Merhaba Değerli Okurlar; Bu hafta evlilik birligi icinde edinilen mallari degerlendirecegiz...
Merhaba Değerli Okurlar;
Bu hafta evlilik birligi icinde edinilen mallari degerlendirecegiz.;
Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenmiş olan mal rejimi konusu geçmişte ve günümüzde Yargıtay uygulamalarına bakıldığında farklılık göstermektedir.Bunlardan birine örnek vermek gerekirse; Yargıtay’ın önceki uygulamalarında eşlere anne-babalarından yapılan kazanımların bağış olarak kabul edilmesi, yeni uygulamalarında ise bu kazanımların satış sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesidir. Burada ortaya çıkan farkın önemi, söz konusu kazanımı bağışlama olarak kabul ettiğimizde diğer eşin bu mal üzerinde hak talep etmesi mümkün değilken, eş lehine yapılan kazanım satış sözleşmesi kapsamında değerlendirildiğinde diğer eşin söz konusu maldan hak talep etmesi mümkün olacaktır. Diğer bir önemli husus ise ispat yükü açısından olacaktır.
Mal rejimi Türk Medeni Kanunun 202-281 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Evlilik birliğini oluşturan tarafların mallarını düzenleme ve yönetme biçimidir. Biz evlilik birliğindeki bu mal rejimi uygulamasını edinilmiş mallar ve kişisel mallar olmak üzere iki türde inceleyeceğiz.
2.EDİNİLMİŞ MALLAR
Edinilmiş mallarda önem arz eden nokta “emek” faktörüdür. Eşlerin fiziksel veyahut zihinsel emeğine dayalı olarak elde ettikleri mallar edinilmiş mal kabul görmektedir. Edinilmiş mallar Türk Medeni Kanunun 219. Maddesinde çalışmasının karşılığı olan edinimler, sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, kişisel mallarının gelirleri, edinilmiş mallarının yerine geçen değerler şeklinde sıralanmıştır. Nitekim edinilmiş mallarda sadece emek faktörü değil zaman faktörü de önem arz etmektedir. Yani söz konusu edinim evlilik birliği süresi içinde gerçekleşmelidir.
3.KİŞİSEL MALLAR
Kişisel mallar Türk Medeni Kanunu madde 220’de sıralanmış ve bununla sınırlandırılmıştır. Ancak kapsamı geniş tutulmaktadır. Bunlar; eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri şeklinde maddede sıralanmıştır. Bu mallar mal rejimi tasfiyesi durumunda dahil edilmez, kişiye aittir.
4.MAL REJİMİ TASFİYESİ
Edinilmiş mallar ve kişisel malların farkını daha iyi anlayabilmek ve tasnif edebilmek için evlilik birliğinin sona ermesinde gerçekleşen mal ayrımına da değinmek gerekir. Boşanma sonrası eşler arasında bir mal ayrımı yani mal rejimi tasfiyesi söz konusudur. Peki hangi mallar mal ayrılığı rejimine dahil edilir? Evlilik birliği içerinde eşlerin edinilmiş malları yani fiziksel ve zihinsel emek harcayarak ivazlı olarakelde ettikleri edinimler mal rejimi tasfiyesinde eşler arasında paylaştırılır. Kişisel mallar ve mal tasfiyesi sona erdikten sonra kazanılan edinimler tasfiye hesabına dahil edilmez.Ancak dikkat edilmesi gereken husus kişisel maldan elde edilen gelir edinilmiş mallara dahildir, diğer eş bu gelirden yararlanabilir.
Peki bu malların değeri nasıl hesaplanır? Mal rejiminin sona erdiği zamandaki niteliklerine bakılır ve tasfiye anındaki rayiç değeri hesaba katılır. Evlilik birlikteliğinin bitirilme kararına ilişkin taraflar arasında belirlenmiş bir mal rejimi sözleşmesi varsa o sözleşmeye bakılarak kara verilir. Ancak taraflar bu şekilde bir sözleşmeyle ortak noktada buluşamadılarsa kanunda belirtilen zorunlu mal rejimi kuralları tasfiyede uygulanır.
5.EVLİLİK BİRLİKTELİĞİ İÇİNDEYKEN EŞLERDEN BİRİNE ANNE YAHUT BABASINDAN MİRAS KALAN BİR MALIN GETİRDİĞİ GELİRDEN DİĞER EŞ HAK SAHİBİ OLABİLİR Mİ?
Türk Medeni Kanunumuzun kişisel malları konu eden 220. Maddesinde yer alan:”…veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mal varlığı değerleri…” ifadesi bize açıkça diğer eşin söz konusu mal üzerinde herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını göstermektedir. Nitekim kişiye anne babasından miras kalan mal kişisel maldır ve eşle miras rejimi altında paylaştırılmaz, miras kime kaldı ise o eşe aittir. Diğer eş evlilik birliğinde de evlilik sonra erdiğinde de söz konusu mal üzerinde hak talep edemez.
Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesine göre kişisel malların getirdiği gelirler edinilmiş mal sayılır yani miras kalan malın örneğin bir ev olması durumunda eğer bu ev kiraya verilir ise kira getirisinden diğer eş de faydalanabilecektir. Bu görüşün dayanağını şu şekilde açıklığa kavuşturmak isabetli olacaktır; evlilik birlikteliğinde eşler ortak bir hayatı idame ettirebilmek adına birlikte emek sarf ederler. Dolayısıyla eşlerden birine miras bırakılan malın getirisinde taraflardan her birinin emek harcadığı kabul edilir. Maddede yer alan kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mal kabul edilmesi bizce de yerinde bir görüştür.
BABAMDAN SATIŞ GÖRÜNÜMLÜ BAĞIŞ
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 14.06.2022 T., 2021/8440 E., 2022/5830 K.
…Somut olayda, davaya konu 6615 parselde yer alan 6 numaralı dairenin davalı erkeğin babası adına iken, evlilik birliği içinde 13.02.2001 tarihinde davalı erkek adına satış yoluyla tescil edildiği, mahkemece babadan devredilen taşınmazın fiili karine olarak hayatın olağan akışına göre, eşlerden birinin anne veya babası tarafından yapılan bu gibi devirlerin bağışlama olarak değerlendirildiği, aksinin ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek, davacının satış olgusunu ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karara katılma imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu malın, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilerek davalı erkek adına tescil edildiği, davacının çalışarak elde ettiği gelirle dava konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia ettiği anlaşıldığına göre,