun suçluluk ve sorumluluk hissini yansıtan güçlü sözleri zihinlerde yer etmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anıt Müzesindeki Niemöller’in Sözü
“Önce onlar için geldiler...” sözü, 1993’teki açılışından bu yana Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anı Müzesi’ndeki (United States Holocaust Memorial Museum) kalıcı serginin bir parçası oldu.
Müzeyi ziyaret edenlerin gördüğü son şey olan bu sözler, pasiflik ve kayıtsızlığın sonuçlarını ortaya koyuyor. Ayrıca, daha geniş anlamıyla bireysel eylemlerin ve eylemsizliğin önemini hatırlatıyor.
BİR DERS.
Ne diyor? Sosyalistleri aldıklarında, “sesimi çıkarmadım…” ya da “susmayı tercih ettik” gibi ifadeler kullanıyordu. Nazi rejiminin ilk yıllarında Nazilerin diğer Almanlara zulmetmesine sessiz kaldığını ifade ediyor... Nazi rejiminin ilk kurbanlarının çoğu, muhafazakâr bir kişi olan Niemöller’ in şiddetle karşı çıktığı sol siyasi hareketlerin mensuplarıydı.
Ancak, Nazi zulmü hızla genişleyerek—Niemöller’ in kendisi de dâhil olmak üzere, başka kişileri ve grupları da kuşatmaya başladı. Pek çok Alman, Nazi eylemlerine itiraz etmiyordu. Ya rejimi destekliyorlar ya da vatandaşlarının içinde bulunduğu kötü ekonomik siyasi durumu görmezden geliyorlardı.
Niemöller, savaştan sonra birçok Almanın Nazizm ile olan suç ortaklığıyla yüzleşme konusunda isteksiz olduğunu düşünüyordu. Vaazlarında Almanların bireysel olarak Nazizmin, Alman işgali altındaki ülkelerde yapılan zulmün ve Holokost’un sorumluluğunu kabul etmemesinden yakınıyordu. Ona göre Almanlar bireysel olarak suçu komşularına, yöneticilerine ya da GESTAPO /ES ES gibi Nazi örgütlerine atıyordu.
Kaynak; sosyalist kültür ansiklopedisinden yararlanılmıştır.
HER TÜRLÜ İFAŞZME KARŞI ÇIKMAK İNSANLIK GÖREVİDİR..
Faşizme karşı çıkan böyle rahiplerde var, ama Protestan. O halde insanlığa karşı bir yanlışı görenlerin protesto etme hakkı vardır. Mesele bu hakkı kullanılmak.
Buna insanlık adına mücadele diyoruz. Hayata karşı bir onurlu duruş.
Faşizmi tercih etmek bir sınıf tercihidir ve siyasaldır. Toplumsal yapınız neyse iktidarınız da odur. Neden yadırgıyorsunuz. Onlarda sandıktan çıkıyor.
Buna demokrasimi diyorsunuz? Öyle mi?
Yersen. Böyle bir şey yok.
Susarsanız bir gün sıra sizin kapınızda çalınır. Susma sustukça sıra hepimize gelebilir. Suçunuzun olmasına gerek yok… Hiç bir suçunuz olmasa bile bir suçunuz olmuştur derler. Neden düşünüyorsun? O halde suçlusun…