2016 yılının 15 Temmuz’unda din istismarının arkasına gizlenerek İslam coğrafyasının kalbi mesabesindeki vatanımızı kaos, işgal ve istilaya açık hale getirmek için FETÖ terör örgütü tarafından darbe girişiminde bulunulmuştu.

FETÖ, dış yüzüyle din kisveli bir hizmet cemaati olarak görülse de aslında gizli yüzü ile siyasî, ideolojik ve ekonomik hedefleri olan dış güçlerin maşası bir menfaat şebekesidir. Karanlık hedeflerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören, insanların dinî duygu ve heyecanlarını istismar eden, milletimizin zekâtını, sadakasını ve kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif ederek kâinat imamı safsatasıyla temiz yürekli evlatlarımızı köleleştiren bir terör örgütüdür.

“Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) kalkışmıştı da, Allah (buna engel olmuş) onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten sakının. Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler” (Mâide 5/11).

Bizler tarih boyunca devletimize ve vatanımıza sadâkat ve muhabbetle sarıldık ve onu korumak gerektiğinde candan bile vazgeçtik.

Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde imkânsızlıklar içinde iken bile benzersiz bir var oluş mücadelesi verdik. Fakat hiçbir zaman ye’se düşmedik ve geri adım atmadık. Nice hayâsız akınları iman dolu göğsümüzde söndürdük.

15 Temmuz hain darbe girişimi, Allah’ın inayeti, idarecilerimizin dirayeti ve aziz milletimizin cesaretiyle 251 şehit ve 2 bini aşkın yaralıyla bedel ödenerek bertaraf edilirken, tüm dünya din istismarının en karanlık çehresiyle yüzleşmiş oldu.

Gün, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek milletçe kenetlenme ve geleceğimizi inşa etme günüdür. Gün, şahsî emelleri için kutsalları istismar edenlerle samimi gayret içinde olanları ayırt etme günüdür. Gün, şehitlerimize ve kahraman gazilerimize vefa günüdür. Gün, bizi biz yapan değerlere sarılarak birlik ve beraberlik içinde geleceği inşa etme günüdür...

ELİT

Vaiz