Eskişehirspor geçtiğimiz pazar günü şampiyonluk yolunda zor da olsa bir engeli daha aştı…
Manavgat’a deplasmanında yaşanan olaylı maç ve futbol otoritelerinin penaltının haksız olduğunu söyledikleri o göl ile 1-0 yenilen Siyah-Kırmızılar, şampiyonluğu son iki maça bırakmıştı…
Ligin ilk yarısında Eskişehir’de oynanan Eskişehirspor-Manavgat Belediyespor maçında 30 bin 383 seyirci ile Bölgesel Amatör Ligde seyirci rekoru kırılmıştı…
Geçtiğimiz pazar günü ise Akşehirspor ile sezonun Eskişehir’deki oynanan son maçta 33 bin 247 taraftar ile Bölgesel Amatör Lig'de Eskişehirspor kendisine ait olan seyirci rekorunu bir kez daha kırdı...
İki maçta toplam seyirci sayısı 63 bin 630. Sezonun Eskişehir’de oynanan diğer 11 maça gelen taraftar sayısını ortalama 42 bin kabul edersek yaklaşık 105 bin taraftarla bugün süper ligde oynayan pek çok kulübün ulaşamadığı seyirci sayısına ulaştı…
SKOR İYİ FUTBOL KÖTÜ
Akşehirspor maçı öncesi Eskişehirspor’un şampiyonlukta ya yoluna devam edecek ya da geçen sezonki gibi son maç öncesi yarıştan kopmuş olacaktı…
33 bin taraftar Akşehirspor maçı öncesi Eskişehirspor’a destek vermek için stadyumu doldurdu…
Protokol tribünü ile misafirleri de sayarsak yaklaşık 35 bin kişi önünde oynanan maçta Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular kendilerinden beklenen futbolu sergileyemediler…
Bu maç şampiyonluğu belirleyecek maç olsaydı Akşehirspor, Siyah-Kırmızılı takımı yenebilirdi…
Konuk takım ilk yarı da iki özellikle maçın bitimine 5 dakika kala üst üste kazandığı pozisyonları golle sonuçlandırabilseydi Eskişehirspor belki de telafisi mümkün olmayacak büyük bir yara alabilirdi. Maçı izleyen 35 bin kişi adeta ecel terleri döktü… Son düdük çalınca ‘ohhh’ diyerek derin bir nefes aldılar…
Diyecekler ki; “Eskişehirsporlu futbolcular stres altında futbol oynadı...”
Bunu kabul etmiyorum…
Eğer Pazar günü Mersin’de Mezitli 33 Spor karşısında da aynı futbolu oynarsa yenilir veya berabere kalırsa…
Yukarıdaki satırı tamamlayamıyorum…
Siz anladınız…
Takım Mersin’e hangi gün gidecek bilmiyorum…
Ama perşembe günü Mersin’de olmalı…
Cuma ve cumartesi’yi Mersin’de kamp yaparak geçirmeli…
Gerekirse maçın oynanacağı sentetik çim sahada iki antrenman yapmalı…
MERSİNLİ TARAFTARLAR DESTEK VERECEK
Eskişehirspor, Mezitlispor’u yenerek üç puan alması halinde geçen sezon kıl payı kaçırdığı BAL Ligi 6. Grup şampiyonu olup iki yıl aradan sonra 3. Lige yükselerek profesyonel lige tekrar “merhaba” diyecek…
Kulağımıza gelen dedikodular doğru ise Mezitli maçında Mersinli futbol severler siyah-Kırmızılı kulübe ve takıma destek vereceklermiş…
Sözde Manavgat’ın şampiyon olmasını istemiyorlarmış…
Mezitli 33 Spor 47 puanla 4. Sırada…
Eskişehirspor’u yense dahi play-off oynama hakkına sahip olamıyor…
Konya Ereğli 3. sırada ve 55 puanı var…
O nedenle Mezitli kaybetse de kazansa da ne küme düşüyor ne de şampiyonluk umudu var...
ES-ES karşısında rahat olacak…
Bu da Eskişehirspor’un işini kolaylaştırır diye düşünüyorum…
Tabii Akşehirspor karşısında sergilediği futbolun üzerine çıkmalı…
Pazar günü Siyah-Kırmızılı futbolcuların oynadığı futbol hiçbirimizi memnun etmedi…
Her şeye rağmen 4 Mayıs pazar günü gecesi Eskişehirspor’un Eskişehir’e şampiyon olarak döneceğine inanıyorum…
Aksini düşünmek bile istemiyorum…
* * *
AŞIYA KARŞI OLANLAR OKUSUN
Aşılar sayesinde birçok bulaşıcı hastalığın önüne geçilmiş, salgınlar kontrol altına alınarak, bu hastalıkların yayılımı büyük ölçüde durdurulmuştur...
Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda aşı, hastalıkların önlenmesi ve uzun vadeli sağlık problemlerinin azaltılması açısından kritik bir rol oynar…
Aşı, bireyin sağlık hakkının temel bir bileşeni olup, koruyucu hekimliğin en başarılı önlemlerinden biridir. Tüm dünyada aşı ile önlenebilir hastalıklar rutin aşı programları ile büyük ölçüde azaltılmış olup aşılama yoluyla her yıl yaklaşık 2-3 milyon ölüm önlenmektedir. Aşılama yoluyla çiçek eradike (hastalığın etkeni ile birlikte yeryüzünden tamamen yok edilmesidir) edilmiş, Polioda eradikasyon (
hastalığın ortadan kaldırılması değil, etkenin de yok edilmesi) hedeflenmiş, Kızamık mortalitesi (infeksiyon) yüzde 73 azaltılmıştır…
Bağışıklama hizmetlerinde temel amaç; toplumda, özellikle bebek ve çocuklarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin önüne geçmek…
Sağlıkla ilgili kazanımlarının yanı sıra; ekonomik ve sosyal kazanımlar da aşılama programlarının başarısı olarak değerlendirilmeli. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) bağışıklama hizmetlerini aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en maliyet etkili toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul etmekte...
* * *
Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi döneminde aşının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendik…
Aşı olanlar hastalığa yakalanmadı, yakalanan çok az kişi ise basit bir soğuk algınlığı gibi atlattı…
Gerçi “aşıya karşıyım” diyerek aşı olmayanlar da oldu…
Onların sayısı yüzde bir bile değildi…
Aşı olmayanların hastalığa yakalanıp yakalanmadıklarına dair elimde istatistiki bir veri yok…
Ama çevremde aşı olmayan ve hastalığa kapılarak vefat eden iki kişi vardı…
* * *
Özellikle yeni doğan bebeklere yapılan aşılar, onları sağlıklı bir şekilde hayata tutunmaları açısından çok çok önemli…
Devlet doğumdan ölüme kadar geçen yaşamımız boyunca olmamız gereken aşıları ücretsiz yapıyor…
Hatta okullarda da öğrencilerin sağlıklı gelişmeleri için aşılar vuruluyor…
Bunu bile istismar edenler hatta gereksiz görenler bile var…
Bir devlet aşının insanlara faydası olmasa dünyanın parasını harcayıp insanları aşılar mı?
“AŞILAMA HER ÇOCUĞUN HAKKIDIR”
Ülkemizde her yıl 24-30 Nisan tarihleri arası “Dünya Aşı Haftası” olarak kutlanıyor… Bu hafta vesilesi ile Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici yaptığı önemli açıklamada “Aşılama her çocuğun hakkıdır” diyerek aşının önemine dikkat çekti…
Doç. Dr. Bildirici, aşının halk sağlığındaki kritik rolünü vurgulayarak, bu yılki temasının “Herkes İçin Aşılama İnsanlık İçin Mümkün” olduğunu söyledi… Bildirici, kampanyada toplumun her kesimini aşılama konusunda bilinçlenmeye davet etti…
“AŞI SAYESİNDE MİLYONLARCA HAYAT KURTULUYOR”
Aşının en başarılı ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biri olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, “Aşı, sadece bireyleri değil, toplumun tamamını koruyan bir kalkan görevi görmektedir. Aşılama sayesinde her yıl milyonlarca insanın hayatı kurtarılmaktadır” dedi.
YENI AŞI UYGULAMALARI BAŞLADI
2025 yılı itibarıyla çocukluk çağı aşı takviminde güncellemeler yapıldığını belirten Bildirici, beşli karma ve hepatit B aşılarının altı bileşenli bir aşıyla birleştirildiğini ifade etti. Yeni aşı tetanos, difteri, asellüler boğmaca, Haemophilus influenza tip B, inaktif çocuk felci ve hepatit B’ye karşı koruma sağlıyor...
Gebeler için de yeni bir uygulamaya geçildiğini belirten Bildirici, “Td aşısının yerine Tdab aşısı uygulanacak. Her gebeliğe bir doz Tdab aşısı yapılacak” dedi.
“ÇOCUK FELCİ DE TARİHE KARIŞMAK ÜZERE”
Aşılama sayesinde insanlık tarihinde birçok ölümcül hastalığın önlenebilir hale geldiğini belirten Bildirici, 1977 yılında çiçek hastalığının dünya genelinde ortadan kaldırıldığını hatırlattı. Çocuk felcinin de küresel ölçekte sona erdirilmek üzere olduğunu kaydetti. Türkiye’de ise 2011 yılından bu yana difteri vakasına rastlanmadığını ve yenidoğan tetanosunun da elimine edildiğini ifade etti.
13 HASTALIĞA KARŞI AŞILAMA
Türkiye’de çocukluk çağı aşıları kapsamında toplam 13 hastalığa karşı aşılama yapılıyor. Bu hastalıklar arasında difteri, boğmaca, tetanos, kızamık, çocuk felci, suçiçeği ve hepatit A-B gibi önemli enfeksiyonlar yer alıyor.
Aşıyla çiçek hastalığı silindi, çocuk felci sırada 1977 yılında çiçek hastalığının dünyadan tamamen silindiğini hatırlatan Bildirici, “Şimdi sıra çocuk felcinde. Küresel yok oluşa çok yakınız” dedi. Türkiye’de ise 2011’den bu yana difteri görülmediği ve yeni doğan tetanosunun elimine edildiği bilgisi paylaşıldı.
AŞI TAKIP SİSTEMİ İLE GÜVENLİ SÜREÇ
Aşıların ulusal ve uluslararası laboratuvarlarda test edilerek güvenliğinin sağlandığını belirten Doç. Dr. Bildirici, Türkiye’de uygulanan aşıların üretimden uygulamaya kadar Aşı Takip Sistemi üzerinden izlendiğini söyledi.
FARKINDALIK SLOGANLARI
Dünya Aşı Haftası kapsamında “Aşı hayatı korur”, “Aşı her çocuğun hakkıdır”, “Yeni aşılar, yeni umutlar” gibi sloganlarla kamuoyunda farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Doç. Dr. Yaşar Bildirici, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Her çocuğun sağlıklı yaşama hakkı vardır. Aşı yaptırmak sadece bir tercih değil, topluma karşı sorumluluktur.”